Suriye’deki çatışmalar her hafta binlere kişinin ülkeden kaçmasına yol açıyor. Bugüne kadar komşu ülkelere 100 bin kişi sığındı. Bunlardan 25 bini Lübnan’da bulunuyor. Yerel halk ise mültecilere yardımda zorlanıyor.
Lübnan’ın Bekaa vadisindeki 30 bin nüfuslu Saadnayel kasabası 15 aydan beri 5 bin Suriyeli mülteciye evsahipliği yapıyor.
Ziyad el-Ali iki hafta önce gelmiş. Geride bıraktığı aile üyelerinin güvenliğinden kaygı duyduğu için yüzünü saklıyor. Suriye ordusunun Humus’daki evini bombaladığını, kendisine yardım edileceğini duyduğu için buraya geldiğini söylüyor, "Bize burada pirinç, tahıl, salata, yemek yağı, tereyağı, diş macunu, yatak yorgan veriyorlar" diyor.
Belediye Başkanı Halil el-Şehimi yerel halkın başta tüm yardımı üstlendiğini hatta mültecilere para verdiğini bile söylüyor. Dışardan yardım gelmeye başlayınca belediye ihtiyaçları tespit edip yardımı dağıtmaya başlamış. El Şehimi, "Birleşmiş Milletlere bu insanlara ulaşmaları için yardım ediyoruz. Mültecilerin ihtiyaçlarını anlamaları, oturacak bir yer bulmaları ve gönderilen gıda yardımının dağıtılmasını sağlamada BM ile işbirliği yapıyoruz" diye konuşuyor.
Birkaç kilometre uzakta gerçek adını saklayan 33 yaşındaki Meryem beş çocuğu ve başka ailelerle birlikte bir kasabalının verdiği kulübede yaşıyor. Silahlı kişilerin üç erkek kardeşini öldürmesinden sonra Humus’tan kaçmış. Meryem, başından geçenleri "Evleri bastılar. Kardeşlerimi, kuzenlerimi, komşularımı, yaşlılar ve çocukları evden alıp bir meyva kamyonuna doldurdular ve havaya uçurdular," diye anlatıyor.
Wissam Tarif, mültecilerle birlikte çalışan Avaaz adlı bir insan hakları grubunun başkanı. Suriye kuvvetlerinin, teröristler tarafından kullanıldığı iddiasıyla, hükümet karşıtı bölgelerdeki bütün mahalleleri yakıp yıktığını söylüyor:
"Bizce insanları oturdukları yerlerden, kentlerden alıp götürme, rastgele değil, bilinçli yapılıyor. Bu bir devlet politikası."
Tarif, Suriye içinde bir milyon kişinin evlerini terkettiğini ve çok az insani yardım alabildiğini anlatıyor. Suriyeli mültecilerin çoğu ülkelerine geri dönmek istediklerini ancak bunu hükümet değişirse yapacaklarını söylüyor.
Lübnan’ın Bekaa vadisindeki 30 bin nüfuslu Saadnayel kasabası 15 aydan beri 5 bin Suriyeli mülteciye evsahipliği yapıyor.
Ziyad el-Ali iki hafta önce gelmiş. Geride bıraktığı aile üyelerinin güvenliğinden kaygı duyduğu için yüzünü saklıyor. Suriye ordusunun Humus’daki evini bombaladığını, kendisine yardım edileceğini duyduğu için buraya geldiğini söylüyor, "Bize burada pirinç, tahıl, salata, yemek yağı, tereyağı, diş macunu, yatak yorgan veriyorlar" diyor.
Belediye Başkanı Halil el-Şehimi yerel halkın başta tüm yardımı üstlendiğini hatta mültecilere para verdiğini bile söylüyor. Dışardan yardım gelmeye başlayınca belediye ihtiyaçları tespit edip yardımı dağıtmaya başlamış. El Şehimi, "Birleşmiş Milletlere bu insanlara ulaşmaları için yardım ediyoruz. Mültecilerin ihtiyaçlarını anlamaları, oturacak bir yer bulmaları ve gönderilen gıda yardımının dağıtılmasını sağlamada BM ile işbirliği yapıyoruz" diye konuşuyor.
Birkaç kilometre uzakta gerçek adını saklayan 33 yaşındaki Meryem beş çocuğu ve başka ailelerle birlikte bir kasabalının verdiği kulübede yaşıyor. Silahlı kişilerin üç erkek kardeşini öldürmesinden sonra Humus’tan kaçmış. Meryem, başından geçenleri "Evleri bastılar. Kardeşlerimi, kuzenlerimi, komşularımı, yaşlılar ve çocukları evden alıp bir meyva kamyonuna doldurdular ve havaya uçurdular," diye anlatıyor.
Wissam Tarif, mültecilerle birlikte çalışan Avaaz adlı bir insan hakları grubunun başkanı. Suriye kuvvetlerinin, teröristler tarafından kullanıldığı iddiasıyla, hükümet karşıtı bölgelerdeki bütün mahalleleri yakıp yıktığını söylüyor:
"Bizce insanları oturdukları yerlerden, kentlerden alıp götürme, rastgele değil, bilinçli yapılıyor. Bu bir devlet politikası."
Tarif, Suriye içinde bir milyon kişinin evlerini terkettiğini ve çok az insani yardım alabildiğini anlatıyor. Suriyeli mültecilerin çoğu ülkelerine geri dönmek istediklerini ancak bunu hükümet değişirse yapacaklarını söylüyor.
