Erişilebilirlik

Liberation'un Manşeti AB-Türkiye: "İdam Cezası AB'nin Kırmızı Çizgisi"


Fransız Liberation gazetesi, başarısız darbe girişiminin ardından gerilen Türkiye Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini manşet konusu yaptı. Gazetenin duayen AB muhabirlerince kaleme alınan uzun analiz yazıda, "AB'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baskıcı uygulamalarını kınamak yerine, göçmen krizinin yaşandığı bir dönemde Türkiye ile ilişkileri korumak için müzakereleri açık bıraktığı" belirtiliyor. Ancak idam cezasının yeniden getirilmesinin "AB'nin kırmızı çizgisi" olacağı vurgusu yapılıyor.

Liberation'un, 3 sayfa ayırdığı Türkiye yazısında, "AB ve üye ülkeler, NATO üyesi ve AB'ye aday Türkiye ile köprüleri atmak istemiyor. Erdoğan ülke tarihinde görülmemiş tasfiyesine devam ederken, hızını kesmiyor. Darbenin başarısız olmasından bu yana, üniversiteler, ordu, polis, yargı, medya ve son olarak iş dünyasından 100 bin kişi tasfiye edildi, 15 bin kişi tutuklandı" sözleriyle kamudaki tasfiyelere değindi.

Liberation gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Hollande'ın yakın danışmanlarından birisi, "Elbette olup bitenler karşısında AB tepki göstermeli. Ama bunu, Türkiye'nin özellikle göçmen akınını engellemeye devam etmesi için, Türkiye'ye ihtiyacımız olduğunu unutmadan yapmalıyız " dedi.

Liberation, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinde AB'ye karşı çok büyük bir şantaj malzemesi tuttuğunu da" belirletek "Eğer Avrupalılar O'nun yaptıklarını suçlama konusunda çok ileriye giderse, vanaları açmaktan hiç çekinmeyecektir. Erdoğan, göçmenler arasında geçecek cihatçıların yaratacağı güvenlik korkusunu yaşayan Avrupa karşısında güçlü pozisyonda olduğunu biliyor. Paris ise 'ince bir çizgi üzerinde olunduğunun' farkında. Bir Fransız diplomat, "Avrupa'da, Fransa ve Polonya dahil pek çok ülkede aşırı sağın yükselmesi, Erdoğan'ın otoriter eğilimlerini sert dille eleştirmeyi engelliyor" şeklinde görüş belirtiyor. Dolayısıyla, AB eleştirinin dozunu etap etap ayarlıyor" ifadelerine yer verdi.

OHAL uygulaması ve yapılan tasfiyeler karşısında bazı AB üyesi ülkelerin, 2005'ten bu yana zaten kaplumbağa hızında ilerleyen müzakerelerin askıya alınmasına kadar varan yaptırımlar uygulanmasını istediğini belirten Liberation, "İdam cezasının geri getirilmesinin AB'nin kırmızı çizgisi olacağını" belirtti.

Almanya ve Fransa'nın "mevcut durumda yeni başlık açılamayacağını" açıkladıklarının da altını çizen gazete, "AB ile Türkiye arasında gerçek bir kopuş ancak Erdoğan'ın "halkın talebi üzerine" getirmek istediği idam cezasını yeniden getirmesi durumunda olur. AB koridorlarında diplomatlar, 'Eğer Erdoğan o noktaya kadar giderse artık ilişkilerde hareket marjı kalmaz. Çünkü idam cezalarının kaldırılması, üyelik müzakerelerinin başlayabilmesinin şartlarından birisi" yorumunu yaptı. Hollande'ın bir danışmanı da, "Bu durumda Erdoğan, sürecin sonucunu kendisi getirir" diyor. Avrupalı bir diplomat ise, "Eğer Erdoğan baskılarında daha ileri giderse müzakereleri kesmek zounda kalırız. Zira Konhenag kriterlerinden en önemlisi hukuk devleti kriteri ortadan kalkıyor. Ama şimdilik bu yürümekte olan genişleme kurgusuyla devam edebiliriz " yorumunu yapıyor.

