Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Yemen’de geçtiğimiz Aralık ayında Stockholm’de sağlanan ateşkes anlaşması ve ülkedeki son gelişmeleri gündemine aldı.
BM’nin üst düzey yetkilileri ülkedeki son durumla ilgili Güvenlik Konseyi üyelerini bilgilendirdi.
BM Genel Sekreteri’nin Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffihs Güvenlik Konseyi toplantısına, Ürdün’ün başkenti Amman’dan video konferans aracılığıyla katılarak, ülkede ateşkes anlaşması sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili konseyi bilgilendirdi.
Yemen Özel Temsilcisi Griffihs, Stockholm’de hükümet ve Husiler arasında imzalanan ateşkesin uygulanması konusunda önemli ilerlemeler yaşandığını açıkladı.
Stockholm ateşkes anlaşmasını önemli bir atılım olarak nitelendiren Griffiths, Yemen halkına barışla ilgili bir şeyin gerçekten yaşandığını gösteren büyük bir değişim olduğunu söyledi. Barış anlaşması sonrasında ülkede düşmanlıkların belirgin bir şekilde azaldığını belirten Griffiths, her iki tarafında yeniden yerleşimler için çeşitli detaylar konusunda uzlaştığını belirterek, “Her iki tarafa da İsveç’te şimdiki Yemen için ümit veren sözlerini tutup, ateşkes anlaşmasını uyguladıkları için minnettarım” dedi.
“İsveç’te verilen sözlerle barış ümidi yeniden yeşerdi”
Griffihs, İsveç’te verilen karşılıklı sözlerle Yemen’de barış ümidinin yeniden yeşerdiğini, Birleşmiş Milletler’in Orgeneral Michael Anker Lollesgaard ülkenin liman kenti Hudeyde’deki güçlü liderliği altında ateşkesin uygulanmasını denetlediğini belirtti.
Griffihs, Yemen’de yeniden yerleşim planının ilk adımının Saleef ve Ras Isa limanlarında, ikinci adımın ise kıtlık içerisinde yaşayan Yemenliler için insani yaşam çizgisi olmaya devam eden Hudeyde liman kentinde atılacağını kaydetti.
“Savaş mantığından barış mantığına geçmenin zamanı geldi”
BM Yemen Özel Temsilcisi Griffihs, “Şimdi bu çatışmayı sona erdirmek için politik bir çözüm bulmaya odaklanmanın zamanı geldi. Yemen’de bu yönde bir ivme kaydedildi. Yemen’de gelinen son durum tarafların sözleri somut ilerlemeye dönüşme konusundaki taahhütlerini yerine getirebildiklerini gösteriyor. Taraflar arasındaki güven giderek güçleniyor. Anlaşmanın uygulamaya geçmesiyle artık bir savaş mantığından barış mantığına geçme fırsatına sahibiz. Artık kendimizi politik bir çözüm bulma konusuna odaklama zorunluluğumuz var. Gelecek hakkında konuşmaya başlamamız gerekiyor” dedi.
BM Yemen Özel Temsilcisi Griffihs, çatışan taraflar arasında mahkum değişimi anlaşmasıyla ilgili Yemen Hükümeti ve Husiler arasında tutuklular ve kayıp olan kişilerin serbest bırakılması, değiş tokuş edilmesi çabalarını da arttırdığını kaydetti.
“Yemen’de işler çok kötü”
BM Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock, Güvenlik Konseyi’ni Yemen'e yönelik yapılan insani yardımlar konusunda bilgilendirdi. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan, Yemen’deki insani krizin “en büyük olmayı sürdürdüğü” belirtilen raporla da ilgili bilgi verdi.
Lowcock, Yemen’de 2019 yılında insani yardım ihtiyaçlarının çok daha fazla olduğunu kaydederek, “ülkedeki durum geçen seneden çok daha kötü” dedi.
Yemen’de ülke nüfusunun yüzde 80’ini oluşturan 24 milyon insanın insani yardıma muhtaç olduğunu kaydeden Lowcock, “10 milyon insan kıtlıkla karşı karşıya. 20 milyon insan güvenli gıdaya ulaşamıyor. 20 milyona yakın insana sağlık hizmeti verilemiyor.18 milyon insan temiz ve sıhhi sudan yoksun. İki milyonu çocuk olmak üzere üç milyondan fazla insan yetersiz besleniyor. 3,3 milyon kişi çatışmalar sırasında terk ettikleri evlerinden hala uzaklarda yaşıyor. Ekonomik sıkıntı büyüyor, Yemen Riyali değeri kaybediyor. Bu yüzden gıda fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Yardım kuruluşları parasız kalıyor. Kısacası, işler çok kötü.” Dedi.
