Erişilebilirlik

Kongre’deki Değişim Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?


10 Şubat günü her iki partiden 54 senatörün Başkan Joe Biden’a yazdığı ve Türkiye’ye baskı yapmasını istediği mektup, iki kanadının da Demokratlar’ın kontrolunda olduğu yeni Kongre’nin Türkiye konusunda Beyaz Saray nezdindeki ilk resmi girişimi oldu. Peki, bu girişimin arkası gelecek mi?

Kongre’deki Değişim Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:54 0:00

3 Kasım seçimlerinde Demokratlar sadece Beyaz Saray değil Kongre’nin iki kanadını da ele geçirdi. Bunun bir sonucu olarak da Senato Dış İlişkiler ve Temsilciler Meclisi Dışişleri komisyonlarının başkanlığı Demokratlar’a geçti. 10 Şubat günü de her iki partiden 54 senatör Başkan Joe Biden’a mektup yazarak Türkiye’ye baskı yapmasını istedi. Bu gelişmelerden yola çıkarak Kongre’deki yeni tablo “Türkiye için ne anlama geliyor?” sorusunu Washington’da Kongre üyelerinin Türkiye’ye bakışını, Türkiye’yle ilgili Kongre’deki havayı en yakından takip eden isimlerden biri Lincoln McCurdy’e sorduk.

Lincoln McCurdy
Lincoln McCurdy

Uzun yıllar Kongre’de Türkiye’yle ilgili lobi çalışmaları yürüten Amerikan-Türk Konseyi adlı kuruluşun başkanlığını yapan McCurdy, şimdi de Türk Koalisyonu ABD Siyasi Eylem Komitesi’nin (Turkish Coalition USA PAC) mali işler sorumlusu olarak görev yapıyor. McCurdy’yle yeni dönemde ilişkilerin özellikle Kongre ayağının nasıl bir seyir izleyebileceği konusunu konuştuk. McCurdy bu görüşmemizden bir gün önce bir toplantı vesilesiyle bir araya geldiği Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nun yeni başkanı Gregory Meeks’in Türkiye konusunda nasıl bir çizgi izleyebileceğine dair izlenimlerini de paylaştı.

“Yeni başkan Meeks Türkiye’nin bir dostu”

McCurdy, Meeks’in Siyah Kongre Üyeleri grubunun başkanı olduğuna dikkati çekerek, Türk-Amerikan Siyasi Eylem Komiteleri’nin de son 5 yıldır bu gruba güçlü destek verdiğini ve Meeks’le de aralarında çok iyi bir diyalog geliştirdiklerini anlattı. McCurdy, geçen hafta bu grubun destekçileriyle bir toplantı kapsamında biraraya geldiği Kongre üyesi Meeks için şunları söyledi:

“Kongre üyesi Meeks’e birkaç yıl önce Türkiye’yi ziyaretinde eşlik etmiştim. Çok açık bir kişi, diyaloga inanıyor. Dinliyor. Gerçekten şunu söyleyebilirim; Türkiye’nin bir dostu. Türk-Amerikan ilişkilerinin önemini anlıyor. Türk halkını seviyor. Türkiye’nin NATO’daki ortaklığına, Afganistan’da ve dünyanın diğer kesimlerinde ABD’yle birlikte çalışmasına değer veriyor.”

Gregory Meeks
Gregory Meeks

“Meeks’in Afrika’ya ilgisi Türkiye için fırsat olabilir”

Meeks’in Rusya ve Çin’e karşı daha sert olunmasını desteklediğini belirten McCurdy, bunun yanında Kongre üyesinin, Afrika’ya daha fazla yönelinmesi ve Amerikan şirketlerinin bu kıtada daha fazla yatırımlar yapmaya teşvik edilmesinden yana olduğunu da anlattı. Türkiye’nin de Afrika’ya olan derin ilgisi düşünüldüğünde, iki ülke arasında ortak çıkar alanlarını yaratmada bunun bir fırsat olarak kullanılabileceği görüşünü dile getiren McCurdy, “Türk ve Amerikan şirketlerinin birlikte çalışabilmesi için çok sayıda olanak var. Dışişleri Komisyonu’nda da bunun öneminin farkında olan biri bulunuyor. Bu çok çok büyük bir avantaj. Türk iş dünyası ve hükümet, Çin’in Afrika’daki etkisine karşı koyma çabası kapsamında Amerikalılar’da Afrika’da birlikte çalışmak için girişimde bulunmalı” diye konuştu.

“Türkiye’nin endişe duyması gereken iki konu”

McCurdy, bununla birlikte Meeks’le ilgili olarak Türkiye’nin endişe edebileceği iki alanın bulunduğuna da işaret etti: “Tekrar edeyim, büyük bir Türkiye hayranı ama Türkiye’de hukukun üstünlüğü konusunda da çok kaygıları bulunuyor. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alımına Kongre’de karşı çıkan üyelere de katılıyor ve bu konuda azınlıkta değil, çoğunlukta. Aslına bakarsanız, Türkiye’nin S-400 konusundaki duruşunu kabul eden tek bir Kongre üyesi bile bilmiyorum. Bu konuda çok öfke var. Türkiye’nin de kendine göre bir bakış açısı var ama Kongre’nin bu konuda taviz vermesini öngörmüyorum.”

Ancak McCurdy, Meeks’in yine de karşı tarafı dinlemeye açık bir Kongre üyesi olduğuna vurgu yaptı: “Kendisiyle yaptığımız toplantıda da S-400 konusu gündeme geldiğinde açıkça söyledi, ‘ABD Türkiye ile diyalog kurmalı’ dedi, dolayısıyla dinlemeye hazır. Bir çözüm formülü bulmak istiyor çünkü ‘ABD'nin Türkiye’yi kaybetmemesi gerektiği’ görüşünü savunuyor, bunu açıkça belirtti. Türkiye, Kongre’de ilişkileri kurtarmak ve eski rayına oturtmak için mümkün olan her şeyi yapacağını söyleyen birine sahip. Türkiye’yle ilişkilere değer veren başka Kongre üyeleri de var ama Sayın Meeks yönetici konumunda, bu çok kritik, çünkü birçok kişi onun yolunu izleyecek.”

“Tüm sorunların çözüm anahtarı S-400”

Türkiye’nin Meeks’e yönelik açılımlar yapması gerektiğini, kendisinden hasmane bir karşılık görmeyeceklerini belirten McCurdy, gözlemlerine dayanarak, S-400 konusunda Kongre’den hiçbir şekilde taviz beklemediğini ancak diğer konularda ABD’nin desteğini kazanmak için fırsatların olabileceğini söyledi. Bununla birlikte McCurdy’ye göre, diğer konularda ilerleme sağlanmasının kilidi S-400’den geçiyor.

“S-400 sorunu çözülürse, bu, aradaki diyalogun gelişmesini sağlayacak ve ilişkileri daha olumlu bir yola sokacak. Ama eğer bu sorun çözülmezse, işler çok kötü bir hal alacak. S-400 sorunu Türkiye’nin bir bu kadar kritik olan diğer meselelerdeki duruşuna da zarar veriyor. PKK konusu, kuzeydoğu Suriye’deki gelişmeler, Doğu Akdeniz, Libya, tüm bu konularda Türkiye’nin Kongre üyelerinin desteğine ihtiyacı var. S-400 sorunu çözülene kadar tüm bu konularda ihtilaf yaşanmaya devam edecek. Senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerinin Türkiye’yle temas kurmaya istekli olmadığını göreceksiniz. Yani bence S-400 kilit. Eğer bu çözülürse, diğer meselelerin de çözümü sağlanabilir. Bu süreçte elbette bir ‘al-ver’ olacak ama Kongre üyelerine Türkiye’nin çözüm için ciddi olduğu yönünde güven vermelisiniz. Bunun yanında Türkiye’nin bazı çok meşru rahatsızlıkları var ve Washington’da da çok kibirli yaklaşımlar oldu. Dolayısıyla bu çift yönlü bir durum. Ama hep söylüyorum, ikili ilişkilerde daimi bir çatlak oluşursa, bundan iki ülke de kaybeder.”

“Eksikliklerimizi belirlemede birlikte çalışabiliriz”

McCurdy de, yeni dönemde insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularının ikili ilişkilerde öne çıkacağı tahminini dile getirirken, Kongre üyesi Meeks’in toplantıda bu konuda çok daha öz eleştirel bir tavır sergilediğini hatta Türkiye ve ABD’nin birlikte çalışabileceğinden söz ettiğini aktardı.

McCurdy, Meeks'in ABD'de de 6 Ocak'taki Kongre baskınına kadar uzanan iç huzursuzlukların olduğuna, Amerikalılar olarak da ırk ayrımcılığı gibi sosyal meselelerle alakalı üzerinde çalışmaları gereken çok konu bulunduğuna işaret ettiğini belirtti.

Lincoln McCurdy, Demokrat Kongre üyesinin bu hususa değinirken Türkiye'nin de adını geçirdiğini ifade ederek, ABD ve Türkiye'nin bu süreçteki kendi eksikliklerini belirleme ve bunları düzeltmek için neler yapılabileceğine kafa yormada birlikte çalışabileceği fikrini dile getirdiğini anlattı.

McCurdy, Senato tarafındaysa Dış İlişkiler Komisyonu’nun yeni başkanı Bob Menendez’in Türkiye’ye karşı dostane olmayan duruşuna ve çok katı görüşlere sahip olmasına dikkati çekerken, komisyonun bir önceki başkanı ve şimdi en kıdemli Cumhuriyetçi üyesi olan Jim Risch’in ise muhtemelen Menendez’e göre Türkiye’yi dinlemeye daha açık olacağını söyledi. Ancak McCurdy’nin de diğer uzmanların da ısrarla vurguladığı gibi, kesin olan bir şey varsa S-400 konusunda Washington’da bir yumuşuma olmayacağı

XS
SM
MD
LG