Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran’ın ‘İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, cesedi dereye saklayan Nevzat Bahtiyar’ın ise delilleri karartmak suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı davanın gerekçeli kararı tamamlandı.
Mahkeme 929 sayfalık kararda sanıklara verilen mahkumiyet kararlarının gerekçelerini sıraladı. Mahkeme Narin'i öldürme eyleminin evde tamamlandığı ve olay sonrasında yapılacaklar konusunda sanıkların fikir birlikteliğine vardığına dikkat çekerek, “Bu nedenle tanık Hediye'nin olayları gizlemek için bu şekilde beyanda bulundurulduğu mahkememizce kabul edilmekle tanık Hediye ve diğer çocuk tanıkların beyanlarının dosyada bulunan deliller ile örtüşmediği için mahkememizce iş bu beyanlara itibar edilmemiştir” dedi.
Sanıklardan anne Yüksel Güran’ın soruşturma aşamasında TV kanallarına verdiği röportajlarda genellikle oğlu Enes'i nasıl koruyabileceği, oğluna zarar gelmemesi için neler yapabileceği şeklinde söylemlerde bulunduğunu vurgulayan mahkeme, henüz Narin’in cesedi bulunmadan annenin kızının öldüğünü, en azından bir mezarının olması gerektiğini söylediği belirtildi. Mahkeme heyeti anne Güran’ın oğlunu korumak için Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri saklamaya çalıştığını söyledi.
Köy muhtarı olan sanıklardan Salim Güran’ın telefonunda bulunan görüşme kaydetme programını silmesi, yargılama sırasında sık sık gündeme geldi. Amca Güran unutkan olduğu için kayıt programı kullandığını söylese de mahkemeyi ikna edemedi.
Mahkeme “Kayıp günü ve sonrası sıklıkla aranacağı, unutkan olan birinin ve niyeti gerçekten kayıp kızı bulmak olan kişinin bu konuşmaları kaydeden programı kayıp vakası arama sırasında daha çok kullanması gerektiği, köy muhtarı olan kişinin sürekli birileri tarafından aranılıp bilgi verileceği, unutkan olan kişinin daha sonra bu konuşmaları tekrar dinleyip önemli gördüğü hususları kolluk birimlerine söyleyebileceği, sanığın bir şeyleri gizlediği, bir şeyleri saklamak için bu şekilde hareket ettiği, maktul Narin'in cansız bedeninin bulunmasını istemediği, yine Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri gizleyerek ortaya çıkmasını engellediği şeklinde mahkememizce kabul edilmiştir” şeklinde yorum yaptı.
Mahkeme “Sanık “(Nevzat Bahtiyar) tüm beyanlarında istikrarlı bir şekilde maktul Narin'i sanık Salim'in öldürdüğünü ve cansız bedenini kendisine verildiğini belirtti”
Olaydan sonra cesedi dereye götürerek saklayan Nevzat Bahtiyar’a verilen 4 yıl 6 ay hapis cezası da hukukçular arasında tartışma yaratmıştı. Hukukçular Bahtiyar’ın da diğer sanıklarla aynı cezaya çarptırılması gerektiğini savunurken, mahkeme bunun aksini savundu.
Bahtiyar’ın çelişkili ifade verdiğini kabul eden mahkeme şu yorumu yaptı: “Bu inceleme sonunda sanığın kendisini ifade etmekte zorluklar yaşadığı, cümleler kurarken cümleleri tamamlayamadığı, olayları sanığın kendini ifade etmekte sıkıntılar yaşadığı görülmüş, bu nedenle sanığın sorulan sorulara kısa kısa cevap vererek kendisini ifade ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce sanığın beyanları bir bütün halinde değerlendirilmiş, dosyada bulunan deliller ile uyumlu olan mahkememiz huzurundaki beyanlarına itibar edilmiştir. Ayrıca burada dikkat edilmesi gereken husus; sanığın aşamalardaki tüm beyanlarında istikrarlı bir şekilde maktul Narin'i sanık Salim'in öldürdüğünü ve cansız bedenini kendisine verildiğini belirttiği görülmüştür.”
Bahtiyar mahkemede, tehdit edildiği için sık sık ifade değiştirdiğini söylese de gerekçeli kararda bu savunma eleştirildi. Mahkeme Narin aranırken, tehdidin ortadan kalktığını savunarak, şu görüşleri dile getirdi: “Sanık Nevzat'ın çok rahat bir şekilde gerçekleri anlatarak maktul Narin'in bulunmasını sağlayabilecek iken bunu yapmayıp gerçekleştirdiği eylemde ısrar ederek kastını ortaya koydu.”
