Erişilebilirlik

31 Mart sonrası kan kaybı yaşayan CHP’nin yeni yol haritası ne olacak?


CHP'nin 5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı'nda Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’yla yarışarak 812 oyla başkan seçilmişti.
CHP'nin 5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı'nda Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’yla yarışarak 812 oyla başkan seçilmişti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Bolu’daki otelde çıkan yangında can kayıpları olması nedeniyle dün kamuoyuna açıklanması beklenen yeni siyasi yol haritasını belirsiz bir tarihe erteledi. CHP’nin yeni yol haritasıyla son dönemde iktidarın ana muhalefete yönelik hamlelerine daha sert bir siyasi hat içerisine girmesi bekleniyordu.

CHP'li belediyelerin SGK'ya olan prim borçlarının ödenmesine yönelik haciz işlemlerine ve hesaplarına bloke konulmasına varan yaptırımlarla ekonomik ablukaya girmesi, CHP’li Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın görevden alınarak yolsuzlukla suçlanıp tutuklanması, CHP'nin önde gelen isimlerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’le ilgili paylaşımları ve sözleri nedeniyle soruşturma açılması son dönemde CHP’nin ardı ardına aldığı darbeler arasında yer alıyor.

31 Mart yerel seçimlerinde 14 büyükşehirde seçimi kazanarak 1977’deki genel seçimden sonra ülke genelinde ilk kez birinci parti konumuna yükselen CHP, kamuoyu araştırmalarında kan kaybı yaşıyor. VOA Türkçe’ye CHP’nin bu gelişmeler ışığında izleyeceği yeni siyaseti değerlendiren uzmanlar, CHP’nin 31 Mart galibiyetinin ardından yaşadığı kan kaybının temelinde liderlik sorunu olduğu görüşünde.

“CHP’nin büyüyebilmesi için karizmatik bir liderliğe ihtiyaç duyan azımsanmayacak bir seçmen kitlesi var”

Hükümetin ekonomide bazı toparlanma hamlelerinin yeniden AK Parti’ye oy kazandırdığını söyleyen siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun’a göre 31 Mart seçimlerinin ardından CHP’nin söylemlerinde “duygunun zayıf kalması” partiye oy kaybettirdi.

31 Mart yerel seçimlerinde 14 büyükşehirde seçimi kazanan CHP, 1977’deki genel seçimden sonra ilk kez birinci parti konumuna yükselmişti.
31 Mart yerel seçimlerinde 14 büyükşehirde seçimi kazanan CHP, 1977’deki genel seçimden sonra ilk kez birinci parti konumuna yükselmişti.

CHP’yle ilgili akademik çalışmalarıyla bilinen Tosun, “Ekonomik krizin etkilerinin yerel seçimlerle karşılaştırıldığında çok az da olsa pozitif sonuçlar göstermesi, enflasyonun çok sınırlı düşmesi, seçmende ‘durum düzelebilir’ algısı oluşturdu. Bu, ister istemez CHP’yi umut gören CHP’li olmayan seçmenin 31 Mart tercihinden yavaş yavaş geri çekilmesine neden oldu” dedi.

CHP’nin “güçlü liderlik” sorunu yaşadığını kaydeden Tosun, “Erdoğan çok güçlü bir lider, politik aktör profili. Erdoğan’la seçmenin kurduğu bu duygusal ilişki karşısında CHP’nin izlediği rasyonel stratejinin tutmadığı yerler var. Dolayısıyla siyasete duygusallık takviyesi yapan AKP, bu seçmenin bir kısmını kendisine çekiyor. CHP’nin ise ağırlıklı olarak ekonomik kriz, yolsuzluk, demokratikleşme, insan hakları üzerinden kurmaya çalıştığı rasyonel stratejide duygu zayıf kalıyor. Türkiye’de seçmen çok güçlü bir liderliği tercih ediyor. Muhtemelen CHP’nin o güçlü liderlikle de ilgili birtakım sorunları var. Karizmatik lider sağda olduğu gibi solda da çok önemli. Muhtemelen CHP seçmeni ve CHP’ye oy verebilecek seçmen bir karizmatik lider arayışında. Sadece genç, dürüst olarak algılanan bir genel başkan onlar için tercihte yetmiyor anlaşılan” diye konuştu.

Tosun, “CHP’nin büyüyebilmesi için karizmatik bir liderliğe ihtiyaç duyan azımsanmayacak bir seçmen kitlesi var” ifadesini kullandı.

Kimi anketlerde CHP’nin 31 Mart seçimlerindeki birinci parti konumunu kaybetmesiyle ilgili sonuçlara karşı ihtiyatlı olunması uyarısında da bulunan Tosun, “31 Mart sonuçlarıyla karşılaştırıldığında kamuoyu araştırmaları CHP’nin birkaç puan oy kaybettiğini, AKP’nin ise birkaç puan oylarını arttırdığını gösteriyor. Fakat bu birkaç puanlık oy değişimi kamuoyu araştırmalarının hata payını dikkate aldığımızda çok da fazla yüksek değil. O açıdan ihtiyatlı bakmak gerekir. Ama görünen o ki bir trend var” dedi. Tosun, genel seçim ile yerel seçim dinamiklerinin de birbirinden farklı olduğunun altını çizdi.

İzmir’de CHP’li seçmenlerin yüzde 53’ü “CHP’de lider sorunu var” diyor

Yerel seçimlerinden dokuz ay sonra yapılan bir anket de siyasette “CHP’nin kalesi” olarak bilinen İzmir’de seçmenlerin CHP’de lider sorunu olduğunu düşündüğünü ortaya koyuyor. Integral Araştırma Şirketi’nin 25-31 Aralık 2024 tarihleri arasında İzmir’in tüm ilçelerinde, 1290 katılımcı ile CATI yöntemiyle (telefonla aranarak) gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre, CHP lideri Özgür Özel’i İzmirliler’in yüzde 6,4’ü çok başarılı, yüzde 26,4’ü başarılı, yüzde 29,3’ü orta, yüzde 21,6’sı başarısız, yüzde 16,4’ü çok başarısız buluyor.

Integral Araştırma’nın ilk kez VOA Türkçe’yle paylaştığı ankette, İzmirli CHP’li seçmenler arasında da Özel’in çok başarılı ve başarılı olduğunu düşünenlerin oranının yüzde 48,4’te kalması dikkat çekiyor. CHP’li seçmenlerin yüzde 30,8’i Özel’i orta, yüzde 13,2’si başarısız, yüzde 7,7’si çok başarısız buluyor.

Ankette çok başarısız, başarısız ve orta yanıtı veren katılımcılara yöneltilen “Özel’i neden başarısız buluyorsunuz?” sorusuna ise, seçmenlerin yüzde 17,2’si “etkili muhalefet yapmıyor”, yüzde 15,6’sı “liderlik vasfı yok”, yüzde 9,3’ü “tutarsız”, yüzde 7,3’ü ise “pasif” yanıtı verdi.

Ankete katılanlara yöneltilen “Sizce CHP’de liderlik sorunu var mı?” sorusuna ise İzmirliler’in yüzde 64,3’ü evet, yüzde 31,5’u hayır, yüzde 4,2’si fikrim yok yanıtı verdi. CHP’li seçmenler arasında ise evet yanıtı verenlerin oranı yüzde 53,1, hayır diyenlerin oranı yüzde 44, fikrim yok diyenler ise yüzde 2,9.

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderinden başlayarak bir boy aynasında kendisine bakması gerekiyor”

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Integral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, CHP’nin yeni siyaset hattını belirlemeden önce anketlere yansıyan liderlik sorununa çare bulması gerektiği görüşünde.

Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun desteği sayesinde genel başkan seçildiği imajını yıkamadığını savunan Yaldız, “Lider orada emanetçi görüntüsünde ve hatalı hamleler yapıyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara-İstanbul arasında Mansur Yavaş-Ekrem İmamoğlu dengesini tam olarak koordine edemiyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi'nin öncelikli olarak bu soruna eğilmesi gerekiyor. Yani lider sorunu çözüldüğü zaman aslında bu ablukalar, belediyelerle ilgili tutumlar, sokağın ateşlenmesi, toplumsal muhalefetin birleştirilmesi gibi konular biraz daha kendiliğinden çözülecek. Buna inanan önemli bir kitle var” dedi.

