Lübnan Başbakanı Saad Hariri, bugün istifa ettiğini açıkladı.
Suudi Arabistan’da bulunan Hariri, canlı yayında başbakanlık görevinden istifa ettiğini duyurdu.
Hariri’nin açıklaması Lübnan medyasında “sürpriz ve beklenmeyen bir gelişme” olarak değerlendirilirken açıklamada yer alan bazı ifadeler ve suçlamalar dikkat çekti.
Konuşmasında İran ve Hizbullah’a sert suçlamalar yönelten Hariri, “can güvenliğinden endişe ettiğini” söyledi.
Hariri'nin sahibi olduğu Future isimli Arapça kanalda konuşan Suudi Arabistan'ın Körfez İlişkileri Bakanı Tamer El Sabhan, Başbakan Hariri'ye karşı bir suikast planı olduğu bilgisini, Hariri'nin güvenlik ekibinden öğrendiğini belirtti.
Hariri, İran’ın bütün Arap başkentlerinde nüfuzunu yaymak istediğini savunarak “Nerede İran varsa orada bir anlaşmazlık ya da savaş görüyoruz. İran, Arap dünyasını yerle bir etmek istiyor” dedi.
Hizbullah’ın ise, Lübnan’la Arap ülkeleri arasında sorunlara sebep olduğunu söyleyen Hariri, “Hizbullah isteklerini silah gücüyle dayatıyor ve Hizbullah’ın müdahaleleri bütün Arap müttefiklerimizle büyük sorunlar yaşamamıza yol açıyor” diye konuştu.
Lübnan 2 yıldan fazla bir süre cumhurbaşkanlığı krizi yaşamıştı. Genel olarak Suudi Arabistan bloğuna yakın Saad Hariri’yle İran’a yakın Hizbullah cepheleri arasında cumhurbaşkanı adayları konusunda başlayan gerginlik oylama süreçlerine yansıdı. Bu politik gerginlik nedeniyle Lübnan’da 2 yıldan fazla cumhurbaşkanı seçilemedi.
2016 yılının sonlarında Mişel Aon’un cumhurbaşkanı seçildiği süreçte, Saad Hariri de başbakan olarak atandı ve yeni bir kabine kuruldu.
Saad Hariri istifa ettiğini açıkladığı konuşmasında başbakan olarak göreve geldiğinden beri “Lübnan içinde birliği sağlamayı hedeflediğini ancak bölünmeyi ve düşmanlaştırmayı hedefleyen özel çıkarlara dayalı yaklaşımlarla karşılaştığını” söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aon’un ofisinden bir açıklama yapılarak “Saad Hariri’nin, Mişel Aon’la telefon görüşmesi yaptığı ve istifa kararı konusunda kendisini bilgilendirdiği” belirtildi. Hala Suudi Arabistan’da bulunan Saad Hariri’nin Lübnan’a dönmesinin ardından Aon ve Hariri’nin istifa kararını görüşmek üzere bir araya gelecekleri kaydedildi.
Saad Hariri’nin istifasını duyurduğu canlı yayının ardından Lübnan medyası gelişmeye geniş yer ayırdı. Genel olarak Lübnan medyasında kararın “sürpriz” olarak değerlendirildiği gözlendi.
Lübnan’daki politik arena, genel olarak Suudi Arabistan yanlısı Müstakbel Hareketi ve Saad Hariri grubuyla İran yanlısı politika güdenler ve Hizbullah olmak üzere iki ana kampa ayrılmış durumda. Bu kamplaşma medyada da göze çarpıyor. Bu çerçevede, bazı medya kuruluşları istifaya dair haberlerde “açıklamanın Suudi Arabistan’dan yapıldığına, Saad Hariri’nin Suudi Arabistan veliaht kralı Muhammed Bin Selman ve Arap Körfez İşleri Bakanı Tamer El Sabhan’la bu hafta birçok defa görüştüğüne ve istifa açıklamasının böyle bir ortamda geldiğine” dikkat çekiyor.
Bazı medya kuruluşları ise, “İran’ın Irak, Suriye ve Lübnan’da yürüttüğü politikalar ve nüfuz alanını derinleştirme hamlelerine” vurgu yapıyor. Bu çerçevede, IŞİD karşıtı mücadelenin bitmesine yakın İran’ın Irak’taki referandum sürecine müdahale ederek İran sınırından Lübnan’a kadar bir kara koridoru elde ettiği ve politikalarını Lübnan içinde Hizbullah üzerinden empoze etmeye çalıştığı” iddia ediliyor.
Saad Hariri'nin İran'a yönelik suçlamalarını değerlendiren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bahram Ghassemi suçlamaların "gerçek dışı ve temelsiz olduğunu" savundu. "İstifa açıklamasının Lübnan'dan değil Suudi Arabistan'dan yapıldığını" vurgulayan Ghassemi, "Hariri'nin İran karşıtı suçlamaları ABD, İsrail ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'ı ve bölgeyi istikrarsızlaştırma planlarının parçası" dedi.