Fırat Kalkanı operasyonu çerçevesinde El Bab’ın ele geçirilmesinin ardından Münbiç kasabası bir kez daha gündemde. Münbiç’e dair bir kısmı spekülatif birçok iddia ve tahmin öne sürülüyor. Bu çerçevede, TSK’nın birlikte hareket ettiği ÖSO grupları ile birlikte El Bab’ı ele geçirdikten sonra Münbiç’e yöneleceği yönündeki iddialaraABD askerlerinin kasabada üslenmeye başladığına dair iddialar da eklendi.
Suriye’de sahada devam eden sıcak çatışmaların yanı sıra Türkiye, Rusya, ABD, İran gibi ülkelerin de dahil olduğu vekalet savaşında Münbiç’in konumu giderek önem kazanıyor. Türkiye, YPG ve PYD’yi kendine tehdit sayarken, Suriye yönetimi açısından YPG’nin kontrol ettiği bölgenin ve gücünün artışı ile birlikte federasyon tartışmaları tedirginlik yaratıyor. Diğer taraftan YPG/PYD ve Suriye Demokratik Güçleri ABD ve Rusya açısından aynı çerçevede olmasa da partner ve muhatap olarak görülüyor.
Suriye’de bir kez daha tansiyonun yükseldiği bu dönemde Münbiç kasabasının adı muhtemelen siyasi açıklamalarda, diplomatik girişimlerde, sahada devam eden sıcak çatışma sürecinde ve Rakka operasyonuna dair senaryolarda daha sık duyulacak gibi görünüyor.
Peki Münbiç nerede? Kasabada günlük hayat nasıl devam ediyor? El Bab, Halep, İdlip kırsalı gibi çatışma bölgelerinin ortasında kalan Münbiç nasıl bir yer?
El Bab’a 50 km
Suriye’nin kuzeyinde yer alan Münbiç aslında Halep’e bağlı kasabalardan biri. Ancak kasaba günümüzde Suriye’nin kuzeyinde ilan edilen kanton sisteminin içinde ve Şahba Kantonu olarak adlandırılıyor.
Münbiç, kısa süre öncesine kadar IŞİD’in Suriye içinde Rakka’dan sonra en önemli merkezlerinden biri olan El Bab’a yaklaşık 50 km mesafede, Halep merkezine ise 1 saat uzaklıkta. Kasabanın Kobani’ye açılan doğusu hariç üç tarafının sıcak çatışma bölgesi olduğu söylenebilir ki kasabaya güvenli ulaşımın sağlanabildiği tek yer de Kobani üzerinden ulaşılan Karakozak Köprüsü’nün olduğu hat.
IŞİD’in Suriye’de hızla güçlendiği dönemde Münbiç, örgüt için önemli hatlardan biri oldu. 2014 yılının Ocak ayında kasabayı ele geçiren IŞİD, yaklaşık 2,5 yıl elinde tuttuğu kasabadan 2016 yılının Ağustos ayında çıkarılabildi. Kasabanın geri alınması için saldırı başlatan Suriye Demokratik Güçleri ve YPG’ye yaklaşık 70 gün süren çatışma sürecinde ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri de hava desteği verdi.
IŞİD’in bölgeyi elinde tuttuğu dönemin ve şiddetli çatışmaların izleri kasaba girişinden itibaren görülebiliyor. IŞİD’in karargah olarak kullandığı söylenen ve ABD uçakları tarafından vurulan büyük silolar kasabaya girenlerin ilk gördüğü izlerden biri…
Münbiç’te yaşam
IŞİD’den geri alınan Münbiç, yerel bir sivil meclis tarafından yönetiliyor. Çoğunluğunu Arap olmak üzere Kürt ve Çerkez nüfusun da olduğu bölgede yaşayanların sayısının 500 bine yakın olduğu belirtiliyor.
Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılı öncesinde küçük bir yerleşim birimi olan Münbiç’te nüfus, kasaba etrafındaki bölgelerden ve ülkenin iç kesimlerinden göç edenlerle birlikte birkaç katına çıktığı söyleniyor.
