Erişilebilirlik

İsrail’in Hizbullah’a karşı kara operasyonunun ardından Hizbullah’ın gücü ve çatışmanın seyri tartışılıyor


Lübnanlı analistlerin bir kısmı, Hasan Nasrallah dahil Hizbullah’ın lider kadrolarına yönelik suikastların grubun gücünü azalttığını, bunun İran’ın bölgedeki nüfuzunu zayıflatmak için fırsat olduğunu düşünüyor. Bazıları ise Hizbullah’ın zaman içinde toparlanacağı görüşünde.
Lübnanlı analistlerin bir kısmı, Hasan Nasrallah dahil Hizbullah’ın lider kadrolarına yönelik suikastların grubun gücünü azalttığını, bunun İran’ın bölgedeki nüfuzunu zayıflatmak için fırsat olduğunu düşünüyor. Bazıları ise Hizbullah’ın zaman içinde toparlanacağı görüşünde.

İsrail, güney Lübnan’da Hizbullah’a karşı sınırlı operasyonlar hedefiyle kara saldırısı başlattığını duyurdu. Güney Lübnan’da Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar şiddetlenirken Lübnan ordusu henüz çatışmalara taraf olmadı.

Lübnan’da Hizbullah’a yönelik şiddetli saldırıların ve örgütün lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından tansiyon yüksek. Lübnan’da halk gelişmeleri endişeyle izliyor. Siyasetçiler ve uzmanlar da olan biteni yakından takip ediyor.

Lübnan geçici hükümetin başbakanı Necip Mikati, ateşkes çağrısı yaparken ülke içinde Hizbullah’ın gücüne dair tartışmalar da başladı.

VOA Türkçe’ye konuşan gazeteci-yazar Rami Naim, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a yönelik suikastla yeni bir dönemin başladığını söyledi. Suikastın “Hizbullah’a manevi, siyasi ve örgütün kudreti açısından darbe vurduğunu” düşünen Naim, Hizbullah’ın hala İsrail’e saldırma kapasitesinin bulunduğuna dikkat çekti. Lübnan-İsrail sınırında devam eden çatışmalara dair iki ihtimalin öne çıktığını belirten Naim, bunu şöyle açıkladı:

“İlk ihtimal, eğer İsrail Lübnan’a Litani nehrinin ötesine geçmek üzere kara saldırısı yaparak girmeye karar verdiyse bu Hizbullah’ın durumunu tamamen değiştirir. Ancak eğer İsrail sınıra 1-2 kilometre mesafeden hava saldırılarına devam ederse Hizbullah açısından bir şey değişmez”.

Hizbullah’ın İsrail’e saldırıları devam ettiği sürece İsrail’in Lübnan’a saldırılarının devam edeceği tahminini dile getiren Naim şunları söyledi:

“Hizbullah, Tel Aviv’e füze attığı sürece uluslararası toplum, İsrail kamuoyu Hizbullah’ın Tel Aviv’e ve sivillere yönelik tehdit olduğuna daha fazla ikna olacak ve bu durumda sınırdan 1-2 kilometreden fazla girmesi mümkün. İsrail’in planı da bu: Tel Aviv’e füze geldikçe karadan Lübnan’a daha fazla girmek.”

Ateşkesin önündeki tek engelin bu olmadığını belirten Naim, Lübnan geçici hükümeti başbakanı Necip Mikati’nin ve Meclis Başkanı Nebih Berri’nin BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının uygulanması yönündeki çağrılarını hatırlattı. Bu karar Hizbullah’ın silahları ile birlikte sınırdan 30 kilometre içeri çekilmesini öngörüyor.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun 1701 sayılı kararın uygulanmasıyla yetinmeyeceğini savunan Naim, “Bugün Necip Mikati ve Nebih Berri, BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının uygulanmasını istiyor. İstemeyen kim? Netanyahu. Netanyahu 1701’den fazlasını istiyor. Netanyahu, Hizbullah’ın elindeki stratejik silahları istiyor. Bu silahlar Hizbullah’ın elinde olduğu sürece ateşkes yapmak istemiyor. Hizbullah’ın askeri gücünü tamamen sona erdirecek bu şartı Hizbullah kesinlikle kabul etmiyor” dedi.

Naim, Lübnan ordusunun İsrail ile bir savaşa girebilecek silah ve mühimmat kapasitesinin olmadığını söyledi. İsrail ile devam eden çatışmaların Hizbullah’ın savaş kararı vermesi nedeniyle başladığını söyleyen Naim, “Lübnanlılar, Hizbullah’tan elindeki silahları hemen Lübnan ordusuna teslim etmesini, devletle işbirliği yapmasını, devlet tarafından alınmış savaşla veya barışla ilgili herhangi bir karara saygı göstermesini ve bir an önce cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılmasını istiyor” diye konuştu.