“Husiler barış çabalarını engellemek için ateşkesi ihlal ediyor”
Yemen Hükümetinin BM Daimi Temsilcisi Fadhel el-Saad, güvenlik konseyi üyelerine hitaben yaptığı konuşmasında,hükümetinin ülkesinde barış ve yeni bir federal devlet inşa ederek çekilen acıyı sona erdirme yönünde bulunduğu taahhüdünü yineledi ancak barışı sağlamanın tek taraflı olmayacağını kaydetti. Husileri ateşkesi ihlal etmekle suçlayan El –Saad, “Hükümetimiz Stokholm Anlaşması'nı uygulamaya kararlı. Hükümetimizin bütün Birleşmiş Milletler önerilerine açık olmasına rağmen, Husi güçleri barış çabalarını engelleyip ateşkesihlallerini sürdürüyor. Hudeyde’de anlaşmanın imzalandığı 18 Aralık 2018 tarihinden, 12 Şubat 2019tarihine kadar 80 sivil hayatını kaybetti. Çok sayıda sivil yaralandı. Husiler, Stockholm Anlaşmasının başarısız olmasını sağlamak için sivilleri, kamu alanlarını, şirketleri ve askeri tesisleri hedef alıp her türlü silahı kullandı” dedi.
“Husiler tahıl stoklarının yüzde 20’sini tahrip etti”
El- Saad, Yemen Hükümetinin, BM’nin Kızıldeniz’deki tahıl depolarına erişememe konusundaki endişelerini paylaştığını vurgulayarak, “Husiler, bu tesislere saldırdı. Yangın çıkardı. Tahıl stoklarının yüzde
20'sini tahrip edildi. Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum, Husilerin Stockholm Anlaşması’nın uygulaması konusunda baskı yapmalı” dedi.
ABD: “Çatışmaların tam olarak sonlandırılmasına odaklıyız”
ABD BM Daimi Temsilci Vekili Jonathan R. Cohen, toplantıda yaptığı konuşmada, Kızıldenizdeki depolara ulaşılamadığı için, Dünya Gıda Programının (WFP), tahıl stoklarının çürüme tehlikesi altında olduğundaki endişelerini dile getirdi. Taraflardan depolara ulaşım konusunda yardım etmeleri, gereken kolaylaştırıcı adımları atmaya ve davet etti.
Cohen, “Hudeyde’deki ateşkes umut verici bir ilk adım olsa da, ABD çatışmaların tam olarak güvenilir bir şekilde son vermeye odaklanmış durumda. Tüm tarafların uzlaşması gerekiyor. ABD, Yemen'deki bütün siyasi ve insani çabaların başarısını sağlamak için Birleşmiş Milletler ve diğer Güvenlik Konseyi üyeleriyle çalışmaya devam edecek” dedi.
Rusya: “Ateşkes anlaşması sonrasında azalma yaşansa da ülkede çatışmalar hala devam ediyor”
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Güvenlik Konseyi’ndeki konuşmasında Yemen konusunda sabırlı ve tutarlı olma ihtiyacını vurguladı.
Nebenzia, “Ateşkes anlaşması sonrası çatışmalar azalsa da bölgedeki kırılgan ve karışık durum tüm hızıyla devam ediyor. Sivil altyapının içinde bulunduğu durum tam bir insani felaket yaratıyor. Yemen halkına insani yardım sağlanırken konsey üyeleri kapsamlı bir ateşkes için çalışmaya devam etmeli. Ülkeye gelen dış yardımın nereden geldiğine yaşadığı bölgeyi kimin kontrol ettiğine bakılmaksızın tüm Yemenilere gitmeli” dedi
“Yemen’de barışı sağlama çabaları sürmeli”
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Karen Pierce, Yemen’de ateşkes anlaşması sonrasında yaşanan son gelişmeleri memnuniyetle karşıladıklarını ancak insani yardım konusunda gelinen durumun endişe verici olduğunu belirtti.
Pierce, gerekli gıda yardımı için depolara ulaşımının önemini vurguladı. Tüm tarafların insani yardımların ulaşımı konusunda lojistik destek vermesi gerektiğini ve bu yöndeki engellemelerin birliktelikle çözülmesi gerektiğini belirtti. Yemende barışı sağlamanın hala kırılganlığını koruduğunu kaydederek, “Yemen’deki karışıklığın siyasi olarak çözülmesine yönelik çabalarının sürekli olması gerekir“ dedi.
“Durum hala kırılgan”
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Francois Delattre konuşmasında, Yemen’de barışın sağlanması öncelikli olarak tarafların Stockholm Anlaşmasının uygulanmasının şartlarına bağlı kalması olduğunu söyledi.
Delattre, ülkedeki son gelişmeleri memnuniyetle karşıladıklarını ve müzakerelerde ilerleme kaydedilmesi için süreci desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.Delattre, Hudeyde’deki, güvenliğin hala kırılgan olduğu endişesini taşıdıklarını tarafların müzakerelerde sorumlu ve yapıcı bir duruş sergilemeleri gerektiğini ve çabalarının da insani zorlukların üstesinden gelmeyi hedeflemeleri gerektiğini söyledi.