Buna göre, IŞİD’in kasabayı ele geçirdiği dönemde yerel halkın bir kısmı kaçmış, kasabanın kurtarılmasının ardından kaçanların bir kısmı dönmüş ancak aynı dönemde Münbiç büyük ölçüde dış göç de almış.
Münbiç’e de Suriye’nin diğer çatışma yaşanmış bölgelerinde olduğu gibi dönen halkın bir kısmı yeniden günlük hayatın akışını sağlamaya, hasarlı binaları mümkün olduğunca tamir edip yaşamaya başlamış.
Ancak çatışma izleri ve hasarın dışında IŞİD’in Münbiç’deki varlığı ile özdeşleşen bazı noktalar herkesin hafızasında…
Kasaba meydanında infaz eğitimi
Kasabalılara IŞİD’in Münbiç’i ele geçirdiği dönem sorulduğunda gösterdikleri yerlerden biri örgütün infaz ettiği insanları çarmıha gerdiği meydan. Çarmıh olarak kullanılan maket aslında minyatür bir gemi, minyatür geminin olduğu yer de kasaba içindeki küçük meydanlardan biri.
Hafızalara kazınan yerlerden biri de yine küçük meydanlardan birinde çocuklara görsel malzemelerle infaz eğitimi verilen bir çadır. Şimdilerde çadır kaldırılmış ancak infaz eğitimi alan çocukların çoğunun geleceği veya o süreci unutturabilecek terapi alıp almadıkları meçhul.
Örgütün kasabayı ele geçirdiği dönemde evini terk etmeyen veya kaçmak istemeyenlerin bir kısmı hala Münbiç’de yaşıyor. Aynı zamanda örgüt tarafından infaz edilen veya akıbeti belirsiz çok sayıda insan olduğu belirtiliyor.
Kalabalık çarşı
Münbiç içindeki çarşının, kasaba etrafındaki şiddetli çatışmalara ve henüz 7 ay önce IŞİD’den geri alındığı göz önüne alındığında kalabalık olduğu söylenebilir.
Dükkanların büyük ölçüde açık olduğu çarşıda meyve sebze tezgahları, döner dahil çoğunlukla hazır yiyecek satan küçük lokantaların, elektronik eşya satan dükkanların yanı sıra ev eşyası veya giyecek satılan çok sayıda dükkan da bulunuyor.
İşsizlik ve alım gücünün düşmesi Suriye’nin genelinde olduğu gibi Münbiç’te de en büyük sorunlardan. Dış göçle birlikte hareketli nüfus, kasaba etrafındaki tarım arazilerinin tam olarak kullanılamaması gibi faktörler burada da halkı zorlayan sorunlar arasında…
Kasabanın genel olarak muhafazakar olduğu anlaşılabiliyor. Kamışlı, Haseke ve Kobani gibi yerlerin aksine Münbiç’te YPG’nin varlığını gösteren bayrak, flama gibi işaretlere pek rastlanmıyor. Kasabanın güvenliğini sağlayan Asayiş ve YPG’nin de içinde olduğu yerel güçlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri de pek görünür değil.
Kamyon Kuyruğu
Halkın Asayiş ve SDG’ye katılarak, esnaflık veya ticaret yaparak geçimini sağlamaya çalıştığı belirtiliyor.
Kasaba girişindeki pamuk ve petrol yüklü kamyon ve tankerlerden oluşan kuyruk dikkat çekiyor. Ticaretin, kasaba etrafındaki çatışmalı bölgelere rağmen Rakka, Deyr Ez Zor ve Halep kırsalı ile Türkiye sınırı arasındaki hat üzerinde olduğu söyleniyor. Ancak böylesi sıcak çatışmaların ortasında kalan bir kasabada bu ölçüde ticaret hattının kurulmuş olması ilk başta şaşırtıcı geliyor ancak savaş şartlarının da kendi içinde ticaret öncelikli olmak üzere kendi düzenini sağladığı da bir gerçek…
Münbiç kasabası bugünlerde tekrar adı sıkça duyulan yerlerden biri… Kasabada günlük hayatın normal akışında olduğu belirtiliyor ancak TSK’nın olası operasyonuna karşılık kasaba etrafında hendek kazıldığı ve hazırlıklar yapıldığı öne sürülüyor.