Genişleme dosyasını yürüten Avrupalı bir diplomat ise, "Türkiye ile ilgili olarak tehlikeli olan ise genişlemeden daha farklı bir durum: Güvenlik ve bölgesel istikrar. Ankara Suriye sorununda bizim müttefikimiz, koalisyon uçakları İncirlik üssünden kalkıyor, Türkiye bizim iç pazarlarımızdan birisi. Üstelik Türk sivil toplumunun modernizasyonu için meydanı da boş bırakmamak gerekli" diyor. Gazete uzun analiz yazısını, "Özetle Türkiye'yi bu durumda tek başına bırakmak en kötü çözüm olacaktır. Hem Türkiye, hem de AB için" sözleriyle noktalıyor.

Fransa İçişleri Bakanı Cazeneuve: "20 Selefi camiyi kapattık"

Birbiri ardına IŞİD saldırılarıyla sarsılan ve IŞİD'e en çok yabancı savaşçı gönderen Fransa, 4.5 milyon müslümanın yaşadığı ülkede, yeni bir İslam modeli oluşturmak için kolları sıvadı. Başbakan Manuel Valls, "Fransa İslamını" yapılandıracaklarını anlatırken, İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve de yeniden yapılandırma planını Ekim ayında açıklayacaklarını söyledi.

Fransa İçişleri Bakanı Cazeneuve, Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkanı Anouar Kbibech ile yaptıkları görüşmenin ardından Fransa'da artık Müslümanların da IŞİD ile mücadeleye katılacağını dile getirdi. Hükümet olarak İslami kurumların reformu için gerekli adımları atacaklarını kaydeden Cazeneuve, "Fransa'da radikal İslamla mücadele çerçevesinde 20 kadar camii ve ibadethaneyi selefi eylemleri, nefret ve ırkçılığa çağrı suçları nedeniyle kapattık. Kapatmaya da devam edeceğiz" dedi.

Rouen kenti yakınlarında IŞİD'in bir rahibi kilisede boğazını keserek öldürmesinin ardından IŞİD ile mücadelesinde "gevşek davranmakla" suçlanan İçişleri Bakanı Cazeneuve, "Geçtiğimiz son bir kaç ay içinde 20 caminin kapatılması kararını verdim.Ve devamı da gelecek. Cumhuriyetimizde, nefrete çağıran ve tahrik edenlerin yeri olmayacak" dedi. Cazeneuve, nefret ve cihat propagandası yapan 80 kişinin sınır dışı edildiğini, 10 kişinin daha dosyasının sınır dışı edilmek üzere incelemeye alındığını açıkladı. Fransa'da toplam 2 bin 200 cami ve ibadethane bulunuyor.

Fransız İslamı'nı Yapılandırma

Cazeneuve, "Fransız İslamı'nın yeniden yapılandırılması" adlı bir planın Ekim ayında kamuoyuna sunulacağını da duyurdu. Cazeneuve'ün açıkladığı yeni yapılandırma planında, camilere yurt dışından yapılan yardımların yeniden belirlenmesi, camilere şeffaf finansman yapısı getirilmesi, imam eğitiminin zorunlu kılınması, yurt dışından imam getirilmesine son verilmesi ve gençlerin radikalleşmesini önleyen eğitim programlarının hayata geçirilmesi esasları yer alıyor.

Müslümanlar da destekliyor

Her IŞİD saldırısında İslamafobi söylemlere maruz kalan ve "IŞİd ile İslam'ın ilgisi olmadığını" yeniden yeniden söyleyen Fransız müslümanları ise, hükumetin atacağı yeni adımlara sıcak bakıyor. Fransa'da yaşayan 40 müslüman aydın, pazar gazetesinde ortak bir makale yayınlayarak Fransa'daki islami kurumların yeniden yapılandırılmasını istediler. Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkanı Anouar Kbibech de böyle bir yeniden yapılandırmada görev almaya hazır olduklarını, kendilerine daha fazla yasal statü verilmesini istedi.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG