Rusya’nın, 2014’te Kırım’ı topraklarına katmasının ardından NATO ile oluşan gerginlik, yoğunluğunda düşüş olmaksızın sürüyor. Taraflar krizin başlangıcından bu yana benimsedikleri tezleri korusa da bir şekilde gerek bu konuda gerekse diğer konularda diyalog kanallarını açık tutma çabasını da sürdürüyor. NATO ile Rusya arasındaki en etkili diyalog platformu ise NATO-Rusya Konseyi.
Uzun bir aradan sonra toplanan NATO-Rusya Konseyi sonrasında bir açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenerg, “Müttefikler ve Rusya, Ukrayna içindeki ve çevresindeki kriz hakkında net anlaşmazlıklara sahip olmayı sürdürüyor” dedi.
Özellikle Ukrayna’nın doğusundaki sanayileşmiş Donbass bölgesinde yaşanan gelişmelere dikkat çeken Stoltenberg, “Müttefikler, militanların yükümlülüklerine uymasını sağlamak için Rusya'dan etkisini kullanmasını istediler ve Rusya’nın ayrılıkçılar tarafından hazırlanan kimlik belgelerini tanımasından duyulan ciddi endişeleri dile getirdiler” diye konuştu.
Rusya’nın NATO Büyükelçisi Alexander Grushko ise ateşkes ihlalleri konusunda daha önce yapılan toplantılarda olduğu gibi Ukrayna silahlı kuvvetlerini suçladı.
NATO ile Rusya arasındaki diyaloğun kolay türden olmadığının altını çizen Stoltenberg, bununla birlikte diyaloğa yönelik taahhütlerine bağlı olduklarını söyledi. Gerilimin yükseldiği dönemlerde birbiriyle konuşmayı sürdürmenin, öngörülmezliği ve riskleri düşürme açısından daha önemli olduğu da Stoltenberg’in vurguları arasında yer aldı.
NATO dışişleri bakanları yarın Brüksel’de bir araya geliyor. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da ilk kez NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak. Daha önce 5-6 Nisan’da yapılması öngörülen toplantı, Tillerson’ın gündeminin uygun olmaması ve katılımının sağlanabilmesi için 31 Mart’a çekildi.
