Erişilebilirlik

'O Beyefendiyi Aşağı İndirmek Boynumuzun Borcu'


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen geleceğe dair asla umutsuzluğa kapılmadığını söyledi.

CHP Genel Başkanı, ‘‘Toplum demokrasiye aç, ekonomik olarak da aç. Harcadığı her kurşun hesabını veren bir siyasetçi istiyor. Bir endişem yok bu konuda. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var. Seçimler yasaların öngördüğü tarihte olacak. Yerel yönetimlerde elde ettiğimiz başarıyı genel seçimlerde de elde edeceğiz. O beyefendiyi aşağı indirmek boynumuzun borcudur. Bunu yapacağız bu kadar sıkıntıya bizim tahammülümüz yok. Topluma yazıktır günahtır, bilim insanlarına yazıktır günahtır. Bir cendereye nasıl herkesi nasıl alırsınız? Aykırı düşünen herkesi nasıl düşman ilan edebilirsiniz. Vatandaşın seçtiği birini nasıl görevden alabilirsiniz? Oraya kayyum atayabilirsiniz? Eskiden cumhurbaşkanları bir yere gittiği zaman seçimle gelen TBMM Başkanı vekalet ederdi. Şimdi atama ile gelen bir kişi vekalet ediyor. Millet iradesinin nasıl yok edildiğini görüyor musunuz?’’ diye konuştu.

“Aylık Geliri 673 TL’den düşük 8,6 milyon kişi var, asgari ücret en az yüzde 22,5 artmalı”

Kılıçdaroğlu, son dönemde hükümete yönelik eleştirilerinde ekonomi alanını iyiden iyiye öne çıkarmaya başladı.

Maltepe Belediyesi’nin düzenlediği ‘Ekonomide Yeni Arayışlar’ başlıklı forumda konuşan CHP lideri, Türkiye’nin ekonomik açıdan düze çıkması için ‘demokrasi ve hukukun üstünlüğü’, ‘her ekonomiden bilime üreten bir ülke’, ‘güçlü bir sosyal devlet’ ile ‘devlette liyakat ve sürdürülebilirlikten oluşan dört ayaklı bir stratejiye ihtiyaç duyduğunu söyledi.

‘‘Sendikalar düne kadar iktidarın yanında durdu, iktidar da onları açlık sınırın altındaki ücrete mahkum etti’’

Pazartesi ilk toplantısını yapacak Asgari Ücret Komisyonu öncesi TÜRK-İş, Hak-İş ve DİSK’e ortak hareket etme çağrısı yapan CHP lideri, 2020 TL olan asgari ücrete en az yüzde 20 zam yapılması gerektiğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ‘‘Asgari ücret 2020 lira net. Türk-İş’in yaptığı açıklama, açlık sınırı 2 bin 102 lira. Asgari ücret açlık sınırının altında. En azından asgari ücret konusunda ortak bir strateji belirlemeleri açısından sendikaların yani üç konfederasyonun bir araya gelmesi çok önemli. Devlet kendisi açısından enflasyonu yüzde 22,58 olarak belirledi. O zaman asgari ücrete de en az yüzde 22,58 zam yapılmalı, artı refahtan pay verilmeli. Böylelikle açlık sınırında kimsenin kalmaması lazım. İşçi sendikaları bunu gerçekleştirecek mi? Göreceğiz. İktidarın mı işçilerin mi yanında duracaklar? Düne kadar iktidar yanında durdular ve o iktidar aldı bunları açlık sınır altındaki asgari ücrete mahkum etti. Umarız bunu aşarlar. Asgari ücretten alınacaksa yüzde 1 sembolik vergi alınsın’’ dedi.

Türkiye’nin herkese doğumdan ölüme güvence sağlayan Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Sözleşmesi’ni 1974’te imzalamasına rağmen sosyal hakların iktidarın bir lütfu gibi yansıtıldığını dile getiren CHP Genel Başkanı, EYT’lilerin sorunları başta olmak birçok sosyo-ekonomik sorunun çözüm adresi olarak aile sigortasını gösterdi.

‘‘Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı, 8 milyon 647 bin 283. 1940’lı yıllardan söz etmiyoruz, 2019’dan söz ediyorum. 2019’un Türkiye’sinden. Bu rakamı nereden mi buldum? Devletin resmi kayıtlarından buldum. Çünkü bunların sigorta primini kamu ödüyor. Aylık gelir bin liranın altında olan dul ve yetim sayısı ise 847 bin 647 kişi. Kişi başına gelir 9 bin dolar ise neden konteynırlarda çöp toplayan fakir fukara kadını görüyoruz. Hepinizin oturup düşünmesi sorgulaması gerekiyor.’’

‘‘Cumhuriyeti gerçek anlamda demokrasiyle taçlandırmak zorundayız’’

CHP lideri konuşmasının son bölümünde ise partisinin ekonomiden çıkış için önerdiği dört ayaklı stratejiyi detaylandırdı.

Kılıçdaroğlu, ‘‘Birincisi, Demokrasi ve hukukun üstünlüğü. Güçler ayrılığı ilkesinin olduğu yargının bağımız olduğu düşüncenin özgürce ifade edildiği, bu yüzden kimsenin hapse atılmadığı, merkezi yönetimin kayyum atayarak halkın iradesine darbe vurmadığı bir demokrasiye ihtiyacımız var. Darbe hukukundan arındırılmış yeni bir anayasaya ve yasalara ihtiyacımız var. İkinci önemli adım, üreten Türkiye. Sade fabrikalarında üretmekten bahsetmiyorum, hayatın her alanında alın teri dökmekten bahsediyoruz. Tüketen bir topluma dönüştük. Neyle başladı bu? Tarımda yardımla başladı, toprağını ekmeyene teşvik verdik. İki Trakya büyüklüğüne alan ekilmiyor. Güçlü bir sosyal devlet inşa etmek zorundayız. Gerekirse boğazımdan keseceğiz ama eğitime kaynak ayıracağız. Hiç kimse ‘eğitime para ayırmayın’ demiyor. Devlette liyakat olacak, devlet bürokrasinin partilileştirilmemesi lazım. Cumhuriyeti kurduk ama şimdi cumhuriyeti gerçek anlamda bir demokrasiyle taçlandırmak zorundayız’’ diye konuştu.

"Toplum devlet başkanının yolsuzluktan pay almasını bile normal karşılamaya başladı, siyasi etik yasası çıkmalı’’

Türkiye’nin siyasi etik yasasını bir an evvel çıkarması gerektiğini vurgulayan CHP Genel Başkanı, inşaat rantının siyaseti beslediğini savundu.

Kılıçdaroğlu, ‘‘Etik değerleri savunalım. Siyasetçinin hesap vermesi lazım. Siyasetçi hesap veriyor mu? Hesap vermeye gerek bile duymuyor. Siyasetin yozlaşmasının temelinde bu var. Çünkü kimse bana hesap soramaz diye düşünüyor. İnşaatta rantı yaratan nedir? Büyük ölçüde kayıt dışılıktır. Tapu kayıtlarındaki değerlerin yüzde 90’ı doğruyu yansıtmıyor. İster bina alın, ister köyden arazi alın fark etmiyor. Sistem kayıt dışı üzerine inşa edilmiş. Siyasi iktidar bunu istiyor çünkü buradan besleniyor. Beslendiği kaynağı kurutmak istemez. Toplum neden yolsuzluklar konusunda duyarsız hale getirildi? Öyle bir noktaya taşındı ki toplum devleti yöneten kişinin yani devlet başkanının yolsuzluklardan pay almasını bile makul karşılamaya başladı’’ diye konuştu.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG