Erişilebilirlik

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklu gazeteciler için çağrı


Basın örgütleri tutuklu gazeteciler için Diyarbakır’da toplandı.
Basın örgütleri tutuklu gazeteciler için Diyarbakır’da toplandı.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Diyarbakır’da biraraya gelen basın örgütleri, başta geçen ay tutuklanan Kürt medyası çalışanları olmak üzere, cezaevlerindeki gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFGD) ile DİSK Basın-İş Sendikası’nın temsilcileri, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklu gazetecilerin durumuna dikkat çekmek için ortak basın açıklaması yaptı.

DFGD Binası önünde yapılan açıklamaya basın çalışanlarının yanısıra DEM Parti ve EMEP’in milletvekili ve yöneticileri de katıldı.

Katılımcıların ellerinde tutuklu gazetecilerin fotoğraflarını taşıdığı açıklamada ilk sözü alan DFGD Eş Başkanı Selman Çiçek, halen 43 gazetecinin cezaevinde olduğunu söyledi.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklu gazeteciler için çağrı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:53 0:00

Son olarak Kürt medyasında çalışan 3 gazetecinin tutuklandığına dikkat çeken Çiçek, hükümete şu çağrıyı yaptı: “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde bir kez daha talebimizi yineliyoruz; tutuklanan 3 arkadaşımız başta olmak üzere tüm meslektaşlarımız tahliye edilmeli. Gazetecilik suç değildir, asıl olarak onu yargılamak suçtur. Basın özgür olmadan özgür ve demokratik bir toplumdan söz edilemez.”

Daha sonra söz alan Disk Basın-İş Temsilcisi Hakkı Boltan ise Türkiye’de yaşanan krizlerin başlıca nedeninin basının üzerinde baskılar olduğunu savundu.

Boltan, tutuklu gazetecilerin bırakılması çağrısı yaparak, “Dünyada özgür basının olduğu yerlerde kriz kalmadı. Özgür basın üzerinde saldırıların olduğu yerlerde, siyasi diğerleri gibi her türlü kriz vardır. Bu nedenler, gazetecileri cezaevinden çıkarın özgür bırakın, krizlerden kurtulun” dedi.

“Yerel seçimler umut oldu”

Açıklamaya katılanlar arasında bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Sevilay Çelenk ise yerel seçimlerin Türkiye’nin geleceği için umut olduğunu söyledi.

Her yıl aynı tarihte tutuklu gazeteciler için toplandıklarını dile getiren Çelenk, “Geçen yıl da 3 Mayıs'ta buradaydım, bu yıl da buradayım ve maalesef hepimizde şöyle bir kaygı var, biz dünya basın özgürlüğü gününde hep bunları konuşuyor olacağız. Bu gidişatı durdurmak için bu yıl yerel seçimlerde bir umut dalgası yayıldı, başka türlü bir başlangıç olacağına dair bir inanç yayıldı. Biliyorum ki gelecek yıl buraya geldiğimizde böyle konuşmuyor olacağız” diye konuştu.

Gazeteciler için 3 Mayıs’ın anlamı nedir?

Açıklamanın arından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan gazeteciler 3 Mayıs’ın Kürt gazeteciler için anlam ifade etmediğini savundu.

Açıklamaya daha önce tutuklanan ve serbest bırakılan çok sayıda gazeteci de katıldı
Açıklamaya daha önce tutuklanan ve serbest bırakılan çok sayıda gazeteci de katıldı

Hakkında 3 dava açılan ve yurtdışı çıkış yasağı buluna Nurcan Yalçın, özellikle Kürt basınında çalışanlara yönelik davalara dikkat çekti.

Yalçın, birçok meslektaşının ya yargılandığını ya da Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldığını vurgulayarak, “Biz özgür basın çalışanları olarak yaptığımız gazeteciliğin farkındayız ve yaptığımız işin de aslında iktidar politikalarını teşhir ettiği için üzerimizdeki baskılar da bundan kaynaklıdır. Evet yargılanıyorum, davalarım var. Ancak mesleğimi yapmaktan geri durmuyorum ve geri de durmayacağım” diye konuştu.

Davaların olumsuz etkilerinin de olduğunu ifade eden Yalçın, “Yargılanıyorum, yurtdışı yasaklarım var. Üç davadan yargılanıyorum, ikisinde yurt dışına çıkma yasağı var. Elbette bunlar gazeteciliğimi bir yere kadar kısıtlıyor ve psikolojik bir baskı da uyguluyor. Ancak nerede olursak olalım, ne kadar üzerimizde kısıtlama, baskı da olursa olsun, mesleğimizi yapmak konusunda ısrarlıyız” dedi.

2017 yılında Ankara Garı katliamıyla ilgili paylaşımı nedeniyle yargılanan, 2022 yılındaki operasyonda 17 meslektaşıyla birlikte tutuklanan Mehmet Ali Ertaş da Yalçın ile aynı görüşte.

Basın açıklamasına katılanlar geçen ay tutuklanan gazetecilerin fotoğraflarını taşıdı.
Basın açıklamasına katılanlar geçen ay tutuklanan gazetecilerin fotoğraflarını taşıdı.

Ertaş, özellikle Kürt medyasında çalışanların daha fazla baskı altında kaldığını savundu.

Filistin başta olmak üzere Ortadoğu’da görev yapan gazetecilerin şartlarına dikkat çeken Ertaş, “Ortadoğu’da gazeteciler savaş içinde haber takibi yapıyor. Bu nedenle doğruları dile getiren ve kamuoyuyla paylaşan ya gözaltına alınıyor ya tutuklanıyor ya da ceza alıyor veya bir şekilde engelleniyor. Bu nedenle gazeteciler özgürdür diyemiyoruz” dedi.

Kürt medyasına son operasyon İstanbul’da

Kürt medyasında çalışanlara yönelik son operasyon İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında İstanbul, Ankara ve Gaziantep’te yapıldı. Gözaltına alınan 9 gazeteciden 3’ü Çağlayan Adalet Sarayı’ndaki nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı.

“Silahlı terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla tutuklanan gazetecilerden Mezopotamya Ajansı Muhabiri Esra Solin Dal Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne, Yeni Özgür Politika gazetesinde haberleri yayınlanan Erdoğan Alayumat Metris Kapalı Cezaevi’ne, Mezopotamya Ajansı Muhabiri Mehmet Aslan ise Sincan Cezaevi’ne gönderildi.

Forum

XS
SM
MD
LG