8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yüzlerce kadın İstanbul Kadıköy'de Büyük Kadın Buluşması'nda biraraya geldi.
Buluşma öncesi Kadıköy genelinde polisler, barikatlarla güvenlik önlemi aldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri saat 13.00’te Bahariye’deki Süreyya Operası önünde biraraya geldi.
“6284 uygulansaydı bu tablo değiştirilebilirdi”
CHP İstanbul İl Örgütü, Deva Partisi Kadın Kolları’nın da destek verdiği eylemde açıklamayı, Esin İzel Uysal okudu.
Uysal, “Kadınlar yaşasın ama özgür yaşasın” diyerek 6284 sayılı yasaya vurgu yaptı: “2024 8 Martı'ndan bugüne kadar 376 kadın öldürüldü. Babaları, kardeşleri, oğulları tarafından öldürüldü. Bu tablo değiştirilebilirdi. 6284 sayılı kanun uygulansaydı bu değişebilirdi.”
Kadınlar yapılan eylemde “Aileye feda olmayacağız, 6284 ile yaşayacağız” pankartı açarken sık sık “Patriyarka mezara, yaşasın kadınlar,” “Jin jiyan azadi,” “Yaşayacağız, yaşayacağız, özgür laik yaşayacağız” ve “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganları atıldı.
6284 sayılı kanun, Türkiye’de kadına şiddete karşı en önemli kanunlardan biri. Şiddet mağdurlarına yasal güvence sağlayan bu yasa, şiddetin uygulayıcısı kim olursa olsun, kadınların mekanizmalara başvurma, tedbir talep etme hakkını tanıyor.
Kanunun ‘İlkeler ve Tanımlar’ başlıklı maddesinde amacı şu şekilde belirtiliyor: “Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi.”
6284 sayılı kanunla ayrıca yargı mensuplarına kadına şiddete karşı tedbirlerin alınma yetkisi ve görevi, polise de bu kararları uygulama yetkisi veriliyor.
“Bizi öldürenler elini kolunu sallayarak geziyorlar”
VOA Türkçe’ye konuşan Aslıhan Kahraman Eren, “Bu ülkenin en büyük derin acılarından bir tanesi kadınların her gün öldürülmesi ve eril zihniyet kadınları öldürdükten sonra cezai yaptırımlar malesef ki yeterli değil. Bizler ölüyoruz, bizi öldürenler dışarıda elini kolunu sallayarak geziyorlar” dedi.
Yazılımcı Yağmur Atilla da özellikle iktidarın bu yılı ‘Aile Yılı’ ilan etmesini eleştirdi: “Yıllarca sesimizi yükseltmeye devam ettik. Bugün burada ciddi bir polis kalabalığı var. Bu polis kalabalığından da görüyoruz ki bu iktidarın en büyük korkusu kadınlar ve kadın mücadelesi. Çünkü kadın mücadelesi bu ülkenin gördüğü en örgütlü mücadelelerden biri. Çünkü haklı bir davamız var.”
30 yıldır kadın mücadelesinin içinde yer alan, kamu emeklisi Yeter Tabak ise haklarını almak için burada olduklarını belirtti, “Evlerde, dışarıda, sahada özgürce dolaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Yürüyüş sırasında 9 kadın gözaltına alındı
Süreyya Operası önünde toplanan kadınlar, polis kordonunda Kadıköy Rıhtım’daki İskele Meydanı’na yürüdü. Rıhtım’daki meydana yürüyüşle gelen Sosyalist Kadın Hareketi ve Özgür Üniversite Hareketi'nden, 9 kadın gözaltına alındı.
Kadınlar, İskele Meydanı’nda halaylar çekip şarkılar söyleyerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı ve taleplerini dile getirdi. Burada da özellikle iktidarın ‘Aile Yılı’ kampanyası eleştirildi, kadınları koruyan 6284 sayılı kanunun uygulanmadığına dikkat çekildi.
“Kadını yalnızca anne olarak görmek kabul edebileceğimiz bir şey değil”
VOA Türkçe’ye konuşan Avukat Tuba Torun, hem 6284 sayılı kanunun öneminden bahsederken hem de kadının aile çatısı altında hiçleştirmeye çalışıldığını dile getirdi: “Açıkçası durum iyiye gitmiyor. 2015 yılından beri kazanılmış haklarımıza karşı iktidar birçok girişimde bulundu. Hem yasal anlamda hem de sosyal kültürel anlamda. Geldiğimiz nokta zaten İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, 6284 sayılı yasanın etkisizleştirilmesi oldu. Şu anda ‘Aile Yılı’ ilan edilerek, kadının bireysel temel hak ve özgürlüklerini aile çatısı altında hiçleştirmeye, görünmezleştirmeye, kadını yalnızca bir anne olarak, çocuk üreten bir canlı olarak var etmeye doğru politika girişimlerinde bulunuyorlar. Bu asla kabul edebileceğimiz bir şey değil.”
Gencinden yaşlısına yüzlerce kadın Kadıköy İskele Meydanı’ndaydı. 19 yaşındaki Ceylin Gümüş günlük hayatında bir kadın olarak yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: “Dışarıda güvende hissetmemek, ne zaman ne olacağını bilememek. Her gün başka bir kadının ölüm haberini veya şiddet haberini duymak. Bunlara az da olsa sesimizin çıkması için buradayız.”
“İstiyoruz ki, kadınlar darp edilmesin”
Emekli Zale Karademir ise “Kadınların genel bütün haklarına el koydukları için, istiyoruz ki, kadınlar iş yerinde, sokakta evde, özellikle evde darp edilmesin, şiddet görmesin” dedi.
“Biz bunları istedikçe bir güne üç cinayet sığdırıyorlar. Bugün Türkiye’nin her ilinde, özellikle Doğu’da günde bir kadın, bir çocuk kayboluyor” diyen Karademir “Çocuklarımıza ve kadınlarımıza sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.
“Politikalar değişmedikçe bunun sonu gelmez”
VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı Ayşe Yalpaz da politikaların değişmesi gerektiğini vurguladı: “Bu politikalar ve devletin faili sürekli koruması değişmedikçe bunun sonu gelmez ve daha çok görmeye devam edeceğiz.”
Psikiyatrist Çiğdem Sarıoğlu ise “Korkarak yaşıyoruz. İnanın, gündüz vakti sokaklarda yaşayamıyoruz. Kızımı okula gönderemiyorum. Kaygıyla sabaha kadar uyuyamıyorum. Ölen her kadın için sabahlara kadar ağlıyoruz” diye konuştu.
Forum