IŞİD’e katılmak isteyen ve dünyanın dört bir yanından gelen binlerce kadın ve erkek, Suriye ve Irak’tan sonra şimdi de Libya’ya gidiyor. Bazı uzmanlar, yabancı uyruklu 11 sağlık görevlisinin Suriye’de IŞİD tarafından kontrol edilen bir bölgede ön saflarda konuşlanmasını, örgütün uzun vadedeki “yerleş ve genişle” stratejisinin bir parçası olduğunu belirtiyor.
Türkiye–Suriye sınırında gazetecilere açıklamada bulunan Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, IŞİD’in kontrol ettiği bölgeye giren 11 sağlık görevlisinin aileleriyle irtibat içerisinde olduğunu belirtiyor.
Ediboğlu, İngiltere, Amerika, Sudan ve Kanada’daki ailelerin, çocuklarının Suriye’ye gidiş nedenlerinin, oradaki örgüt üyelerine değil, sivillere yardım etmek olduğuna inandıklarını belirtiyor.
Ancak bazı uzmanlara göre IŞİD’in İngilizce konuşan yabancı doktor ve sağlık görevlilerini saflarına katmasının stratejik bir gerekçesi var; sayıları on binleri bulan yabancı uyruklu militan sayısını daha da fazla arttırmak.
Mısır’daki Al Cumhuriye Siyasi ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi’nin başkanı Sami Seyf Elyazal, örgütün belli bir sayıda Batı’da eğitim görmüş kişiyi saflarına kattığını ve bunun yakından takip edilmesi gereken bir durum olduğu uyarısında bulunuyor.
Sami Seyf Elyazal, örgüte katılan yabancı uyrukluların genelde din öne çıkarılarak beyinlerinin yıkandığını, bunun yanı sıra macera, adam öldürme ve sosyal medyada yer alan ilginç ve görkemli reklamların da örgütün saflarına adam katmada önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
Elyazal ayrıca, örgüte katılanların sonradan pişman olsalar bile geri adım atamadıklarını, Asya, Arap dünyası ve Avrupa’dan gelip, sonradan fikrini değiştirerek dönmek isteyen 2 bine yakın kişinin örgüt tarafından öldürüldüğünü ifade ediyor.
Örgütün, “bu gelişin dönüşü yok, dönerseniz sizi öldürürüz” uyarısında bulunduğunu da belirten Elyazal, buna rağmen dönmek isteyenleri ders olması açısından diğerlerinin gözleri önünde infaz ettiklerini, evlerine dönenlerin sadece örgüt tarafından verilen özel bir görev nedeniyle dönebildiğini belirtiyor.
Ülkelerine dönen IŞİD militanlarının dünya için büyük bir tehdit unsuru oluşturduğu uyarısında bulunan Mısırlı uzman, birçok militanın amacının, geldikleri ülkelerde terör saldırıları düzenlemek olduğunu belirtiyor.
Amerika’da özel bir güvenlik firmasının sahibi olan Daniel Wagner, örgütün bu stratejisinin son derece etkili olduğunu ve yetkililer tarafından önlenebilmesinin son derece zor olduğunu belirtiyor.
IŞİD mensubu kişilerin pasaport ya da kimlik değiştirdiklerinde yetkililerin zor durumda kalacağını belirten Wagner, bunun da güvenlik güçleri için sorun teşkil ettiğini ve teröristlerin güvenlik önlemlerindeki en ufak bir aksaklıktan faydalanıp, saldırı düzenleyebilecekleri uyarısında bulunuyor.
IŞİD mensuplarıyla ilgili raporlarda, yabancı ülkelerden gelerek cephede savaşanların birçoğunun ömrünün kısa olduğu, diğerlerinin de intihar saldırılarında görev aldıkları belirtiliyor.
Diğer uzmanlar ise bu görüşe katılmayarak, medyanın gelişmeleri abarttığını savunuyor.
El Ahram Siyasi ve Stratejik Çalışmalar Merkezi’nde araştırmacı uzman olan Ziyad Akl, insanların gelişmeleri paranoyak bir algıyla değerlendirdiğini belirtiyor. IŞİD’in saflarına katılan militanlarla ilgili birçok şey yazılıp, çizildiğini belirten uzman, bunların hemen tamamının içerikten çok algıyla alakalı olduğunu belirtiyor.
Karamsar senaryolar üretip, insanları korkutmaktansa IŞİD’in etkili bir şekilde saflarına nasıl daha fazla militan kattığının ve savaş stratejisinin araştırılması gerektiğini belirten Ziyad Akl, bölgede giderek artan yoksulluğun ve adaletsizliğin radikal hareketlenmeleri daha da körüklediğini ifade ediyor.
Militanların geri dönerek kendi ülkelerinde terör saldırısı düzenlemeyi planlamalarının örgütün stratejisine bağlı olduğunu da ifade eden Akl, her ülkede farklı bir strateji izleyen IŞİD’in şu aşamadaki temel amacının güçlenerek, daha fazla bölgeyi ele geçirmek olduğu görüşünde.