Erişilebilirlik

Kongre Üyesi Connolly: ‘Kaşıkçı Konusunda Sessiz Kalamayız’


ABD Kongre üyesi Gerry Connolly, Amerikan yönetiminin Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili Suudi Arabistan hükümetinden en üst düzeyde izahat talep etmesi gerektiğini söyledi. Temsilciler Meclisi üyesi, “Tatmin edici bir yanıt alınmazsa cezai tedbirler uygulanmalı” dedi.

Temsilciler Meclisi’nde Virginia eyaletini temsil eden Demokrat milletvekili Connolly, Kaşıkçı’nın köşe yazıları yazdığı Washington Post gazetesi önünde Çarşamba günü düzenlenen “Cemal Kaşıkçı için Adalet” temalı dayanışma eylemine katıldı.

Eylemin ardından VOA Türkçe’nin canlı yayınına konuk olan Connolly, İstanbul’daki Suudi konsolosluğu binasına girdikten sonra bir daha haber alınamayan Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’yla ilgili mesajının sorulması üzerine, “İlk mesajım şu; Suudiler’in Cemal Kaşıkçı’yı ortaya çıkarması gerekiyor. İkinci mesajım da, eğer Cemal Kaşıkçı’yı ortaya çıkaramıyorlarsa, ABD hükümeti Türkiye’yle birlikte çalışarak, bu kayıp vakası konusunda Suudi Arabistan hükümetinden en üst düzeyde izahat talep etmeli” diye konuştu.

“Gerekirse yaptırımlara varabilecek cezai tedbirler uygulanmalı”

Kaşıkçı’nın ABD’de ikamet ettiği bölgenin Kongre’deki temsilcisi olan Connolly, Amerikan yönetiminin bu konuda ne sessiz kalabileceğini ne de zayıf bir yanıt verebileceğini vurgulayarak, “Başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Pompeo, Suudiler’den, davranışlarını ve Sayın Kaşıkçı’nın nerede olduğunu anlatmalarını talep etmeli. Eğer tatmin edici bir yanıt alamazsak, açıkçası o durumda cezalandırıcı tedbirler uygulanmalı” dedi.

Bu tedbirlerin neler olabileceğine ilişkin bir soru üzerine Connolly, Suudiler’in şu anda bir “dokunulmazlık” hissiyle hareket ettiğinin kesin olduğunu ifade ederken, Kaşıkçı’nın Suudiler’in elinde bir cinayete kurban gittiğinin tespit edilmesi halinde yaptırımlardan boykotlara ve Suudi diplomatların sınırdışı edilmesine kadar varabilecek bir dizi cezai tedbirin yürürlüğe konabileceğini belirtti. Connolly, bunun uluslararası alanda koordine edilmiş bir karşılığı da gerektireceğini de kaydetti.

Rusya örneğini veren Connolly, “Ruslar Birleşik Krallık topraklarında iki Rus vatandaşını zehirlediğinde bu yapıldı. Uluslararası camia Rusya’ya yaptırımlar getirmede Birleşik Krallık’la birlikte hareket etti. Eğer bu (olası) cinayette Suudiler’in işbirliği varsa şimdi de aynısını yapmalıyız” ifadesini kullandı.

“Trump Suudiler’e safça yaklaştı”

Connolly, Başkan Trump’ın da ilk yurtdışı ziyaretini Suudi Arabistan’a düzenlediğinde büyük törenler, savurgan etkinliklerle ağırlandığını hatırlatarak, Trump’ın o zaman Suudi sistemi ve yönetimine karşı “neredeyse saflığa varan” bir yaklaşım benimsediği görüşünü dile getirdi. Demokrat Kongre üyesi, “Bence (Trump) “farkında olmadan” Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın ABD’yle Suudiler’in davranışlarının hesabının sorulmayacağı bir ilişkiye sahip olacaklarına inanmasına neden oldu. Bence bu bir hata ve Başkan’ın önünde şimdi bunu veliaht prens nezdinde açıklığa kavuşturmak için bir fırsat var” diye konuştu.

Connolly, Türkiye’nin soruşturma sürecindeki çabalarına ilişkin bir soru üzerine, Ankara’nın potansiyel anlamda bir suçun işlenmiş olabileceği ve buna hoşgörü göstermeyecekleri yönündeki ilk tepkisinin olumlu olduğunu belirtti.

ABD yönetimi gibi Türkler’in de Suudiler’e bunun hesabını tam kapsamlı biçimde sorması gerektiğini belirten Connolly, “Buradan geri adım atamazlar çünkü eğer bunu yaparlarsa o zaman uluslararası diplomaside kaçırma ve cinayetleri de ticaretin araçları haline getiren yeni bir standardı kabul etmiş oluruz. Uluslararası camiada bu asla kabul edilemez” dedi.

Trump yönetimine "Riyad'a baskı yap" çağrısı

Washington Post önündeki eyleme öncülük eden sivil toplum kuruluşları temsilcileri de özellikle Amerikan yönetimine Suudi Arabistan üzerinde daha fazla baskı uygulaması çağrısında bulundu.

“Cemal İçin Adalet” başlığıyla yeni başlatılan bir kampanyanın koordinatörü olan Mongi Dhaouadi, Kaşıkçı’yı önceden tanıdıklarını ve birlikte çalıştıklarını anlatırken, “O harika biri. Suudi rejimini eleştirirken bile hiç bir zaman seviyesini düşürmedi, hiç bir zaman şahıslara saldırmadı. Her zaman için politikalar, stratejiler, vizyonlar ve fikirler üzerinde konuştu. Bu korkunç haberleri görmek ve duymak yürek burkucu. Dolayısıyla, bu çirkin haberin derinlerine inmek, yanıtlar bulmak için bu kampanyayı başlattık” diye konuştu.

Amerikan yönetiminin, kamuoyu baskısı ve medyadaki haberlerin etkisiyle bu konuda sesini çıkarmaya başladığını ifade eden Dhaouadi, “Ancak daha fazlasını yapmalılar. ABD Suudi Arabistan üzerinde baskı uygulamalı çünkü Suudiler Cemal’in akıbetini biliyor. Bize yanıtları sağlamalılar. Bence genel anlamda uluslararası toplum da baskıyı sürdürmeli ve gerektiğinde arttırmalı” dedi.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) İcra Direktörü Nihad Awad da aynı şekilde Trump yönetiminin bu konuda daha aktif olması gerektiğini söyledi.

“Bu süreçte geriden gelemeyiz, öncülük etmeliyiz” mesajını veren Awad, Trump yönetimine, basın özgürlüğü ve insanların korunması değerlerine desteğini ortaya koyması ve Suudi hükümetinden net yanıtlar talep etmesi çağrısında bulundu.

XS
SM
MD
LG