NEW YORK- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ABD–Türkiye Stratejik Mekanizması'nın bakanlar düzeyindeki ilk toplantısını New York’taki BM Genel Merkezi'nde gerçekleştirdi. Bakan Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine başvuruları hakkında, Türkiye’nin "terör örgütlerine destek veren, silah sağlayan" bu ülkelerin üyeliği konusunda meşru güvenlik endişelerinin sözde değil somut adımlarla giderilmesi gerektiğini ABD Dışişleri Bakanı Blinken’a ilettiğini kaydetti.
45 dakika olarak planlanan görüşme bir saat 15 dakika sürdü. Çavuşoğlu, düzenlediği basın toplantısında görüşmenin “son derece pozitif” geçtiğini açıkladı. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yüz milyar dolara çıkması için atılacak adımlar, bazı ürünler üzerindeki kısıtlamalar ve gümrük vergilerinin kaldırılmasının yanısıra savunma sanayi ürünleri ve F-16’ların Türkiye’ye verilmesi gibi iki ülke arasında farklı konuların ele alındığını kaydetti. Çavuşoğlu görüşmede Ukrayna, Suriye, Libya, Afganistan, Kafkaslar ve diğer bölgesel konuların da masaya yatırıldığını kaydetti.
“Müttefiklerin terör örgütlerine desteği kabul edilemez”
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG-PYD’ye verdiği destek konusundaki çekincelerini de toplantıda ifade ettiğini belirtti. Çavuşoğlu, başta ABD olmak üzere Türkiye'ye yönelik terör unsurlarına diğer NATO ülkelerinin verdiği desteğin derhal sonlandırılması gerektiği mesajını Blinken’a ilettiğini kaydetti. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin de NATO'ya üye olmak isteyen ülkelerin Türkiye'yi hedef alan terör örgütlerine desteğinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, ABD ile Türkiye arasındaki F-16 satışı konusundaki görüşmelerinin olumlu seyrettiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirtti.
Çavuşoğlu, Blinken'ın Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda Türkiye'nin güvenlik endişelerinin giderilmesi için gerekli mesajları vereceğini söylediğini belirtti.
“Kıbrıs konusunda dengeyi korumalarını söyledim”
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, VOA Türkçe muhabiri Mehmet Sümer’in Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in dün ABD Kongresi'nde yaptığı değerlendirmeler ve ayakta alkışlanması konusundaki sorusunu, “Tüm dünya biliyor ki kim nerede alkışlanırsa alkışlansın, BM de çok iyi biliyor, bugüne kadar 55 yıldır tüm planları tüm çözüm önerilerini reddeden Rum tarafı oldu. Annan planını kimin reddettiği herkes tarafından biliniyor. O yüzden kimin nerede alkışlandığı önemli değil. Amerikan Kongresi'nde konuşan herkes ayakta alkışlanıyor. Hatta sık sık ayakta alkışlanıyor. Bu bir gelenektir olabilir, bundan gocunacak bir şeyimiz yok. Blinken'a Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan konularında hep dengede gidiyorlardı ama son zamanlarda bu dengeyi kaybettiklerini ve bu dengeyi korumaları gerektiğini söyledim. Kendileri de bu dengeyi koruyacaklarını söylediler. O yüzden bu konularda ABD'nin ve diğer ülkelerin objektif olması gerekiyor” diye yanıtladı.
ABD ve Türkiye’den ortak açıklama
Türk ve ABD Dışişleri Bakanlıkları, toplantının ardından ortak bir yazılı açıklama yayınladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından paylaşılan yazılı açıklama şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, iki NATO müttefiki ve ortak olan Türkiye ve ABD arasındaki güçlü işbirliğini teyit eden Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması çerçevesinde 18 Mayıs günü New York'ta biraraya gelmiştir. Türkiye ve ABD, mevcut jeopolitik sınamalar karşısında birlikte ve yakın çalışma kararlılığındadır. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması kapsamında öngörüldüğü üzere, ikili işbirliğini açık ve yapıcı diyalog yoluyla geliştirmeyi hedeflemektedir. Bakanlar, savunma konuları, terörle mücadele, enerji ve gıda güvenliği, iklim değişikliyle mücadele alanlarında işbirliğinin arttırılması ve ticari bağların güçlendirilmesine yönelik yöntemleri ve somut adımları ele alırken; bölgesel konularda istişarelerin yoğunlaştırılması hususunda mutabık kalmışlardır. Bakanlar ayrıca, Rusya’nın kabul edilemez savaşına karşı Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne güçlü desteklerini vurgulamışlardır. Bu çerçevede, Türkiye ve ABD savaşın sona erdirilmesini teminen bir çözüm bulunmasına desteklerini yinelemişlerdir.”
