ARSAL, LÜBNAN —
Lübnan Hizbullahı tarafından desteklenen Suriye hükümet güçleriyle Suriyeli isyancılar arasında Şam’ın kuzeyindeki Kuseyr kasabasında devam eden çatışmalardan etkilenen Suriyeli mülteciler Lübnan’a akın ediyor. Amerika’nın Sesi’nden Scott Bobb mültecilerle konuştu.
Lübnan’ın Suriye sınırında, Arsal kentindeki mülteci kampında Suriyeliler’in çoğu Kuseyr’den gelmiş.
Kamptakilerin çoğu Suriyeli mültecilerle Lübnan Hizbullahı’nın desteklediği hükümet güçleri arasındaki şiddetli çatışmalar yüzünden evlerini terk etmiş. Kuseyr, Şam’ı Akdeniz’e bağlayan stratejik karayolu üzerinde bulunuyor.
Muhammet Ali Diab, oğlu serseri bir kurşunla yaralanınca kenti terk etmiş: “İki yıldır evlerimizi, ağaçlarımızı, hatta çocuklarımızı mahveden bu yozlaşmış rejime karşı koyduk. Sonunda Hizbullah’la birleştiler ve bizi dışarı attılar.”
66 yaşındaki Hasan el Hasan, hızla ve birkaç parça eşyayla kaçtıklarını söylüyor. Hepsinin battaniye, yemek ve çadıra ihtiyacı var: “Bir çadırda iki veya üç aile üst üste yaşıyor. Banyo yok, su yok. Yakında salgın hastalık da başlayacak.”
Arsal Belediye Başkanı Muhammet el-Hucari’ye göre, 40,000 nüfuslu kente 24,000 mülteci gelmiş. Kent dışardan ve Lübnanlı bağışçılardan insani yardım alıyor.
Muhammet el-Hucari, “Yardım gelince dağıtıyoruz. Yardım gelmezse, dağıtacak birşey de olmuyor. Lübnan hükümeti hiç yardım etmiyor” diyor.
Hucari kampın kentte zaman zaman gerginlik yarattığını, ama yerel halkın mültecilerin durumunu anladığını söylüyor: “Kent halkının çoğunluğu anlayışlı. Mültecilerin hiç bir şeyi olmadığını biliyor. Her şeylerini geride bıraktıklarını anlıyor.”
75 yaşındaki Um Adnan el Sayit, kampa yeni gelmiş. Eşini kaybeden el Sayit, Arsal’a sadece üzerindeki kıyafetlerle gelmiş: “Kaçmamız gerekti. Ama gidecek yerim yoktu. Yaşlı bir kadınım. Ne yapabilirdim?”
Mültecilerin çoğu başlarından geçenler yüzünden ruhsal sorun yaşıyor. Sınırın karşı tarafında savaş sürdüğü sürece de evlerine dönemeyeceklerini biliyorlar.
Lübnan’ın Suriye sınırında, Arsal kentindeki mülteci kampında Suriyeliler’in çoğu Kuseyr’den gelmiş.
Kamptakilerin çoğu Suriyeli mültecilerle Lübnan Hizbullahı’nın desteklediği hükümet güçleri arasındaki şiddetli çatışmalar yüzünden evlerini terk etmiş. Kuseyr, Şam’ı Akdeniz’e bağlayan stratejik karayolu üzerinde bulunuyor.
Muhammet Ali Diab, oğlu serseri bir kurşunla yaralanınca kenti terk etmiş: “İki yıldır evlerimizi, ağaçlarımızı, hatta çocuklarımızı mahveden bu yozlaşmış rejime karşı koyduk. Sonunda Hizbullah’la birleştiler ve bizi dışarı attılar.”
66 yaşındaki Hasan el Hasan, hızla ve birkaç parça eşyayla kaçtıklarını söylüyor. Hepsinin battaniye, yemek ve çadıra ihtiyacı var: “Bir çadırda iki veya üç aile üst üste yaşıyor. Banyo yok, su yok. Yakında salgın hastalık da başlayacak.”
Arsal Belediye Başkanı Muhammet el-Hucari’ye göre, 40,000 nüfuslu kente 24,000 mülteci gelmiş. Kent dışardan ve Lübnanlı bağışçılardan insani yardım alıyor.
Muhammet el-Hucari, “Yardım gelince dağıtıyoruz. Yardım gelmezse, dağıtacak birşey de olmuyor. Lübnan hükümeti hiç yardım etmiyor” diyor.
Hucari kampın kentte zaman zaman gerginlik yarattığını, ama yerel halkın mültecilerin durumunu anladığını söylüyor: “Kent halkının çoğunluğu anlayışlı. Mültecilerin hiç bir şeyi olmadığını biliyor. Her şeylerini geride bıraktıklarını anlıyor.”
75 yaşındaki Um Adnan el Sayit, kampa yeni gelmiş. Eşini kaybeden el Sayit, Arsal’a sadece üzerindeki kıyafetlerle gelmiş: “Kaçmamız gerekti. Ama gidecek yerim yoktu. Yaşlı bir kadınım. Ne yapabilirdim?”
Mültecilerin çoğu başlarından geçenler yüzünden ruhsal sorun yaşıyor. Sınırın karşı tarafında savaş sürdüğü sürece de evlerine dönemeyeceklerini biliyorlar.