Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya'nın, muhalif lider Alexei Navalny yanlısı gösterilere destek verdiğini iddia ettiği Polonya, Almanya ve İsveç büyükelçilerini sınır dışı etmesi kararını kınadı. Merkel, Almanya olarak Rusya'nın bu adımına karşı "misilleme" hakkını saklı tuttuklarını açıkladı.
Merkel ve Macron, savunma ve dışişleri bakanlarının da katılımıyla, Fransa-Almanya Güvenlik Konseyi toplantısında, video konferans yöntemiyle bir araya geldi. Toplantının ardından yine internet üzerinden basın açıklaması yapan iki lider, ABD Başkanı Joe Biden'ın diplomasi hedeflerini açıklamasının ardından, Çin, Rusya, Afrika, Ortadoğu ve enerji gibi pek çok önemli uluslararası dosya üzerinde, AB'nin oluşturacağı politikaları görüştü.
Merkel ve Macron, zehirlendiği tespit edilince Almanya'da tedavi edilen ve ülkesine döndükten sonra tutuklanan muhalif lider Alexei Navalny ve onu destekleyenlerin tutuklanmasına tepki gösterdi.
Almanya Başbakanı Merkel, 3 büyükelçinin sınır dışı edilmesi kararının "haksız ve makul bir gerekçesinin olmadığını" belirterek, "Berlin, Rusya'ya karşı bireysel önlemler de dahil olmak üzere misilleme hakkını saklı tutyor" dedi.
Macron da, "Navalny konusunda, başından beri, zehirlenmeden mahkumiyete ve bugün Alman, Polonyalı, İsveçli diplomatların sınır dışı edilişine kadar olanları kınıyorum. Almanya, İsveç ve Polonya ile dayanışma içindeyiz. Siyasi gerilimleri bu şekilde yönetemeyeceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.
Emmanuel Macron ve Angela Merkel, eleştirilere ve gecikmelere rağmen Avrupa Komisyonu tarafından yürütülen Corona aşısı tedarik stratejisine desteklerini de ifade ettiler.
ABD-Çin gerilimi
Toplantıda iki lidere, Başkan Joe Biden'ın diplomasi önceliklerini açıklarken Çin politikası nedeniyle "AB'nin iki büyük dev arasında kalmaktan" endişe edip etmediği sorusu geldi. Macron ile Savunma Konseyi toplantısında Çin konusunu ele aldıklarını kaydeden Merkel, "AB'nin kendi Çin politikası olmalı. Çok taraflılığı güçlendirmek için Çin ile diyaloğa devam edilmeli. Biden ile elbette Rusya, Çin, transatlantik ilişkiler konusunu görüşeceğiz ama AB'nin de kendi politikaları olacak" dedi.
Savunmada işbirliği
İki lider Şubat sonu ve Mart başında yapılacak NATO ve AB zirveleri öncesinde, "AB'nin savunma ve güvenlik alanındaki bağımsızlığının güçlendirilmesi" konusunu da görüştü. Bu bağlamda iki ülkenin askeri işbirliği ve silahlanma konularında da somut işbirliği dosyalarını ele aldı.
AB'nin kendi silahlanmasını kurmak amacıyla oluşturulan geleceğin Hava Muharebe Sistemi (SCAF) ve Kara Muharebe Sistemi (MGCS) dosyaları da müzakere edildi. Ancak SCAF dosyasında, her iki ülkenin politik yapısının farklı işlemesi ya da Alman ve Fransız endüstrisi arasındaki güç dengesizliği nedeniyle müzakereler uzuyor.
Macron, ABD'nin Trump döneminde NATO'daki etkinliğini azaltma politikaları nedeniyle "NATO'nun bir beyin ölümü yaşadığını" ve AB'nin kendi savunma modelini kurması gerektiğini söylemişti. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer bu sözlere sert yanıt vererek, "AB'nin kendi savunmasını kurabileceği yanılsamasına artık bir son verilmeli. AB, Avrupa'nın güvenliğinin garantörü olan ABD'nin yerini alamaz" demişti. AB'nin iki güçlü başkenti arasında, savunma politikaları konusundaki görüş ayrılıkları da devam ediyor.
Macron, Almanya'da Eylül ayında Merkel'in yerini alması beklenen Markus Söder ile de görüştü.