Anketlerde 31 Mart seçimlerinden CHP’nin galip çıkmasının da seçmenler tarafından partinin ve Özel’in başarısına değil AK Parti’nin eksiklerine bağlandığını öne süren Yaldız, “31 Mart'ın galibi CHP miydi? Matematiksel olarak bunun böyle olduğunu söylüyoruz. İzmir halkıyla yaptığımız çalışmalar, İzmirli’nin 31 Mart'taki galibiyeti CHP'ye ve Özgür Özel'e değil, başta ekonomik kriz olmak üzere daha çok hükümetin eksiklerine ve yetersizliklerine bağladığı şeklindeydi. Şu anda da anketlerde matematiksel olarak CHP önde ama ortada bir Cumhuriyet Halk Partisi başarısı göremiyor vatandaş. Yani önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderinden başlayarak bir boy aynasında kendisine bakması gerekiyor. ‘31 Mart seçimlerinin galibi biz miyiz, yoksa mağlubu AK Parti mi’ diye sormalı” ifadelerini kullandı.

Yaldız, "CHP yeni yol haritasında, birtakım eylemler, protestolar, mitingler, yürüyüşler buna benzer şeyler açıklayabilir. Ama bunlar CHP’nin çözümü değil. CHP önce sorunun köküne inip liderden başlayarak, Cumhurbaşkanı adayı ile devam ederek ve Mansur Yavaş-Ekrem İmamoğlu dengesini gözeterek bir yol haritası açıklarsa daha dikkatle izlenecektir” dedi.

Yeni yol haritasında muhalefeti birleştirme hamlesi

Siyaset bilimci Tanju Tosun ise CHP’nin yeni yol haritasında muhalefeti birleştirme adımına yönelebileceği görüşünde.

Tosun, “CHP’nin özellikle kararsız seçmeni kendisine çekebilmek için hangi hedef kitleyle iktidara yürüyeceğine ilişkin çok net bir karar vermesi gerekiyor. Bu yol haritasında Cumhurbaşkanı adayını şu aşamada açıklamak muhtemel birtakım riskleri içerdiği için ona yönelmeyecekler. Ama muhalefete devam ederken yeni birtakım stratejiler devreye sokulabilir. Bu stratejinin başında özellikle Zafer Partisi Genel Başkanı’nın tutuklanmasından sonra yeniden bir cumhuriyetçi demokratik blok inşa etme gelebilir. Yani Millet İttifakı’nı yeni bir okumayla güçlendirme süreci başlayabilir” dedi.

Muhalefet partilerinin dağınık görüntüsünün, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde Altılı Masa’da yaşanan olumsuzlukları hatırlattığını kaydeden Tosun, “Bundan kaçınmak için bence muhalefetin çok sıkı kenetlenmesi ve hedef kitlenin çok iyi belirlenmesi, aynı zamanda başarılı belediyecilik uygulamalarını da güçlendirmeleri gerekiyor” diye konuştu.

“Ekrem İmamoğlu’na dokunulmazlık kazandırmaya yönelik birtakım arayışlar olabilir”

Prof. Dr. Tosun, CHP’nin yeni yol haritası ile cumhurbaşkanı adayını açıklamasa dahi “siyasi yasak” davasıyla karşı karşıya olan Ekrem İmamoğlu’na yakın süreçte dokunulmazlık kazandırılmasıyla ilgili hamlelerde bulunabileceğine de dikkat çekti.

Tosun, “Türkiye’de yargının durumu dikkate alındığında birtakım siyasal manevralar yapmayı tercih edebilirler. Siyasal manevralardan bir tanesi Ekrem Bey’e dokunulmazlık kazandırmaya yönelik birtakım arayışlar olabilir. Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanması da düşünülüyor olabilir. Ama hangi strateji olursa olsun karşısında bir devlet partisi var. Çok güçlü, karizmatik bir iktidar lideri var. Bütün bu koşullar altında CHP’yi zor bir süreç bekliyor” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG