Erişilebilirlik

Kaşıkçı Cinayetinde ‘Kurye’ Suudi İstasyon Şefi mi?


Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin üzerinden iki ayı aşkın süre geçmesine karşın henüz cesedi bulunabilmiş değil.

Ancak Türkiye, cinayet emrinin kimin verdiğinin ortaya çıkarılması için hem hukuki hem siyasi düzeyde çabalarını sürdürüyor.

Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kaşıkçı cinayeti sonrası görevlerinden alından Suudi Arabistan’ın eski kraliyet danışmanı Saud al-Kahtani ve Suudi Arabistan İstihbarat Servisi’nin eski başkan yardımcısı Ahmed el Asiri hakkında çıkardığı yakalama kararının ardından Türkiye medyasında bir başka Suudi yetkili ‘gölgedeki isim’ olarak öne çıktı.

Selvi: “Kaşıkçı cinayetinin kuryesi Suudi ‘istasyon şefi’ Muzaini”

Hürriyet gazetesi köşe yazarı Abdülkadir Selvi, İstanbul’daki başkonsoloslukta ataşe olarak görev yaptığı halde Suudi Arabistan’ın “istihbarat istasyon şefi” olarak tanımladığı Ahmet Abdullah El Muzaini’nin Kaşıkçı’nın diplomatik misyona 29 Eylül’deki ilk girişinde süreci yöneten kişi olduğunu öne sürdü.

Selvi, “Konsoloslukta Kaşıkçı’ya ilgi gösteriyorlar ama 15 dakikada alacağı belgeyi bir türlü hazırlamıyorlar. Oyalıyor, istihbaratçılık deyimiyle ‘yemliyorlar’. Tabii bu arada istihbaratçı Muzaini ile veliaht prens Selman’ın ofisi arasında sıkı bir temas trafiği kuruluyor. Kaşıkçı’nın konsolosluk binasına giriş yaptığını öğrendiği andan itibaren süreci Muzaini yönetiyor. Kaşıkçı Londra’ya uçuyor. 29 Eylül günü saat 14.31’de Muzaini de Riyad’a uçuyor” dedi.

Selvi, Muzaini’nin Riyad’da o dönem istihbarat başkan yardımcısı olan Ahmed Asiri’yle görüştüğü belirtti:

“Kaşıkçı planlaması yapıldıktan sonra Muzaini, 15 kişilik ekipten bir gün önce 1 Ekim tarihinde İstanbul’a dönüyor. Kaşıkçı cinayetinden birkaç saat sonra saat tam 21.35’te Türkiye’yi terk ediyor. 15 Temmuz darbe girişiminde Adil Öksüz, Fetullah Gülen’le darbeciler arasında kuryelik yapmıştı ya, Muzaini de Kaşıkçı cinayetinin kuryesi.”

Muzaini ismini ilk kez Sabah gazetesi yazdı

Aslında Muzaini adı Türk medyasında ilk kez yazılmıyor.

22 Ekim’de Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek ve Nazif Okumuş yaptıkları haberde bu isimden Kaşıkçı operasyonunun ‘beyni’ olarak bahsettiler.

Söz konusu haberde “Teknik takiple tespit edilme ihtimali olduğu için canlı kuryelik yapan Al Muzaini Riyad'a gidip gelme trafiği 'operasyonun beyni' olarak nitelendiriliyor. Al Muzaini'nin de Başkonsolos Muhammed el Uteybi gibi Türkiye'ye geri dönmeyeceği değerlendiriliyor. Al Muzaini'nin pek çok kozmik bağlantıyı bilen bir sır küpü olduğu ve sırlarıyla ülkesine döndüğü de belirtiliyor” ifadelerine yer verildi

Peki bu haberden kırk gün sonra Muzaini’nin ismi neden yeniden gündemde?

VOA Türkçe’ye bilgi veren bir güvenlik uzmanı, bu isim hakkında da yakalama kararı çıkarılabileceğini söyledi, daha fazla yorum yapmadı.

Kaşıkçı cinayetini belgeselleştirmek isteyen Sean Penn’in İstanbul mesaisi sürüyor

Bu arada Kaşıkçı hakkında belgesel film çekmek için Türkiye’de bulunan Amerikalı yönetmen ve oyuncu Sean Penn çalışmalarını sürdürüyor.

Sean Penn, dün 10 kişilik bir ekiple Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nun önüne gitti. Amerikalı sinemacı, olay yerinde gezerken ekibi de onu filme aldı.

Penn daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Merkezi’nde genel başkan yardımcısı ve Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı Yasin Aktay’la görüştü.

Sean Penn ve Yasin Aktay bugün de öğle yemeğinde buluştular.

Edinilen bilgiye göre, Penn ayrıca Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ile görüştü.

HRW: “Türkiye, uluslararası soruşturma için BM’ye başvurmalı”

Merkezi New York’ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Türkiye’ye Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili, BM Genel Sekreterliği’ne uluslararası, bağımsız bir soruşturma başlatması için resmen talepte bulunması çağrısında bulundu.

HRW Ortadoğu Direktörü Sarah Leah Whitson yaptığı açıklamada, “Türkiye hükümeti Cemal Kaşıkçı’nın ölümünü araştırmak amacıyla uluslararası bir soruşturma açılması için yaptığı çağrının gereğini yerine getirmelidir. Suudi Arabistan’ı Muhammed bin Selman’ın cinayetteki rolünün tam olarak ne olduğunun belirlenmesi için gerekli somut olgu ve bilgileri vermeye zorlamak için en iyi ihtimal bir BM soruşturmasıdır, bu tür bilgiler sadece Suudi Arabistan’da bulunan kaynaklardan edinilebilir” dedi.

Whitson, genel sekreterlik tarafından yürütülecek uluslararası bir soruşturmanın, Suudi yetkilileri korumak ve hakikatleri çarpıtmak için gösterilen çabaların engellenmesine de yardımcı olacağının altını çizdi.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG