İktidar ile muhalefetin yeni mücadele alanı Türkiye’deki uyuşturucu kullanımı oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hafta başında, danışmanı ve Yoksulluk Dayanışma Ağı kurucusu Hacer Foggo’yla birlikte Twitter’dan yaptığı yayında “Türkiye’de bir metamfetamin salgını var. Saray'ın düzeni bu salgını besliyor” sözleri tartışmanın fitilini ateşledi.
Konuşmasında “fotoromancı” olarak hitap ettiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu “çocukların zehirlenmesine göz yummak” ile suçlayan CHP lideri, iktidarı cari açığın finansmanı için kara para ve onlarla birlikte uyuşturucu baronlarının Türkiye’ye yerleşmesine ses çıkarmamakla itham etti.
Kılıçdaroğlu, “Hazineyi boşalttılar. Ekonomiyi çökerttiler. Tüm kaynaklar tükenince de iktidarda kalmak için çok kirli bir oyuna girdiler. Bu oyun neydi sevgili halkım? Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. ‘Getir, nereden getirirsen getir, kaynağını sormayacağım’ dediler ve bu kirli parayı yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye'nin cari açığının finansmanında kullandılar. Kirli paraya, yani uyuşturucu baronlarının parasına göz yumarsan, onları Türkiye'ye davet edersen, onları her türlü imkanı sağlarsan, doğal olarak sahipleri de o parayla birlikte Türkiye'ye gelir” dedi.
“Ortadoğu’nun en büyük uyuşturucu baronunu hapishaneden bıraktılar”
Ertesi günü Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Bu iftiraları ispatlamazsan namertsin” diye seslenince CHP Genel Başkanı aynı gün TBMM grup toplantısında yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, “Hay hay, ispatlayayım. Sırbistan'da kırmızı bültenle aranan ülkenin en kanlı suç örgütü lideri Vukotiç, İstanbul'da öldürüldü. Bunun İstanbul'da ne işi vardı? Çünkü İstanbul'u kendisinin korunduğu bir mekan olarak görüyor. !Sırtımı siyasilere dayadım, kimse bana bir şey yapmaz! diyor. Azerbaycanlı mafya lideri Elnur Gerasimov, Ataşehir'de öldürüldü. İstanbul'un ortasında AVM'lerde Gürcü ve İranlılar silahla çatıştılar. Antalya'da bir başka mafya lideri Lotu Quli öldürülmüştü. Afgan baronlar zaten İstanbul'da uyuşturucunun koç başlığını yapıyorlar. Ortadoğu'nun en büyük uyuşturucu baronunu ise hapishaneden çıkarıp bıraktılar. Birileri devreye girdi, siyasiler en büyük uyuşturucu baronunu bir kararla dışarı bıraktılar. Sırtını uyuşturucu baronlarının dayarsan, zaten bunları göremezsin” diye konuştu ve Soylu’yu istifaya davet etti.
Kılıçdaroğlu’nun “Ortadoğu’nun en büyük uyuşturucu baronu” olarak tarif ettiği Naci Şerifi Zindaşti, gazeteci Timur Soykan’ın kaleme aldığı “Baronlar Savaşı” adlı kitabında ayrıntılı olarak anlatılıyordu.
Soykan, kitapta 1974 yılında Hakkari’de doğan İranlı uyuşturucu baronun pandemi sırasında ölen eski AKP milletvekili ve cumhurbaşkanı danışmanı Burhan Kuzu ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştu.
Erdoğan: “Bu iftiranın hesabını hukuk önünde soracağız”
Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine iktidar cephesinden art arda yanıtlar geldi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada CHP liderini hedef aldı.
Erdoğan, “Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümlede kullanarak sergilediği kepazelik. Bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız. Bay Kemal, sadece geçtiğimiz yıl 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz, 153 bin kişiyi yakalamıştır. Bunlardan 22 binden fazlası da uyuşturucu ticareti suçundan tutuklanmıştır. Adam ne diyor? Biz cari açığımızı uyuşturucu satışıyla kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya, bu ne akıl ya?” dedi.
