Japonya, 2011 yılında ülkeyi vuran deprem ve tsunami felaketinde hasar alan Fukuşima nükleer santralinin arıtılmış radyoaktif atık sularını bugün Büyük Okyanus'a boşaltmaya başladı. Japonya'nın tartışmalara yol açan bu adımı üzerine Çin, Japonya'dan tüm deniz mahsülleri ithalatını yasakladı.
Çin gümrük dairesinden yapılan açıklamada “Japonya'nın gıda ve tarım ürünlerinde radyoaktif kirlilik riskinin büyük kaygı uyandırdığı” kaydedildi.
Japon hükümeti Fukuşima nükleer santralinin radyoaktif atık suyunun okyanusa tahliye edilmesi planını iki yıl önce tamamlamış ve geçen ay Birleşmiş Milletler bünyesindeki Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi, plana yeşil ışık yakmıştı. Atık suyun tahliyesi, 2011'deki tsunamide hasar gören Fukuşima Daiiçi nükleer santralinin kapatılması için kilit bir adım.
Santralin işletmecisi Tokyo Elektrik Enerjisi firması (Tepco), atık su tahliyesinin Japonya yerel saatiyle 13.03'te başladığını ve herhangi bir anormallik yaşanmadığını bildirdi.
Tepco, santralin atık suyunu, içinde sadece bir hidrojen izotopu olan trityum kalacak şekilde diğer izotoplardan arıtıyor. Trityum ise sudan ayrıştırılması zor olduğu için suyun içinde bırakılıyor. Tepco, atık suyu okyanusa pompalamadan önce trityum seviyesinin belirli bir sınırın altına inmesi için seyreltiyor.
Trityumlu sular, dünya genelindeki başka nükleer santrallerden de rutin olarak su kaynaklarına tahliye ediliyor.
Trityumun radyasyon seviyesi, insan derisinin içine işleyecek derecede enerjiye sahip olmaması nedeniyle görece zararsız olarak kabul ediliyor. 2014 yılında bilim dergisi Scientific American'da yayınlanan bir makaleye göre belirli seviyenin üzerinde trityumlu su tüketmek, kanser riskini arttırabiliyor.
Ancak plana şiddetle karşı çıkan Çin, Japon hükümetinin atık suların güvenli olduğunu kanıtlamadığını kaydetti.
Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Japon tarafı yerel halka ve dünya halklarına kendi bencil çıkarlarından kaynaklanan ikinci bir zarar vermemeli” denildi.
Tokyo ise Çin'i “bilimsel açıdan temelsiz iddialar” yaymakla eleştirdi.
Atık radyoaktif suyun okyanusa boşaltılmasının güvenli olduğunu kaydeden Japonya, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi'nin (IAEA) de bu adımın insanlar ve çevre üzerindeki etkisinin “göz ardı edilebilir” olduğu sonucuna vardığını hatırlattı.
Japonya Başbakanı Fumio Kişida, gazetecilere yaptığı açıklamada, Japonya'nın Çin'den deniz ürünleri ithalatına getirdiği yasağı derhal kaldırması talebinde bulunduğunu ve bilimsel verilere dayanarak suyun okyanusa tahliyesinin etkileri üzerinde bir tartışma zemini aradığını söyledi.
Japonya, 2022 yılında Çin'e 600 milyon dolarlık deniz ürünü ihraç etti. Japon su mahsüllerinin dünyadaki en büyük ithalatçısı olan Çin'i ikinci sırada Hong Kong izliyor. Hükümet verilerine göre Çin ve Hong Kong'a yapılan deniz ürünü ihracatı, Japonya'nın tüm deniz ürünü ihracatının yüzde 42'sini oluşturuyor.
Çin gümrük dairesi, hangi su ürünlerinin yasak kapsamında olduğu konusunda ayrıntı vermedi ve konuya ilişkin açıklama talebini yanıtsız bıraktı.
Yıllar alan bir süreç
2011 yılı Mart ayında Japonya'nın kuzeyini vuran 9 büyüklüğündeki deprem ve deprem sonrası meydana gelen tsunami felaketi, Fukuşima Daiiçi nükleer santralinde hasara yol açmış, santraldeki üç reaktörde nükleer erime meydana gelmişti.
Üç olimpik yüzme havuzunu dolduracak miktardaki 7 bin 800 metreküplük ilk parti atık suyun santralden tahliye edilmesi yaklaşık 17 gün sürecek.
Tepco'nun sonuçlarını bugün açıkladığı teste göre tahliye edilen atık radyoaktif su, litre başına 63 bekerel (radyoaktivite birimi) trityum (hidrojenin radyoaktif bir izotopu) içeriyor. Bu miktar, Dünya Sağlık Örgütü'nün içme suyu için belirlediği litre başına 10 bin bekerellik sınırın altında bulunuyor.
IAEA da yayınladığı açıklamada, santralde yaptığı bağımsız analizin, atık suyun içindeki trityum yoğunluğunun sınırın çok altında olduğunu doğruladığını bildirdi.
Londra Imperial College'dan moleküler patoloji profesörü Geraldine Thomas, atık suyun okyanusa boşaltılması konusunda, “Bunun sağlık üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak. Japon deniz ürünleri ithalatına yasak getirmenin herhangi bir bilimsel gerekçesi yok” dedi.
Ancak radyasyon korkusu nedeniyle uzun yıllardır zedelenen itibarını onarmaya çalışan Japon balıkçılık sektörü yine de plana karşı çıkıyor.
Japon Balıkçılık Kooperatifi Başkanı, yaptığı açıklamada, “Tek isteğimiz balıkçılık yapmaya devam etmek” dedi.
Çin dışında Hong Kong ve Makau da bugünden itibaren Japonya'da 10 bölgeden deniz ürünlerinin ithalatını durdurma planlarını açıkladı.
Güney Kore Başbakanı Han Duck-soo da Fukuşima balık ve gıda ürünlerine yönelik ithalat yasağının kamuoyunun kaygıları giderilene kadar devam edeceğini belirtti.
Japonya Çevre Bakanı, suyun tahliye edildiği bölgede durumu gözlemlemeye devam edeceklerini ve Pazar gününden itibaren sonuçlar haftalık olarak yayınlayacaklarını bildirdi. Atık su tahliyesinin 30 gün sürmesi bekleniyor.
Kuzey Kore'den Japonya'ya atık su tahliyesini derhal durdurma çağrısı
Kuzey Kore devlet medya organı KCNA haber ajansı, Japonya'nın Büyük Okyanus'a radyoaktif atık su boşaltmaya başlamasından birkaç saat sonra Kuzey Kore'den su tahliyesinin derhal durdurulması çağrısının geldiğini bildirdi.
KCNA haber ajansının yayınladığı Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı açıklaması, Japonya'yı kınıyor ve Japonya'nın “insanlığa karşı işlediği bu affedilmez suçtan sorumlu tutulacağını” kaydediyor.
Açıklamada, “Japonya derhal insan hayatını, güvenliği ve insanlığın geleceğini tehdit eden tehlikeli radyoaktif atık su salımını durdurmalı” ifadesinin yer aldığı bildirildi.
Çin'in Japon deniz mahsülleri ithalatı yasağının ekonomik değil siyasi ağırlığı var
Çin, Japonya'nın bir numaralı deniz ürünü pazarı olsa da deniz ürünleri, otomobil ihracatının ağırlıklı olduğu Japonya'nın küresel ticaretinin yüzde 1'inden azını oluşturuyor. Bu nedenle uzmanlar, Pekin'in Japon deniz ürünlerine getirdiği yasağın daha çok siyasi bir hareket olduğunu kaydediyor.
Moody's Analytics'ten kıdemli ekonomist Stefan Angrick, “Fukuşima su tahliyesinin önemli çoğunlukla siyasi ve çevresel. Ekonomik açıdan Japon deniz ürünlerine getirilen yasağın sonuçları çok küçük olur” dedi.
Nomura Araştırma Enstitüsü'nden ekonomist Takahide Kiuçi, geçen yıl Çin ve Hong Kong'a yapılan deniz ürünü ihracatının Japonya'nın toplam ihracatının sadece binde 17'sini oluşturduğunun altını çizdi ve “İthalat yasağı bir yıl sürse bile bunun Japonya'nın gayrisafi yurtiçi hasılası üzerindeki etkisi sadece on binde 3 olur” şeklinde konuştu.
Japonya'da avlanan deniz mahsüllerinin büyük çoğunluğu iç piyasada tüketildiği için ülkenin en büyük deniz mahsülü üreticileri, ithalat yasaklarının etkisinin kısıtlı olmasını bekliyor.
Gümrük verilerine göre Çin, dünyanın en pahalı deniz ürünlerinden biri olan orkinosun tamamını Japonya'dan satın alıyor. Deniz tarağı ise hacim açısından Çin'in Japonya'dan en büyük ithalatını oluşturuyor.
Japonya'nın geçen yıl Çin'e sattığı 156 bin tonluk deniz mahsülü, Çin'in yıllık toplam 18,8 milyar dolarlık deniz ürünü ithalatının yüzde 4'ünden azına denk geliyor. Çin'in en büyük deniz ürünü tedarikçileri Ekvador, Hindistan ve Rusya.
Forum