Erişilebilirlik

Türkiye’de İlaç Sıkıntısı Giderilebiliyor mu?


Ankara'da bir eczane
Ankara'da bir eczane

Türkiye’de başta çocuk hastalıklarıyla ilgili ilaç sıkıntısı, döviz kuru fiyatlandırmasında yüzde 36,77 oranında artış yapılmasına rağmen eczaneler ve hastalar açısından pek çözülmemiş gözüküyor. Sağlık Bakanlığı bu noktada ithal ilaç ve ilaçtaki ithal hammadde girdisini azaltma çağrısı yapıyor.

TBMM’de, AKP ve MHP’nin oy çokluğuyla Sağlık Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesinin kabul edildiği sürece, ilaç sıkıntısı tartışması damgasını vurdu. Eczacı kökenli CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer’in elinde altı metre uzunluğunda piyasada bulunamayan ilaçlar listesiyle kürsüdeki sert tepkisi ve muhalefet vekillerinin benzer şekilde ilaç fiyatlandırmasındaki döviz kuruna endeksli durum eleştirileri ön plana çıktı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “yoklar listesi” karşısında eczanelerdeki tabloyu kabul etti ve “Piyasada eksikliği hissedilen ilaçlar olduğunu inkâr etmek gibi bir düşüncem yok. Ancak ilaç etken maddelerinin tedarikiyle ilgili küresel arz sorunu, başka sorunlar var. Hastaları biilaç bırakmayız. Sorunu çözeceğiz” mesajını verdi. Ardından 14 Aralık’ta Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilaçlara ilişkin döviz kuru fiyatlandırmasında artış yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı yayımlandı.

Koca, “İlaç bulunamaması probleminin çözümü için ilk adım Sayın Cumhurbaşkanımızın imzası ile atıldı. Şubat ayında yapılması gereken fiyat güncellemesi erkene çekildi. Diğer adımlar da yolda. Çözeceğiz kimse endişe etmesin” ifadesiyle sabit döviz kurunda yüzde 36,77 oranında artış yapıldığını açıkladı. Böylece Temmuz ayı itibariyle ithal ilaçlar için 1 Euro karşılığı 7,86 Türk Lirası iken 15 Aralık itibariyle 10,75 Türk Lirası’na yükseldi. Bu esnada piyasadaki döviz kuruysa yaklaşık 19,84 Türk Lirası civarında seyrediyor.


Eczanelerde ilaç arayışı sürüyor

İlaç fiyatlarında yapılan artış ile gelecek hafta içerisinde eczanelerdeki ilaç sıkıntısında önemli ölçüde azalma olacağı öne sürülüyor. Buna rağmen özellikle çocuk hastalıklarında ülke genelindeki yaygınlık nedeniyle çocuk ilaçları başta olmak üzere sıkıntı sürüyor.

Kurda Artışa Gidildi Ama Türkiye’de İlaç Sıkıntısı Giderilebiliyor mu?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:40 0:00


Ankara’da nöbetçi eczane arayışındaki, VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı hasta yakınları, kamera önünde konuşmaya çekinmekle birlikte ilaç bulmakta zorlandıklarını aktardı. Çocuk hastalıklarıyla ilgili yaygınlığa dikkat çeken anne-babalar, sağlık kuruluşlarında yığılma olduğunu vurguladı ve teşhisin ardından eczanelerde ilaç aramak gerektiğini kaydetti.

Eczacı Bilge Boztepe de Türkiye’de her dört ilaçtan birine erişim sıkıntısı yaşandığını belirterek çocuklarda enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili bazı ilaçlara ulaşılamadığını ve piyasada olmayan ilaçlar nedeniyle hastaları yeniden hastanelere yönlendirdiklerinde oradaki yığılmada artış olduğunu aktardı. Eczacılar olarak aralarında her gün ilaç arayışı için haberleşmek durumunda kaldıklarını anlatan Boztepe, ithal ilaçlar ve ilaç hammaddeleri için piyasadaki döviz kuruyla eşdeğer sabit döviz kuru belirlenmediği sürece bu krize gerçek anlamda çözüm bulunmamış olacağını söyledi. Boztepe, çözüm için yerli ilaç ve ama en önemlisi hammadde üretimi gerektiğini görüşünü paylaştı.

Sağlık Bakanı eczacılar hariç ilaç sektörüyle buluştu

Sağlık Bakanı Koca da ilaç sıkıntısını çözmek için “birinci adım” olarak dile getirdiği Şubat 2023 yerine 15 Aralık 2022 itibariyle sabit döviz kurundaki artış yapılmasının ardından bugün, sektör temsilcileriyle buluşmasını “ikinci adım” olarak açıkladı. İlk adım ardından eczacılar ve hastalar açısından sorun devam ederken Bakan Koca’nın bugünkü ilaç sektörüyle buluşmasına, Türk Eczacıları Birliği (TEB) yönetimini ve Başkanı Arman Üney’i çağırmaması dikkat çekti.

Koca, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS), Türkiye İlaç Sanayi Derneği (TİSD), Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), Sağlık Ürünleri Derneği (SURDER) ve Ecza Depocuları Derneği (EDD) yöneticileriyle İstanbul’da görüştü. Bu görüşmeye ilişkin Koca, “Sektörün tüm temsilcilerine tek önceliğimizin Türkiye'nin ihtiyacının karşılanması olduğunu ilettik. Mesajımız net: Vatandaşımız ilaca erişirse hepimiz rahat ederiz” mesajını verdi.


Eski TEB Başkanı: İlaç sıkıntısı sorunu tekrarlanacaktır

Eski TEB Başkanı Erdoğan Çolak ise, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, sabit döviz kurundaki artışla birlikte eşdeğer ilaçlar konusunda piyasada rahatlama olabileceğini belirterek “Öncelikle ilaç sektöründe perakendeci konumundaki eczacılar adına TEB’in toplantıya davet edilmemesi eksiklik olmuştur. Sağlık Bakanı’nın bugünkü sektör toplantısıyla da birkaç ay rahatlama yaşanabilecektir, piyasaya eşdeğer ilaç sürülecektir. Ancak asıl sorun, Euro kurunu güncellemekle çözülmeyecektir. Mutlaka yerli üretimi güçlendirecek araştırma-geliştirme çalışmalarına ciddi maddi destek verilmesi ve bunun denetlenmesi gerekiyor. Yoksa ithal ilaç ve hammaddeye bağlılık sürdükçe sorun tekrarlanacaktır. İlaç fiyatlandırmasındaki Euro kuru belirlemesi de artık yılda bir kez olmamalı, mutlaka aylık ve daha piyasaya yakın hale getirilmeli” dedi.

Eczaneler yönünden kesinlikle ilaç stoklama durumu olamayacağını, ilaç giriş-çıkışında sürekli denetlendiklerini vurgulayan Çolak, ancak hastalar ile birlikte ilaç yokluğu sıkıntısını en fazla yaşayan kişilerin eczacılar olduklarını söyledi.

İlaç sektöründeki ithal-yerli durumu nasıl?

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) verilerine göre; Türkiye ilaç pazarı, 2021 yılı sonunda değerde 61,7 milyar TL ve 2,35 milyar kutu hacminde. Bunun 29,4 milyar TL’lık kısmı ithal ilaç ilaçlar olarak kayda geçti. Geçtiğimiz yıl yurt içinde üretilen ilaçlar ise 32,4 milyar TL pazar payına sahipti.

İEİS’in verileri itibariyle yerli ilaçların pazardaki payı daha fazla gözükse de yerli ilaç üretiminde hammadde ithalatı söz konusu. Kasım 2021 – Ekim 2022 döneminde ithal ilaç hammadde ithalatı 881,8 milyon ABD Doları’na yükseldi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG