Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne bağlı hak uzmanları, İsrail’in ceza ve tutukevlerinde Filistinli mahkumlara işkence uyguladığına dair geçen hafta yayınlanan raporun ardından, üye ülkelerin iddialara sessiz kalmasını sert bir dille eleştirdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), geçen hafta İsrail’in Gazze’de tutukladığı Filistinliler’e işkence yaptığını öne süren 23 sayfalık bir rapor yayınlamıştı.
BM insan hakları uzmanları, üye ülkelerin suç olan bu insanlık dışı uygulamalarla ilgili iddialarla ilgili sessiz kalmasını kınadıklarını açıkladı. BM uzmanları, Filistinli tutuklulara yönelik ihlallerin cezasız kalmaması için bir an önce harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
BM uzmanları, Filistinli tutuklulara avukat ve yakınlarına erişim sağlanması ve korunmaları için de İsrail'e uluslararası baskı yapılması çağrısında bulundu. Uzmanlar, özellikle İnsan Hakları Konseyi'nin acilen özel yetkililerinin ve Soruşturma Komisyonu'nun Filistinliler’in tutulduğu ceza yerleşkelerine gönderilmesini talep etmesi gerektiğini söyledi. BM uzmanları, İsrail'in bölgedeki tüm uygulamalarının ve politikalarının gözetim ve hesap verebilirlik içerisinde olması çağrısını yineledi.
“Şimdiye kadar ortaya çıkanlar buzdağının küçük bir parçası”
BM’nin insan hakları uzmanları bugün yaptıkları açıklamada, İsrail'in “Sde Teiman” cezaevindeki işkence ve cinsel şiddet iddialarının buzdağının görünen küçük bir parçası olduğunu öne sürdü.
BM uzmanları, İsrail'in onlarca yıldır Filistinliler’e yönelik yaygın ve sistematik gözaltı ve keyfi tutuklama uygulamalarına atıfta bulunarak, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail tarafından herhangi bir kısıtlama getirilmemesi sonucunda yapılanların cezasız kaldığı şok edici bir durumun ortaya çıktığını vurguladılar.
Uzmanlar, son açıklanan iddia ve raporlar sonrasında bağımsız uluslararası insan hakları gözlemcilerinin derhal devreye girmesi gerektiği belirtilerek, “Bu gözlemciler, İsrail'in mahkum ve tutuklulara yönelik iğrenç hak ihlallerini önlemek konusundaki utanç verici başarısızlığı karşısında dünyanın gözü olmalıdır” dedi.
BM uzmanları, Hamas ve Filistinli diğer silahlı güçlerin İsrail’e 7 Ekim’de düzenlediği terör saldırısını sonrasındaki 10 ay içinde, insanlık dışı koşullarda yaygın istismar, işkence, cinsel saldırı ve tecavüze ilişkin kanıtlanmış raporlar elde edildiğini bunun sonucunda en az 53 Filistinli’nin öldüğünü kaydetti.
“Keyfi gözaltıyla tutularak her türlü işkence maruz kalıyorlar”
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan bağımsız uzmanlar, aralarında yüzlerce çocuk ve kadının da bulunduğu yaklaşık 9 bin 500 Filistinli’nin üçte birinin herhangi bir suçlama ya da devam etmekte olan bir yargı süreci olmaksızın hapiste tutulduğunu, tam sayıları bilinmeyen binlerce kişinin keyfi olarak gözaltı tesislerinde ve geçici kamplarda tutulduğunu ifade ettiler.
BM uzmanları, “Bazı Filistinli mahkumlara kulakları kanayana kadar yüksek sesle müzik dinletiliyor. Su işkencesi yapılıyor ve (Filistinli mahkumlar) köpeklerin saldırısına uğruyor. Çok sayıda kadın ve tanık ifadelerinde, Filistinli tutukluların kafes ve benzeri yerlerde gözleri bağlı halde çocuk bezleriyle yataklara bağlanmış, çırılçıplak soyulmuş, yeterli sağlık hizmetinden, yiyecekten, sudan ve uykudan mahrum bırakılmış tutuldukları ifade ediliyor. Bazılarının cinsel organlarına elektrik verildiği ve sigara yanıkları olduğu da iddialar arasında. Bazı mağdurlar ayrıca tavana asıldıklarını, ağır cinsel şiddete maruz kaldıklarını da anlattılar. Filistinli bir tutukluya toplu tecavüz iddiaları, İsrail siyaset kurumu ve toplumundaki bazı sesler tarafından şok edici bir şekilde destekleniyor” dedi.
"İsrail, Filistinliler’i işgale direndikleri için cezalandırıyor"
BM uzmanları, İsrail’in şimdiye kadar yapılan uyarıların hiçbirisini dikkate almadığını, yapılan çağrılara kulaklarını tıkayıp yanıt vermediğini belirterek, “İşkence hukuka aykırıdır ve uluslararası suç teşkil etmektedir, ancak İsrail'in kötü şöhretli gözaltı ve işkence sisteminin işleyiş biçiminin bir parçasını oluşturmaktadır. Bu uygulamalar Filistinliler’i işgale direndikleri için cezalandırmayı amaçlamakta ve onları bireysel ve toplu olarak yok etmeyi hedeflemektedir” ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz Şubat ayında bazı BM insan hakları uzmanları, İsrail'in gözaltında tuttuğu Filistinli kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet vakalarına ilişkin ciddi endişelerini dile getirmişti.
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, 2023 yılında İsrail'in gözaltı uygulamalarını incelemiş ve BM üyesi ülkeleri müdahale etmeye ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni insanlığa karşı işlenmiş bir suç gibi görünen bu durumu acilen kapsamlı olarak soruşturmaya davet etmişti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk: ”İnsan hakları sivillerin korunması için öncelik olmalı”
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk bugün yaptığı açıklamada, 10’ncu ayına girmekte olan Gazze'deki savaşla bağlantılı son kanlı saldırıların ardından tansiyonun yükseldiği Ortadoğu'da acilen gerilimin düşürülmesi çağrısında bulundu, insan hakkı ihlalleriyle ilgili endişelerini dile getirdi.
Türk, son zamanlarda tırmanan gerilim sonrasında oldukça endişeli olduğunu dile getirerek, “Tüm taraflara ve onlar üzerinde etkisi olabilecek nüfuz sahibi ülkelere çok tehlikeli bir hal alan bu durumu yatıştırmak için acilen harekete geçmeleri çağrısında bulunuyorum” dedi.
Türk, insan haklarının her şeyden önce sivillerin korunmasının en önemli öncelik olması gerektiğini belirterek, “Son 10 aydır, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan siviller bombalar ve silahlar nedeniyle dayanılmaz acı ve ıstıraplara katlanmak zorunda kaldılar. Bu durumun siviller için daha da korkunç sonuçlar doğuracak bir hale dönüşmesini önlemek için her şey ama her şey yapılmalıdır” dedi.
Forum