IŞİD, güçlerini yeniden konumlandırmak, savaşçılarına ve destekçilerine yeniden enerji kazandıran şiddet eylemlerini körüklemek için Suriye ve Irak'taki güvenlik açıklarını giderek daha çok kullanıyor.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Amerika destekli güçlerin yetkilileri, bölgede son dönemde giderek tırmanan şiddet eylemlerinde SŞam rejiminin kontrolundaki bölgelerde ve Irak'ta artan casusluk faaliyetlerinin etkili olduğunu söylüyor. Bölgede kamu hizmetlilerine yönelik saldırılar ve El Hol mülteci kampında işlenen cinayetler artıyor.
Amerika'nın sahadaki ortaklarının değerlendirmeleri ve Washington'un son aylarda elde ettiği bulgular birbiriyle örtüşüyor. Bu bulgulara göre IŞİD savaşçıları ve casusları Suriye'nin büyük çoğunluğunda serbestçe dolaşıyor ve ortamı, terör örgütünün avantajına olacak biçimde şekillendiriyor.
ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) komutanı Mazlum Abdi, VOA Kürtçe Bölümü'ne, "IŞİD tamamen bitmedi" şeklinde konuştu.
SDG, ABD liderliğindeki koalisyondan aldığı hava desteği ve istihbaratı kullanarak IŞİD militanlarını bulmak ve ortadan kaldırmak için kendi operasyonlarını yürütüyor.
SDG komutanı Abdi, operasyonlar sonucu çok sayıda kişinin tutuklandığını söyledi.
Abdi, SDG bağlantılı Özerk Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi için çalışan iki kadının kaçırılması ve kafalarının kesilerek öldürülmesinden sorumlu tutulan bir IŞİD hücresinin neredeyse tamamen yok edildiğini söyledi. Abdi'ye göre SDG personeli dört zanlıyı öldürdü, birini tutukladı, ancak bir kişi kaçmayı başardı.
Ancak Abdi, SDG'nin bu gibi başarılarının IŞİD'i caydırmada pek başarılı olamadığını kaydediyor ve "IŞİD saldırıları arttırdı. Terör örgütü kendini yeniden canlandırmaya çalışıyor" diyor.
Suriye-Irak sınırı boyunca uzanan çöl gibi kritik bölgelerde IŞİD faaliyetlerine son vermek için yapılan önceki girişimlerin de IŞİD militanlarıyla çıkmaza girmek dışında fazla başarı elde edemediği görülüyor.
Abdi, SDG'nin IŞİD'a karşı yürüttüğü operasyonlara ve yerel yönetimlere daha çok destek vermeleri için ABD ve koalisyon güçlerini yardıma çağırdı.
Abdi, "Bölgemizdeki sivil idareye destek verirlerse IŞİD'e karşı daha etkili bir kampanya yürütebiliriz" dedi.
Ancak IŞİD'in El Hol gibi mülteci kamplarında geniş bir destekçi tabanı elde etme becerisi göz önünde bulundurulduğunda bu desteğin yeterli olup-olmayacağıyla ilgili bazı soru işaretleri mevcut.
SDG'nin siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi'ne göre sadece El Hol mülteci kampında Ocak ayından bu yana 23'ten fazla cinayet işlendi. Bunların büyük çoğunluğunun IŞİD bağlantılı olduğu anlaşıldı.
Konseyin ABD temsilcisi Sinem Muhammed, Amerika’nın Sesi’ne (VOA) "Öldürülenlerin çoğu Irak vatandaşıydı çünkü kamp içindeki güvenlik güçleriyle işbirliği yapıyorlardı" dedi.
El Hol kampı içinde yapılan bir dizi tutuklama da IŞİD'in faaliyetlerine devam etmesini engelleyemedi.
Muhammed, "El Hol çok tehlikeli bir kamp. Kampta yaşayan insanlar çok tehlikeli. Uykucu hücrelere yardım ediyorlar, destek veriyorlar" şeklinde konuştu.
Muhammed ve diğer yetkililer, kampın bazı kısımlarının IŞİD savaşçılarının eşleri ve diğer kadın akrabaları tarafından yönetildiğini, bu kadınların IŞİD'in dini emirlerini uygulayan konseyler kurduklarını kaydediyor.
Yetkililer, El Hol kampında tutuklananlardan toplanan istihbaratın, kamp içindeki IŞİD destekçilerinin bölgeye taşınan IŞİD hücrelerinden talimat aldığını ortaya koyduğunu söylüyor.
Amerikalı yetkililer, kampa para ve silah akışı olduğu ve kampın artık IŞİD destekçileri tarafından örgütün bir kalıntısı değil, yeni yönetim merkezi olarak kabul edildiği uyarısında bulunuyor.
Diğer Amerikalı yetkililerse El Hol ve benzeri kampların, bir sonraki nesil IŞİD militanlarının yetiştirildiği ‘kuluçka merkezleri’ haline geldiği, bunun bir "kıyamet senaryosu" olduğu konusunda endişeli.
ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatör Vekili John Godfrey, Çarşamba günü düzenlenen bir sanal konferansta bunun "çok ciddi bir sorun" olduğunu dile getirdi, "10-11 yaşlarındaki çocukların radikalleştirildiği durumlara tanık olduk" dedi.
Suriye Demokratik Konseyi'nden Sinem Muhammed ise VOA'e, El Hol'daki durumun en iyi ihtimalle "istikrarsızlık" olarak tanımlanabileceğini söylüyor ve "Anneleriyle olan bu çocuklardan korkuyoruz. Anneler çocuklarını aşırılık yanlısı IŞİD ideolojisiyle besliyor, ne olacağını bilmiyoruz" şeklinde konuşuyor.