Bahçeli: “Kılıçdaroğlu anayasal suç işliyor”
AKP’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iddiaları "anayasal suç" olarak nitelendirdikten sonra “Kılıçdaroğlu'nun terörle mücadelede üstün gayret sergileyen jandarma ve emniyet teşkilatını zan altında bırakması doğru değildir” diyerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya destek çıktı.
MHP lideri, Kılıçdaroğlu’nun TBMM’de bekletilen dokunulmazlık fezlekelerinin de gündeme alınmasını talep etti.
Sansür yasası ilk kez Kılıçdaroğlu için mi konu edilecek?
Soylu, Bahçeli ve Erdoğan’ın işaret ettiği “yargı önünde hesap sorma” süreci dün Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmalarıyla başlamış oldu.
Suç duyurusunda geçen ay kabul edilen iktidarın “dezenformasyonla mücadele yasası” muhalefetin de “sansür yasası” olarak tanımladığı düzenlemenin en çok tartışılan 29. maddesine atıfta bulunuldu.
Yasanın ilk işletildiği kişi CHP lideri oldu. “Halkı yanıltıcı bilgi yaymak” ile suçlanan Kılıçdaroğlu, suç duyurusu savcılıkça kabul edilirse fezlekesi kalkması halinde 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecek.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Kılıçdaroğlu’nun Jandarma ve Emniyet’i değil doğrudan İçişleri Başkanı’nı hedef aldığını Soylu’nun bu kurumları kendine kalkan olarak kullandığını söyledi.
Türkiye’de metamfetaminle mücadele ne durumda?
İktidar CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği metamfetaminle en büyük mücadeleyi Türkiye’nin yaptığı iddiasında.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin maddesi ile tüm dünyanın başı dertte. Türkiye, geçtiğimiz yıl 5,5 ton, bu yılın ilk 10 ayında 12 ton bu uyuşturucudan yakalayarak mücadeleyi en üst seviyede yürüten ülkeler arasında yer almıştır. Bay Kemal, ne yaptığımızı öğrendin mi? Bunları biz yapıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucuyla ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir” sözleriyle bu durumun altını çizdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın bu yılın Ağustos ayında yayınladığı “Metamfetaminin Türkiye’deki ve Dünyadaki Durumu” başlıklı rapor, Türkiye’de ilk kez 2009’da yakalanan uyuşturucunun son iki yılda ciddi artış gösterdiğini ortaya koyuyor.
2009’da yakalanan metamfetamin miktarı 103 kilo iken 2019’da 1042, 2020’de 4 bin 168, 2021’de de 5 bin 528 kiloya çıkmış.
“Bir uyuşturucu ne kadar çok yakalanıyorsa, pazarda o kadar yaygın”
Timur Soykan, Türkiye’nin son yıllarda amfetamin ticaretinde transit ülke olmaktan pazar ülke haline geldiğini söylüyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Soykan, “Polis kaynaklarına göre ilk kez 13 yıl önce İranlı bir kişide yakalanıyor. 2019’dan 2020’ye artış yüzde 400. Bu hiç de normal değil. Bu Türkiye’nin artık bir transit ülke olmadığını gösteriyor. Bu çok ucuz uyuşturucu Türkiye bir hedef ülke, bir pazar ülke haline dönmüş durumda. Bir mücadele olduğu doğru. Ama bir uyuşturucuyu ne kadar çok yakalıyorsan, bu o uyuşturucun pazarda o kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Sokaklarda satıldığı zaten biliniyor” dedi.
Timur Soykan, yıllardır ilan edilen varlık barışlarının, Türkiye’ye kirli para ve kara para akışına neden olduğunun altını çizdi.
Türkiye kara listeye alınmıştı
Merkezi Paris’te bulunan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) geçen Ekim ayında Ürdün ve Mali ile birlikte Türkiye’nin de “kara para aklama” ve “terörizmin finansmanı”nda yeterince çaba göstermediği için Türkiye’yi gri listeye almıştı.
FATF Başkanı Marcus Pleyer, 2019’da izlemeye alınan Türkiye’nin geçen iki senede “endişe uyandıran” bir miktar ilerleme göstermekle birlikte ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söylemişti.