Erişilebilirlik

Lübnan’daki Suriyeli Mülteciler Ülkelerine Dönüyor


Suriye’deki ayaklanma ve ardından başlayan savaştan kaçıp Lübnan’a sığınan Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmeleri için iki ülke arasında görüşmeler sürüyor. Bu çerçevede sağlanan bir anlaşmanın ardından önceki gün yaklaşık 500 Suriyeli Şam kırsalındaki Beit El Jin bölgesine döndü. Suriye tarafından temin edilen yaklaşık 15 otobüsle ülkelerine dönen Suriyeliler’in ardından yeni tahliye süreçlerinin de gerçekleştirileceği kaydediliyor.

Ancak bu tahliye süreçleri Lübnanlı yetkililerle ülkede aktif olan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) arasında gerginliğe neden oldu. Önceki gün gerçekleşen tahliye işlemlerinin ardından UNHCR, “tahliye sürecinden haberdar olduklarını, ancak bu sürecin bir parçası olmadıklarını” açıkladı. Yine açıklamadaki, “baskı altında kalınmadan alınmış bireysel geri dönme kararlarına saygı duyulduğu, ancak Suriye’deki mevcut şartlar ve istikrarsızlığın geri dönüşler için uygun olmadığı” yönündeki ifadeler dikkat çekti.

Lübnan Dışişleri Bakanlığı, UNHCR’nin açıklamasına yanıt veren bir açıklama yaptı. “Açıklamadan dolayı hayal kırıklığı yaşadıklarını” kaydeden Lübnan Dışişleri Bakanlığı, “Tahliye edilenlerin gittikleri bölgelerde güvenliğin sağlandığını” savunarak, UNHCR’nin yaptığı açıklama benzeri açıklamaların “korku yarattığını ve mültecilerin geri dönme kararlarını etkilediğini” öne sürdü.

İnsan Hakları İzleme Örgütü de bugün yayınlanan raporunda Lübnan’daki Suriyeliler’in ülke içinde çeşitli ayrımcılıklara maruz kaldıklarını ve bazı yerlerde zorla tahliye edildiklerini savundu.

Raporda, 2016 yılından 2018 yılının ilk çeyreğine kadar Lübnan’daki 13 belediyenin 3 bin 664 Suriyeli’yi zorla tahliye ettiği kaydedildi. Lübnan içinde yer değiştirmeye zorlanan Suriyeliler’in din ve milliyetleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldıkları belirtildi. Ayrıca yeterli ekonomik destek sağlanmaması nedeniyle kira ödeyememe, ev sahipleriyle anlaşmazlık veya çevredekilerin güvenlik gibi gerekçeleri nedeniyle bulundukları evi veya yeri terketmeye zorlanan Suriyeliler’in zaman zaman toplu cezalandırmayla da karşılaştıkları savunuldu.

Bir bölgede bir Suriyeli’nin hırsızlık, cinayet, tecavüz gibi suçlara karışması durumunda o bölgedeki bütün Suriyeliler’in hedef olabildiği belirtilen raporda, politikacılar başta olmak üzere yetkililerin son bir yıldır “Suriye’ye geri dönün” çağrılarının arttığı kaydedildi.

Yaklaşık 4 milyon Lübnan vatandaşının yaşadığı Lübnan’da Birleşmiş Milletler’e kayıtlı Suriyeli mülteci sayısı 1 milyona ulaşmış durumda. Ancak bu sayının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. 200 bin civarında da Filistinli mülteci bulunan ülkede artık kronik hale gelmiş ekonomik kriz ve işsizlik sorunu yaşanıyor. Bunun yanısıra elektrik ve su temini başta olmak üzere altyapının yetersiz oluşu kamu hizmetlerinde rutinleşmiş aksamalara sebep oluyor.

Suriye’de savaşın başlamasının ardından Lübnan’da mevcut ekonomik sorunların mülteci akını nedeniyle iyice derinleştiği ve yetersiz olan elektrik ve su gibi temel hizmetlerin kapasitenin çok üstüne çıkılması nedeniyle iyice aksamaya başladığı savunuluyor.

Lübnanlı yetkililer uluslararası toplumun vadedilen miktarlarda maddi destekte bulunmadığını ve mültecilerin ekonomik maliyetinin giderek arttığını öne sürüyor. Son olarak Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aon, “Lübnan’ın mevcut durumu bu yükü daha fazla kaldırmaya müsait değil” dediği açıklamasında “mültecilerin Suriye içinde güvenliği sağlanmış bölgelere dönebileceklerini” söyledi.

Halk arasında, medyada ve bazı siyasetçilerin giderek sertleşen söylemlerinde Suriyeliler’e yönelik tepkinin giderek arttığı söylenebilir ki, bazı politikacıların açıklamalarında “Lübnan’a sosyal ve ekonomik hastalık getirdiniz” gibi ifadelere de rastlamak mümkün.

Suriyeli göçmenlerin arasına karışan çok sayıda cihatçının da Lübnan’a geçtiği tahmin ediliyor. Lübnanlı yetkililerden zaman zaman “zaten hassas olan din ve mezhep dengesinin sarsılmasından endişe edildiği” yönünde açıklamalar geliyor.

Diğer taraftan Lübnan, BM ve diğer yardım örgütleri tarafından Suriyeli mültecilere yeterli eğitim ve sağlık hizmetine ulaşım imkanı sağlamadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Onbinlerce Suriyeli’nin çadırlarda yaşadığı ve bu mültecilerin çadırkentlerin bulunduğu arazinin sahibi olan ordu gibi kurumların talebi çerçevesinde tahliye riskiyle karşı karşıya kaldığı da iddialar arasında.

XS
SM
MD
LG