Dışişleri Bakanı John Kerry, hem İsrail hem de Filistin tarafında hayal kırıklıkları olduğu görüşünde: “Birçoğumuz bu sorunun acil olarak çözülmesi gerektiğini düşünüyor çünkü olayların her an büyümesi ve yeni bir şiddet çemberi oluşması tehdidi var.”
Londra’daki konuşmasında Kerry, İsrail ve Filistin arasında gerilimi arttıran birkaç olaya değindi. Bunlardan biri, Zeyit Ebu Eyn’in ölümüydü. Filistinli bakan İsrailli bir polisle yaşadığı çatışmada yaşamını yitirdi.
Kerry kısa süre önce aralarında İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Filistinli arabulucu Saib Erekat’ın da bulunduğu yetkililerle görüştü ve gerilimi azaltmaya çalıştı. Kerry, iki tarafı müzakere masasına dönmeye çağırdı.
Ancak görüşmelerin ağır ilerlemesinden dolayı hayal kırıklığı yaşayan Filistinliler Güvenlik Konseyi’ne başvurarak bir karar çıkarmaya çalışıyor.
Kerry, “Bizim Filistinliler’in bir karar tasarısı hazırlamasıyla ilgili bir sorunumuz yok. Yeter ki bu, ortak çalışmaya ve ilerleme kaydetmeye yönelik olsun ve sorunları daha da kötü hale getirmesin,” diyerek konuyla ilgili tutumunu sergiledi.
Ancak Brookings Enstitüsü uzmanı Halid Elgindy’ye göre, Filistinliler’in BM’ye yönelmesinin altında yatan, Amerika’nın görüşmelerdeki etkisinin azalması.
Elgindy, “Bu sürecin 20 yılı aşkın süredir devam ediyor olması Filistinliler’i siyasi amaçlarına ulaşmak için alternatif yöntemler bulmaya zorladı. Bunda da yalnız değiller,” dedi.
Uzman, gecikmelerin BM’in karar alması olasılığını arttırdığını söylüyor:“Bence uluslararası kamuoyunda Amerika’nın ilerleme kaydedememesi konusunda ciddi bir hayal kırıklığı var.”
Ancak Carnegi Vakfı’ndan Michele Dunne, gecikmelere rağmen Amerika’nın etkisinin her zamanki kadar önemli olduğunu söylüyor: “Amerika, İsrail’le gerekli yakınlıkta bağlara ve savunma ilişkilerine sahip tek ülke. Amerika İsrail üzerinde hem baskı kurabilir hem de görüşmelerde kendilerini güvende hissetmelerini sağlayabilir.”
Kerry Amerika’nın şiddeti durdurma konusuna yoğunlaştığını ve çatışma hissini azaltmak istediğini söylüyor. Kerry barış sürecine en yapıcı katkıyı görüşmelerin sağlayacağını belirtiyor.
