12 Temmuz’da İzmir’in Alsancak semtinde iki kişinin, su birikintisinin içinden karşıdan karşıya geçmeye çalıştıkları sırada elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği olayın yankıları sürüyor.
23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ile 44 yaşındaki İnanç Öktemay'ın ölümüne neden olan ihmalle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, aralarında İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Kanalizasyon Daire Başkanı ile GDZ Elektrik A.Ş Ege Bölge Müdürü olmak üzere haklarında gözaltı kararı alınan toplam 35 şüpheliden 31'i yakalandı. Bu şüphelilerden 6’sı ifadelerinin ardından serbest bırakılırken soruşturma kapsamında 4 şüphelinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda hem GDZ Elektrik A.Ş hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU’nun ihmalleri sıralanırken, belediye ve elektrik şirketi açıklama yaparak sorumluluğu birbirine atmıştı.
“80 santimetre derinlikte olması gereken kablo 15 santimetrede”
Bilirkişi incelemesine ilişkin teknik detayların yer aldığı raporda, bir besleme devresine ait elektrik kablosunun yağmur tahliye mazgalı altına sıkıştığı ve yalıtımının zedelendiği, ölümlere bu bölümdeki faz toprak arızasının neden olduğu belirtiliyor. Temasın olduğu noktada, kablonun 15 santimetreye kadar zemine yaklaştığı, diğer besleme devresine ait kabloların da 36 ila 45 santimetre derinlikte olduğu, bu derinliğin normalde 60 ila 80 santimetre olması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Elektrik şirketini ölüme yol açan kablonun gerekli derinliğe gömülmemesinden kusurlu bulan bilirkişi raporu, İZSU’yu ise çalışmaları sırasında zemine yakın kablonun koruyucu borusunun iptal edilmesinden kusurlu buldu.
“İhmaller zinciri söz konusu”
Bilirkişi heyetinde yer alarak bölgede incelemelerde bulunan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi de her iki kurumun olayda ihmali bulunduğu görüşünde.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan EMO İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler, “Kablo hasarının İZSU’nun mazgal çalışmasında meydana geldiği söyleniyor. Ama zaten kablo standart dışı çekilmiş. 80 santimetrede olsaydı, böyle bir hasar meydana gelmezdi. O kablonun 80 santimetre yer altında bir kanal içerisinde olması gerekiyor. Buna rağmen 15-20 santimetrelik bir mesafede olduğu görüldü. Bu kabloyu GDZ Elektrik, 20 santimetre değil 80 santimetre alttan götürmüş olsaydı İZSU mazgal çalışmasını yaparken buna zaten zarar veremezdi. Standartlara uyulmadığını görüyoruz” dedi.
Gürler, “İZSU gidip müdahale etmek amacıyla bakmış ama GDZ’nin orada çalıştığını görerek ‘bizim dışımızda’ diye müdahale etmemiş. AYKOME (Alt Yapı Koordinasyon Merkezi) diye bir birim var. Bu tür altyapı yatırımlarında herhangi bir çalışma yapılacağı zaman, telekom, doğalgaz, elektrik gibi herhangi bir kazı yapılacağı zaman o birime bilgi verilir ve oraya gözlemci talep edersiniz. İZSU mazgal çalışması sırasında gözlemci talep etmediyse kusurludur. Ama GDZ’den gözlemci istediğini söylüyor. Bunlar mahkeme sürecinde ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
İZSU’nun mazgal çalışmasını 5 Ocak 2023’te yapmasının ardından elektrik şirketinin bir kez daha müdahalede bulunduğunu hatırlatan Gürler, “Esnaf orada bir hata olduğunu, ısınma olduğunu ve duman çıktığını görüyor ve ihbarda bulunuyorlar. Daha sonra 9 Ocak’ta GDZ’nin orada çalışma yaptığı kamera kayıtlarında var. Yani burada büyük bir ihmaller zinciri söz konusu” dedi.
Elektrik şirketi: “İZSU kabloların konumunu değiştirdi”
Elektrik şirketi kamuoyuna yaptığı açıklamada, ölüme yol açan elektrik şebekesi üzerine İZSU tarafından şirkete bilgi verilmeden ve gözlemci talebinde bulunulmadan üç yeni yağmur suyu ızgarası yapıldığı, bu sırada elektrik kablolarının konumunun değiştirildiği ve şebekeye zarar verildiğini söyleyerek doğrudan belediyeyi hedef aldı.
Şirket, olay yerindeki kamera kayıtlarından görülen 9 Ocak’ta yaptıkları son çalışmayla ilgili olaraksa, “farklı bir şebeke unsuruna ait arızanın çözüldüğü” yanıtını verdi.
Son 6 ayda olayın geçtiği bölgeye dair bir şikayet kaydının da şirkete ulaşmadığı öne sürülen açıklamada, "bölge sakinlerinin şikayetlerini doğrudan sorumlu olan diğer kurumlara yaptığı” iddia edildi.
Belediye şirketin iddialarını reddetti
Büyükşehir Belediyesi ise iddialara verdiği yanıtta, yağmur ızgarası yapımının elektrik şirketinin gözlemcisi nezaretinde gerçekleştirildiğini söyledi. Açıklamada “yapım çalışmalarından sonra GDZ Elektrik A.Ş. tarafından yağmursuyu ızgarası yanında elektrik hatlarında bakım ve onarım çalışması yapıldığı, hatta vatandaşlar tarafından GDZ Elektrik A.Ş.’ye anılan bölge için 2 defa arıza kaydı açtırıldığı” ifadeleri de paylaşıldı.
“Kablonun zeminden 23 cm aşağıda döşendiği” iddiasıyla olayın yaşanmasından elektrik şirketini sorumlu tutan Büyükşehir Belediyesi, Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin tespitlerine de yer verdiği açıklamasında, trafo merkezlerinden dağıtım panosuna giden kablolarda izolasyon hatası bulunmasının da ölüme yol açtığını öne sürdü.
“Tehlike hala sürüyor”
VOA Türkçe’ye konuşan Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Gülhan Gürler, olayın yaşanmasından aylar önce uyarılarda bulunduklarını söyledi. Gürler, “2023’ün Kasım ayında İzmir’de yoğun yağışlar yaşandı, deniz taşması yüzünden Alsancak bölgesi sular altında kaldı. Trafo merkezleri sular altında kaldı. Üç gün boyunca enerji kesintileri yaşandı. O aşamada GDZ bir an önce enerjilendirmek için aslında yeraltından geçirmesi gereken kabloları, yer üstünden geçirdi ve bölgeyi enerjilendirdi. Biz GDZ’yi, bunların geçici çözümler olduğu ve kabloların standardına uygun şekilde yeraltına alınması için uyardık. Ama ne yazık ki bunların tamamı yapılmadı” dedi.
Alsancak’ta hala açıkta bulunan elektrik kabloları yüzünden aynı tehlikenin devam ettiği uyarısında bulunan Gürler, “Şu anda bile Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde Kırmızı Kedi Kitabevi önünde hala açıkta kablo var” diye konuştu.
“Devletin denetim eksikliği var”
Elektrik dağıtımının özelleştirilmesine karşı çıktılarını söyleyen Gürler, “Özelleştirmeler sonucunda şu an dağıtım şirketleri yapması gereken bakım ve onarımı külfet görerek maliyetten kaçmak adına yapmıyor. Deneyimsiz meslektaşlarımız asgari ücretlerle buralarda çalıştırılıyor. Deneyim ve teknik uzmanlık sorunu ciddi boyutta. Kentlerin elektrik şebekelerinin ciddi bir onarım ve bakımdan geçmesi gerekiyor. Bunu yapacak tek özne kamu olmalıdır” dedi. Gürler, elektrik dağıtım ve işletmesini devletin özel şirketlerden devralması gerektiğini kaydetti.
Devletin özelleştirmelerin ardından denetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini de belirten Gürler, Alsancak’ta yaşanan olayda da devletin denetim eksikliği olduğunu öne sürdü. Gürler, “Bu işi GDZ’ye verdiniz ama neticede bu, sonrasında tekrar kamuya devredilecek bir görev. Sadece işletmesini aldı, sonunda tekrar bunu kamuya devredecek. Bu aşamada işletirken bakımını, yatırımını da yapması lazım. Bunun denetimini de TEDAŞ ve EPDK’nın yapması gerekiyor” dedi.
Özel: “Kusuru olan kim varsa cezalandırılacak”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a olayın soruşturulması için talimat verdiğini belirterek, “Kusuru olan kim varsa cezalandırılacak” dedi.
Cumhur İttifakı’na da çağrıda bulunan Özel, “Bu konuda Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için teklif vereceğiz. Bir kaza olunca, ‘aman ucu bize dokunacak’ diye her şeye ‘hayır’ diyenlere, AKP ve MHP'ye sesleniyorum. Belki ucu bize dokunacak. Kaldırın elleri, engelleyelim ölümleri. Kurun şu komisyonu” ifadelerini kullandı.
Forum