Erişilebilirlik

“Mahsa Amini protestolarında öldürülenlerin aileleri taciz ve korkutma politikalarına maruz kalıyor”


19 Kasım 2022 - Türkiye’de yaşayan İranlı bir kadın, Mahsa Amini’nin ölümünden sonra İranlı kadınlara destek olmak amacıyla İstanbul’da düzenlenen protesto eyleminde.
19 Kasım 2022 - Türkiye’de yaşayan İranlı bir kadın, Mahsa Amini’nin ölümünden sonra İranlı kadınlara destek olmak amacıyla İstanbul’da düzenlenen protesto eyleminde.

Uluslararası Af Örgütü, Kürt asıllı Mahsa Amini'nin başörtüsünü gerektiği gibi takmadığı gerekçesiyle İran'da gözaltına alınması ve ahlak polisi nezaretindeyken hayatını kaybetmesinin üzerinden geçen bir yıl içinde yaşananlara ilişkin bir araştırma yayınladı.

Örgüt, bugün yayınladığı araştırmada, İranlı yetkililerin Mahsa Amini'nin ölümünden sonra ülkede patlak veren “Kadın, Yaşam, Özgürlük”
protesto eylemlerinin şiddet kullanarak bastırılması sırasında öldürülenlerin ailelerinin sessiz kalmasını sağlamak için taciz ve korkutma politikalarını hızlandırdığını bildirdi.

İran'da çok sayıda yetişkin ve çocuğun güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü, ancak hiçbir yetkilinin bu şiddet eylemlerinden sorumlu tutulmamasının cezasızlığın sürdürülmesi anlamına geldiğini kaydeden Uluslararası Af Örgütü, “İran yetkililerinin hak ihlalleriyle sonuçlanan uygulamalarının yaslı ailelerde sebep olduğu ruhsal acı ve ızdırabı, uluslararası hukuk uyarınca işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı muameleye ilişkin mutlak yasağın ihlali olarak değerlendirdiğini” kaydetti.

“Yakınlarını kaybeden aileler uluslararası toplum tarafından desteklenmeli”

İranlı yetkililerin protesto eylemleri sırasında uygulanan şiddet nedeniyle yakınlarını kaybeden ailelerin yas tutmasına ve ölenleri anmasına izin vermediğini kaydeden Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, “İran yetkililerinin acımasızlığının bir sınırı yok. Suçlarını örtbas etmeye dönük kötücül girişimlerinde ailelerin adalet, hakikat ve onarım talep etmelerini, hatta yakınlarının mezarlarına çiçek ekmelerini dahi engelleyerek bu kişilerin yaşadığı üzüntüyü ve ızdırabı artırıyorlar. Ayaklanmanın yıldönümü yaklaşırken ölenlerin aileleri, yetkililerin onları yakınlarını anmaktan alıkoymak için her zamanki baskıcı taktiklere başvurmasından endişe ediyor” şeklinde konuştu.

Uluslararası toplumun protesto eylemlerinde öldürülenlerin ailelerini desteklemesi gerektiğini belirten Eltahawy, “Aileler keyfi gözaltı, tehdit ve diğer misillemelere karşı korunmalıdır. Aynı zamanda devletler, İran yetkililerini, ölümlere ilişkin hakikat ve adaleti savundukları için gözaltına
alınan herkesi serbest bırakmaya, bu kişiler hakkındaki haksız mahkumiyet kararlarını ve cezaları bozmaya ve görüşlerini ifade ettiği için misillemelerle karşı karşıya olanlara yönelik tüm suçlamaları düşürmeye çağırmalıdır” ifadelerini kullandı.

Araştırmada ayrıca şiddete maruz kalan protestocuların ailelerinin insan haklarının ihlal edildiği ayrıntısı da yer aldı. Uluslararası Af Örgütü, bu ailelerin karşılaştığı muameleyi şöyle özetliyor: “Şiddete uğrayan protestocuların aileleri keyfi gözaltı ve tutuklama, ulusal güvenlikle ilgili muğlak ve temelsiz suçlamalarla yapılan ve bazı durumlarda hapis ve kırbaçlama cezalarıyla sonuçlanan haksız yargılamalar, savcılar veya güvenlik güçlerinin ifadeye çağırması ve zorlayıcı sorgular, hukuka aykırı olarak gözetim altına alma, yakınlarının mezarlarını yıkma veya mezarları tahrip etmeyi içeren ihlallere maruz bırakılıyor.”

Uluslararası Af Örgütü ayrıca öldürülen protestocuların mezarlarının tahrip edildiğine de dikkat çekti ve “Bazı mezarlara güvenlik güçleri tarafından aile üyelerinin gözleri önünde zarar verildi, bazılarına gece veya hiç kimsenin olmadığı saatlerde saldırıldı. Saldırılar, yetkililerin defalarca, Kadın, Yaşam, Özgürlük ayaklanmasını destekleyen çizimlerin veya ölen kişinin politik baskı nedeniyle doğal olmayan sebeplerle öldüğünü ifade eden şiirsel ifadelerin yer aldığı mezar taşlarının yok edileceği tehdidinde bulunmasının ardından gerçekleştirildi” dedi.

İran'da sistematik cezasızlık

Öldürülen protestocuların ailelerinin sorumlulardan hesap sorulmasını talep ettikleri, yakınlarının ölümüyle ilgili resmi açıklamalara itiraz ettikleri, mahkemelere başvurdukları ya da yetkilileri eleştirdikleri iddia edilen sosyal medya paylaşımları yaptıkları zaman misillemeye uğradıklarını kaydeden Uluslararası Ay Örgütü, cezasızlıkla mücadele için uluslararası adımlar gerektiğini kaydetti.

Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, “İran’daki sistematik cezasızlık gözönüne alındığında, Uluslararası Af Örgütü tüm devletleri, evrensel yargı yetkisini kullanarak, komuta sorumluluğu olan yetkililer dahil olmak üzere ayaklanma sırasında ve sonrasında işlenen uluslararası hukuk suçlarında makul suç şüphesi taşıyan İran yetkilileri hakkında yakalama kararı çıkartmaya çağırmaktadır” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG