Ortadoğu’da faaliyet gösteren insani yardım çalışanları, önümüzdeki altı hafta boyunca 25 bin Suriyeli mültecinin havayoluyla Kanada’ya taşınması için hazırlıklarını sürdürüyor.
Kanada’nın yeni seçilen başbakanı Justin Trudeau, yılsonuna kadar 25 bin Suriyeli mülteci alacaklarını açıklamıştı. Kanada Hava Yolları Air Canada, mültecilerin Kanada’ya götürülmesi için uçaklarını tahsis etme önerisinde bulundu. Uçakların milyonlarca Suriyeli mültecinin kaçtığı Lübnan ve Türkiye’ye inebileceği bildiriliyor.
Merkezi Cenevre’de bulunan Uluslararası Göç Örgütü, mültecilerin havayoluyla götürülmesinden önce Kanada’dan son onayın beklendiğini bildirdi.
Kanadalılar ne düşünüyor?
Kanadalılar, Başbakan Trudeau’nun teklifi üzerine ikiye bölünmüş durumda. Kanada’da yapılan bir kamuoyu yoklamasına katılanların yarısı, hükümetin mültecilerle ilgili planına sıcak bakmadıklarını belirtirken yüzde 41’i, projeyi onayladıklarını söylüyor.
İki çocuk annesi Claudia Blume, Suriye’den gelecek sekiz kişilik bir ailenin Kanada’ya ayak basacak ilk ferdini karşılamaya hazırlanıyor. Blume’un da aralarında bulunduğu bir grup Kanadalı, bu Suriyeli aileyi yanlarına almaya karar vermiş.
Toronto’da yaşayan Claudia Blume, kendisinin ve eşinin kamplarda yaşayan mültecilerin fotoğraflarını görmeye artık dayanamadıklarını, arkadaşlarıyla birlikte 17 kişilik bir grup oluşturarak Suriyelileri misafir etmeye karar verdiklerini söylüyor.
Blume, Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi’nin başka ülkelere yerleştirilmek üzere belirlediği mültecileri, onlara destek olmak ve himayelerine almak isteyen bireylerle eşleştiren programa katılıyor.
Üç yetişkin oğlu olan, oğullarından biri evli ve iki çocuklu olan ailenin Aralık ayında, Noel kutlamaları öncesinde Kanada’ya varması bekleniyor.
Claudia Blume, bu yıl Noel’i kocaman bir aile olarak kutlayacaklarını söylüyor.
Kanada-Amerika farkı
Kanada’ya gidecek 25 bin Suriyeli mültecinin kaçının özel himaye altında olacağı, kaçınınsa hükümet desteği alacağı net değil.
Kanada’nın kucak açtığı 25 bin mülteciyi havayoluyla taşıma planı, Amerika’da Temsilciler Meclisi’nin Amerika’nın almayı taahhüt ettiği 10 bin Suriyeli ve Iraklı mültecinin işlemlerinin, güvenlik riski oluşturmadıkları kesin olarak doğrulanana kadar dondurulmasını önermesiyle taban tabana zıt düşüyor.
Temsilciler Meclisi, bu tasarıyı, Paris’te 130 kişinin ölümüne neden olan terör saldırılarını düzenleyenlerden en az birinin Avrupa’ya kendisine Suriyeli mülteci süsü vererek girmiş olabileceğine dair çıkan haberlerden sonra hazırladı.
Temsilciler Meclisi’nden 137’a karşı 289 oyla geçen tasarının Senato’da nasıl bir tepkiyle karşılaşacağı henüz net değil. Başkan Obama, tasarının önüne gelmesi durumunda veto edeceğini söyledi.
Öte yandan Avrupa’daki çeşitli ülkeler Paris saldırıları sonrasında sınır güvenliğini arttırırken mülteci programlarını da yeniden gözden geçirmeye başladı.
‘Yersiz şüpheler’
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, özellikle Müslüman olan göçmen ve mültecilere önyargılı davranan ve mülteciler hakkında gereksiz şüpheler duyanları eleştirdi.
Ban Ki Moon, New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada özellikle ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının yükselişe geçtiği zamanlarda göçmen ve mültecilerin temel insan haklarının korunması gerektiğinin altını çizdi.
BM Genel Sekreteri ayrıca teröristlerin mültecilerin arasında saklanıyor olmaları korkusunun, mülteci krizinin daha iyi yönetilmesi gerektiği gerçeğini doğruladığını da belirtti.
Suriye’nin komşuları Türkiye, Ürdün ve Lübnan şimdiye kadar Suriye ve Irak’taki çatışmalardan kaçan milyonlarca mülteciye kapılarını açtı. Ban Ki Moon, mülteci krizinin yükünü bu kadar az sayıda ülkenin kaldırmasının sürdürülebilir bir çözüm yolu olmadığını da sözlerine ekledi.
Yaklaşık 250 bin Suriyeli, hükümet karşıtı protesto gösterileri olarak başlayan ancak kısa sürede iç savaşa dönüşen çatışmalarda hayatını kaybetti.