Kansaslı üç milis, 2016 başkanlık seçimleri sırasında Somalili sığınmacıların kaldığı bir apartmanı havaya uçurmayı planladı. Böylece içlerinden birinin "Haçlı Savaşı 2.0" diye adlandırdığı hareketi başlatmış oldular.
Ancak seçimden birkaç hafta önce gözaltına alınmaları üzerine planları suya düştü. Böylece bundan bir nesil önce hükümet karşıtı eylemciler tarafından kurulan hareketin değişen düşman listesi de ortaya çıkmış oldu.
Geçen yıl politikaları birçok milis tarafından desteklenen bir başkanın seçilmesiyle milislerin hükümete karşı savaşma ihtiyacı ortadan kalktı. Bu kişiler hükümetle mücadele etmek yerine son yıllarda Müslümanlar ve göçmenler gibi düşmanlar buldu.
Bir sivil haklar grubunda aşırıcılık üzerine çalışan Mark Pitcavage’a göre bazı milis grupları dikkatlerini ikinci derecede düşmanlar üzerinde yoğunlaştırıyor.
Hükümet karşıtı hareket çoğu kez sağ kanat gruplarla aynı kategoride yer alsa da hareketin farklı biçimleri de var.
Örneğin iç isyana hazırlık amacıyla su, gıda ve diğer önemli şeyleri depolayan ‘hazırlayıcılar’, ya da felaket anında hayatta kalmaya odaklanan ‘kalımcılar’ gibi.
Bir de vergi ödemeyi reddeden ve hangi kanunlara uyacağına kendisi karar veren ‘egemen vatandaşlar’ var. Tıpkı Tennessee’de bir Waffle restoranında meydana gelen silahlı saldırının şüphelisi gibi.
Son olarak da ellerinden silahları ve anayasal haklarını almak istediğini düşündükleri hükümete karşı mücadele etmek için gerilla tarzı askeri eğitim veren milisler var.
Modern milislerin doğuşu
Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi’ne göre modern milis hareketinin doğuşu 1990’ların başındaki bir dizi olaya dayanıyor.
Bunlar arasında Bill Clinton’un 1992’de Başkan seçilmesi ve ertesi yıl Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) Teksas Waco’daki Branch Davidian tarikatına ait komplekse düzenlediği saldırı var. Bunlar milisler tarafından vatandaşlarına saldırmaya hazır kontroldan çıkmış bir hükümetin kanıtı olarak görüldü.
Bill Clinton yönetimi altında hükümet karşıtı grupların sayısı arttı, George W. Bush’un başkanlığı sırasında bu sayı azaldı, ancak Barack Obama döneminde 1360’a çıkarak zirveyi gördü.
Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi’ne göre 2016’da ülkede 273 milis grubu da dahil olmak üzere aktif 689 hükümet karşıtı grup vardı.
Milislerin Müslümanlar’I hedef alan düşmanlığı 2008 yılında Amerika’nın ilk Afrika kökenli başkanı Obama’nın seçilmesiyle körüklendi.
Obama’nın Kenya’da doğmuş bir Müslüman olduğu iddiaları ve liberal eğilimi nedeniyle silahlarını ellerinden alacağı yönündeki komplo teorileri hareketin fitilini ateşledi.
Müslüman karşıtı hareketi tetikleyen diğer bir önemli unsur da Avrupa ve Amerika’da Müslümanlar tarafından Tennessee Chattanooga, California San Bernardino ve Florida Orlando’da yapılan silahlı kitle saldırıları oldu.
Polis farkına vardı
FBI harekete geçti. Ancak büronun Amerika’daki aşırıcı milislerin hedeflerini Müslümanlar ve İslami kurumları kapsayacak şekilde genişlettiği uyarısında bulunması Mayıs 2015’i buldu.
Müslümanlık ve göçmen karşıtı atmosferin damgasını vurduğu 2016 seçimleri milisleri de harekete geçirdi.
Curtis Allen, Patrick Stein ve Gavin Wright işte bu ortamda Kansas’ta Somalililer’in kaldığı apartman kompleksini havaya uçurma planları yapmaya başladı.
Bu üçlü, Kansas Güvenlik Güçleri adı verilen bir milis grubunun üyeleriydi. Grup, ülkede faaliyet gösteren Yüzde Üçlük (Three Percenters) adlı bir şemsiye grubun parçasıydı.
Başka milislerle birlikte haftasonları buluşarak ülkeyi ‘kara fatma’ dedikleri Müslümanlar’dan kurtarma yollarını tartışıyorlardı. Önce Zello adlı telefon uygulamasını kullanarak online bir grup oluşturdular. Böylece birbirleriyle iletişim kurarak Facebook’tan Obama, Clinton ve Müslüman karşıtı iletiler yapmaya başladılar.
Kansas milisleri Google Earth kullanarak eyaletteki Müslüman hedeflerin yerlerini belirledi. Haritada Garden City boyunca kara fatma işaretleri koyarak Somalililer’in evlerini ve camiyi nihai hedef olarak gösterdi.
Bu üç milisin ne kadar aşırıcı olduklarını kanıtlamak için savcılar Kansas Güvenlik Güçleri’nin diğer üyelerini ifade vermeleri için çağırdı. Üyelerden biri planı duyduktan sonra gruptan ayrıldığını, ‘küçük eğlencelerinin’ daha ciddi bir şeye dönüşmesini istemediğini kaydetti. Bir diğeriyse Müslümanlar’dan nefret etse de plana karşı çıktığını anlattı.
Savunma avukatları ‘Haçlılar’ın planını Müslüman karşıtı söylemden etkilenerek ortaya çıkan ‘kuru gürültü’ olarak göstermeye çalıştı ve Vanderbilt Üniversitesi’den sosyolog Amy Cooter’ın tanıklığına başvurdu.
Savunma ekibi tarafından paylaşılan deşifrelerle sosyal medya kayıtlarını inceleyen ve planı yapan üç milisten biri olan Gavin Wright’la konuşan Cooter, Wright’ın bir milisten çok ‘hazırlıkçı’ olduğunu ve ateşli silah eğitimine katıldığı iddialarıyla ilgili çok az delil olduğunu söyledi.
Cooter, Wright’ın kendisine nasıl olduğunu anlamadan işlerin çığrından çıktığını söylediğini kaydetti. Ancak jüri bu argümanı kabul etmedi ve geçtiğimiz günlerde kitle imha silahı kullanmayı ve sivil hakları ihlal etmeyi planladıkları gerekçesiyle üç milisi suçlu buldu.
Bu kişiler şu an ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya.