8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolduktan 19 gün sonra ölü bulunmasına ilişkin yürütülen soruşturmada ilk tutuklanan amca S.G.’nin avukatı Seda Toğrul davadan çekildiğini duyurdu.
Diğer amca H.G.’nin ikinci eşi de gözaltına alınırken, sorgusu tamamlanan 22 şüpheli ise bugün adliyeye sevk edilmesi ertelendi.
"Bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğim"
Narin Güran’ın kaybolmasından günler sonra gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan amca S.G.’nin avukatı Seda Toğrul, bir açıklama yayınlayarak, davadan neden çekildiğini açıkladı. Toğrul açıklamasında Narin’in acısını anne olarak hissettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Şüpheli Salim Güran'ın olayla ilgili somut delil bulunmadan tutuklanmış olduğu 5 Eylül 2024 tarihinde, Narin'in yaşayıp yaşamadığı dahi bilinmezken, Anayasa'nın vermiş olduğu savunma hakkı kapsamında müdafilik görevi üstlenmiş isek de dosyada gelinen aşamada, sanık beyanları, Narin'in ölü olarak bulunması, dosyaya dahil edilen diğer delilleri de göz önünde bulundurarak bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğimden müdafilik görevinden çekilmiş bulunmaktayım.”
Toğrul, soruşturmayı bundan sonra sanık müdafi olarak değil, bir anne ve vatandaş olarak yakından takip edeceğini de sözlerine ekledi.
Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi ertelendi
Soruşturmada Narin’in cesedini amca S.G.’den alarak dereye götürdüğünü itiraf eden N.B.’nin tutuklanmasıyla birlikte tutuklu sayısı iki oldu.
Diğer amca H.G.’nin ikinci eşi de dün gözaltına alındı. Cesedin bulunduğu gün gözaltına alınan şüphelilerden 22’si, jandarmadaki sorgularının tamamlanmasının ardından bugün adliyeye sevk edilmeleri bekleniyordu ancak ertelendi.
Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçtikten sonra, soruşturmayı yürüten üç savcıya ifade vermeleri öngörülüyor. Gözaltına alınan köy imamı ise savcılığa çıkarılmadan serbest bırakıldı.
N.B.: “Tehdit edildim”
Narin’in cesedini gömdüğü yeri söyledikten sonra tutuklanan N.B.’nin ifadesine VOA Türkçe ulaştı.
N.B., aynı zamanda muhtar olan amca S.G.’nin kendisini tehdit ettiğini iddia etti. N.B., 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği ifadede, şunları söyledi:
“Savcılıkta verdiğim ifademde geçen Salim'in bana dediği ‘Ben Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin, yoksa seni ve aileni öldürürüm’ şeklindeki ifade doğrudur. Daha önceki ifademde bu durumdan bahsetmemiştim, çünkü Salim Güran'dan korkmuştum.”
N.B., cesedi gömdükten sonra aramalara katıldığını vurgulayarak, S.G. ile aramalar sırasında karşılaştığını söyledi. N.B. “Olay günü muhtarla beraber Narin'in cesedini benim arabama yerleştirdik, daha sonra ben kendi ikametimde Narin'in cesedini tek başıma çuvalın içerisine yerleştirdim. Aramalar sırasında Salim'in tedirgin olduğunu görmüştüm fakat ona benzer bir tedirginliği başka birinde gördüğümü hatırlamıyorum. Arama faaliyetleri sırasında Salim ve yanındaki Jandarma personeli annemin avlusundaki eski kuyuya bakmaya geldiler. Narin'in cesedini gömdükten sonra ilk defa Salim ile burada yüz yüze geldik, Jandarma personeli olduğu için de bana bir şey sormadı. Bunun haricinde Narin'in hiçbir akrabası bana Narin'in cesediyle ilgili hiçbir şey sormadı” dedi.
Tutuklama kararında AİHS vurgusu
N.B. hakimlikte bu ifadeyi verdikten sonra tutuklandı. Hakimin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne atıf yaptığı tutuklama kararı, mahkeme tutanaklarına şöyle yansıdı:
“Soruşturmanın henüz tamamlanmamış oluşu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, Anayasanın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nin 100/1. maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3. maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, verilmesi beklenen cezaya göre şüphelinin kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel bulunması, tutuklama tedbirinin ölçülü olması ve bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından, şüphelinin CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verilmiştir.”
Galip Ensarioğlu için TBMM’ye önerge
Bu arada Narin’in cesedinin bulunduğu gün yaptığı ve kamuoyunda tepki çeken “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile bizim dostlarımızdır” açıklaması TBMM’ye taşındı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekilleri Adalet Kaya, Halide Türkoğlu, Ceylan Akça, Sevilay Çelenk ve Mehmet Kamaç Narin Güran cinayetinin aydınlatılması, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun bildiklerini Meclis'te anlatması, çocuk kaçırma, çocuğa yönelik aile içi şiddet ve istismarın önlenmesi için alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanıtlaması talebiyle bir soru önergesi verdi.
Kadıgil, önergede Ensarioğlu’nun açıklamalarına dikkat çekerek, “Partinizin Diyarbakır Milletvekili Ensarioğlu'nun ‘dostu’ olan fail konumundaki aileye ilişkin ‘bilip de söylememesi gerekenlere’ ilişkin tanık olarak ifadesinin alınması için herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?” sorusunu sordu.
Forum