Neden ve kim soruları yanıtsız kaldı
Mahkeme dört sanık hakkında dava açsa da Narin’i kimin neden öldürdüğünü tam olarak belirleyemedi. Gerekçeli kararda sanık beyanlarının bu soruların yanıtını bulmayı engellediğini belirten mahkeme, şu görüşleri dile getirdi: “Sanıklar aşamalardaki savunmalarında ve mahkememiz huzurunda vermiş oldukları beyanlarda ısrarla görmediklerini, duymadıklarını ve hatırlamadıklarını belirtmişlerdir. Sanıklar bu şekilde beyanlarda bulunarak maktul Narin'in öldürülme eyleminin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı ve kimler tarafından yapıldığı sorularına makul cevaplar vermeyerek suçtan kurtulmaya çalışmışlardır.”
“Ağabey, anne ve amca Narin'e müdahale etmeyerek ölmesine rıza gösterdi”
Mahkeme bu sorulara yanıt bulamasa da ağabey, anne ve amca olay sırasında ev, ahır veya eklentilerinde bulunduklarının kesinleştiğine vurgu yaptı. Mahkeme üç sanığın Narin’i kurtarma imkanları varken, ölümüne rıza gösterdiklerine dikkat çekerek, “Mahkememizce net olarak tespit edilemeyen sanık veya sanıklar tarafından ev, ahır veya eklentilerinde maktul Narin'in öldürülme eylemine başlandığı, ardından maktul Narin'in bedeninin eve taşındığı, burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklenildiği, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile maktul Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdiler” dedi.
Mahkeme sanıkların neden iştirak suçu işlediklerini de şöyle anlattı: “Kaldı ki dosya sanıkları olan Yüksel'in maktulün annesi, Salim'in amcası ve Enes'in de abisi olduğu, sanıkların maktule gelecek saldırı, kötülük ya da başkaca olumsuz eylemleri defetme, engelleme gibi yasal görevleri varken bunları yerine getirmedikleri gibi öldürme eylemini başlatan kişiye de engel olmayarak maktul Narin'in ölmesine iştirakken katıldılar.”
Hem soruşturma hem mahkeme aşamasında sıkça öne sürülen anne ve amcanın ilişkisi olduğu yönündeki iddialar da gerekçeli kararda yer aldı. Bu iddiaların olayın asıl nedeninin saklanması için ortaya atıldığını savunan mahkeme şu yorumu yaptı: “Sanık Salim'in, öldürme eyleminin asıl maksadının gizlenmesi için sanık Nevzat'a Yüksel ile ilişkisini gördüğü için maktul Narin'i öldürdüğü şeklindeki söylemlerin de diğer sanıklar tarafından birlikte kararlaştırıldığı ve bu şekilde asıl maksadı gizlemeye çalıştıkları, Maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat tarafından alınıp olay yerinden ayrılırken sanık Yüksel'i gördüğünü ve ağladığını belirttiği, dolayısıyla sanık Salim tarafından sanık Nevzat'a Narin'in cansız bedeni verilirken diğer sanıkların olaydan haberdar oldukları mahkememizce kabul edilmiştir.”
Mahkeme anne Yüksel Güran’ın “maktulün annesi olması hasebiyle ona gelecek kötülükleri, saldırıları engelleme yükümlülüğü varken bu yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine” dikkat çekerek, “Bir an sanığın beyanlarına itibar edilerek maktul Narin'i bizzat öldürmediği kabul edilse bile gerekli yerlere haber vermeyerek ölüm neticesinin ortaya çıkmasını engellememesi bile öldürme eylemine iştirak ettiği anlamına geldi” görüşünü paylaştı.
İki celsede tamamlanan yargılama sonucunda, mahkeme heyeti sanıklardan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran’ı ‘İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezası ile cezalandırdı. Mahkeme cezayı, Narin’in sanıkların akrabası olması nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevirdi. Cesedi sakladığını söyleyen Nevzat Bahtiyar ise delilleri karartmak suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. Mahkeme, cezaların hiçbirinde indirim yapmadı.
Gerekçeli kararın yazılmasından sonra sanık avukatları müvekkillerine verilen cezalara, müdahil avukatlar ise sanık Nevzat Bahtiyar’a verilen cezaya, az olduğu gerekçesiyle, itiraz edecek.
Forum