“Nasrallah’ın ölümü bir fırsat”

Siyasi analist ve gazeteci Toni Boulos ise Nasrallah’a yönelik suikastın Hizbullah’ın gücünün zayıflatılması açısından fırsat olduğunu düşünen uzmanlar arasında. Boulos’a göre, Nasrallah sadece Hizbullah lideri değildi, “İran’ın bölgedeki nüfuzunun sembolüydü.”

İsrail, Lübnan'ın güneyine kara harekatı başlattı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:27 0:00

Boulos, İran’ın Lübnan’daki ve bölgedeki nüfuzunun zayıflatılmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, “Nasrallah’ın öldürülmesi bu nüfuzu zayıflattı ve İran’ın Hizbullah üzerinden Lübnan devleti ve hükümeti üzerindeki gücünün kırılması açısından ülkeye bir fırsat kapısı açtı” dedi.

İran nüfuzu nedeniyle Lübnan’da devlet inşa sürecinin sağlıklı şekilde yapılamadığını öne süren Boulos, suikastı “dünyanın geri kalanı tarafından terör örgütü olarak tanınan ve Lübnan’ı ve Lübnanlılar’ı İran’ın ajandası doğrultusunda kontrol eden Hizbullah’a büyük bir darbe” olarak tanımladı.

Boulos, Hizbullah’ın güç kaybettiğini, İsrail saldırılarının Hizbullah’ın gösterdiği kadar güçlü olmadığını ortaya çıkardığını belirterek, Lübnanlılar’ın devletin inşa sürecinin tamamlanmasını ve istikrarın sağlanmasını istediğini vurguladı ve şöyle devam etti:

“Lübnanlılar devletin inşa edilmesini, istikrarın sağlanmasını istiyorlar. Hizbullah kaldığı sürece bağımsız ve karar sahibi olamayacağını düşünüyorlar. Bu nedenle Lübnanlılar sadece Hizbullah’ın güney Lübnan’dan çekilmesini değil BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının tamamen uygulanmasını istiyor. Milislerin silahlarını Lübnan devletine teslim edilmesini öngören bütün uluslararası kararların da uygulanmasını istiyorlar.”

“Zaman gerekiyor ancak direniş kendini toparlayabilir”

Gazeteci-yazar Ghassan Jawad ise Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın halkın güvenini kazanmayı başardığını, İsrail ile mücadele konusunda 40 yıla yakın bir tecrübesi olduğunu söyledi. Nasrallah’a yönelik suikastın sonuçları olacağını belirten Jawad, Hizbullah’ın zaman içinde toparlanacağını belirterek, şöyle devam etti:

“Şimdi direniş (Hizbullah) askeri komutanlık altında tekrar toplanmak için kendini yeniden organize ediyor. Aynı zamanda İsrail’i sınırdan püskürtmek ve Lübnan’a dair hedeflerinden vazgeçmesi için çok şiddetli bir mücadele yürütüyor. Tabii ki direnişin tekrar toparlanmak için daha çok zamana ihtiyacı var. Fakat bence Hasan Nasrallah’ın ölümü çok büyük boşluk yaratsa da direniş bu krizleri aşarak tekrar organize olabilecek güce sahip.”

Hizbullah’ın İsrail’in şiddetli saldırılarına rağmen askeri kapasitesini tamamen kaybetmediğini söyleyen Jawad, örgütün Tel Aviv başta olmak üzere İsrail’e yönelik füze saldırıları yapabildiğini hatırlattı.

Jawad, Nasrallah’ın ölümünün örgüt açısından büyük bir boşluk yarattığını, Hizbullah milislerinin çok öfkeli olduğunu ve Nasrallah’ın intikamını almak için de savaştıklarını söyledi.

Lübnan-İsrail sınırında çatışmalar ve İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah varlıklarına yönelik saldırıları devam ediyor. Diğer taraftan hem Lübnanlı siyasetçiler hem de uluslararası toplum ateşkesin sağlanması için yoğun bir diplomasi yürütüyor.

Jawad devam eden savaşın gelecekte olacakların seyrini belirleyeceğini belirterek, “Hizbullah kara savaşına başladı, iyi bir savaş veriyor. Bu, savaştan birkaç gün öncesine kadar Hizbullah’ın aleyhine, İsrail’in lehine olan dengeleri değiştirebilir” dedi.

Siyasi girişimlerin başarısını ya da seyrini de sahada devam eden savaşın şekillendireceğini savunan Jawad, “Müzakerelerden iyi bir sonuç almak için savaşmak zorundayız” ifadesini kullandı.

Forum

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG