Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ziyareti sırasında küresel gıda fiyatlarının hızla yükseldiği son dönemde Ukrayna tahıl ürünlerinin küresel piyasalara erişimini sağlamak için Karadeniz'de bir koridor oluşturulması meselesini de ele alacak. Lavrov'un ziyareti, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik erişim engelini kırmak için NATO gemilerinin Karadeniz'e geçişini sağlamak üzere Ankara'ya baskı yapıldığı bir zamanda gerçekleşecek.
Kısa süre öncesine kadar Ukrayna tahıl ürünlerini küresel piyasalara taşıyan yük gemilerinin İstanbul Boğazı'ndan geçişi, alışılageldik bir manzaraydı. Ancak işgalle birlikte durum değişti. Rusya'nın dünyanın en büyük beşinci tahıl tedarikçisi Ukrayna'ya denizden erişimi kesmesi, gıda fiyatlarının rekor düzeyde yükselmesine yol açtığı gibi sosyal çalkantılara yol açma tehdidini de beraberinde getiriyor.
Jeopolitik uzman Yörük Işık durumu şöyle özetliyor: "Buğdayda son durum şu; eğer satın almak isterseniz çok para ödemek zorunda kalacaksınız, belki de satın alacak buğday bulamayacaksınız. 2020 yılında Lübnan, buğdayının yüzde 75'ini Ukrayna'dan satın aldı. Şimdi Lübnan gibi, zaten mali kriz içinde olan bir ülkede bu durum büyük bir kriz riskini beraberinde getiriyor."
Küresel gıda krizi tehdidi, bazı NATO ülkelerinin duruma müdahale etmesine yol açtı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türk yetkililer arasındaki görüşmeler Karadeniz'de Ukrayna tahılının dünya pazarlarına erişimini sağlamak için bir koridor açılmasına da odaklanacak.
Ankara, böyle bir anlaşmanın NATO ve Karadeniz'de güçlü bir donanmaya sahip olan Rusya'yı karşı karşıya getirme riski taşıdığını söylüyor.
Ancak Rusya'nın tahıl krizini giderme taahhüdüne şüpheyle yaklaşılıyor. Uzmanlara göre Moskova, tahıl krizini bir koz olarak kullanmayı amaçlıyor.
Uzmanlar, Ukrayna tahılının küresel pazarlara ulaşamaması durumunda Ankara'nın İstanbul Boğazı yoluyla NATO savaş gemilerinin Karadeniz'e çıkmasına izin vermesi için daha fazla baskıyla karşılaşabileceğini söylüyor.
Kadir Has Üniversitesi’nden uluslararasi ilişkiler profesörü Serhat Güvenç, "Teknik ve hukuki olarak boğazlar, savaş halindeki Rusya ve Ukrayna'nın savaş gemilerine kapalı. Türkiye diğer ülkelerden de savaş gemisi göndermemelerini istedi. Bir noktada Türkiye, NATO ya da bir NATO üyesinin gemilerini savaşa göndermesi talebiyle karşı karşıya kalacak. Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında Türkiye'nin önündeki seçenekler giderek daralıyor" diyor.
Ancak uzmanlar, Türkiye'nin Karadeniz'e yeni aktörlerin girmesini ve savaşın uzamasını engellemeye kararlı olduğunu kaydediyor.
Türkiye Uluslararasi İlişkiler Konseyi’den Mustafa Aydın da "Türkiye, Ruslar'a karşı denge sağlamak için NATO gibi güçlerin katılımıyla güvensizliğin daha da tırmandığını görmek istemiyor. Bunun nedeni, NATO güçlerinin katılımının, Türkiye'nin güvenlik bütünlüğü ve bölgesel emniyet açısından daha tehlikeli bir durum yaratmasının kaçınılmaz olması" şeklinde konuşuyor.
Ankara, Moskova'nın İstanbul Boğazı'nın NATO gemilerine kapalı olmasını ne kadar çok istediğinin farkında. Bu durum, Türkiye'ye, Rusya'ya karşı kullanabileceği güçlü bir koz sunuyor.