New Orleans'ta yılbaşı günü meydana gelen terör saldırısının şoku henüz atlatılamadan soruşturmadan elde edilen ilk bulgular, ABD kolluk kuvvetleri ve güvenlik yetkililerinin uzun zamandır korktuğu bir senaryoya, IŞİD terör örgütünden esinlenen bir komploya işaret ediyordu.
FBI, şüphelinin polisle girdiği çatışmada öldürülmeden önce Çarşamba sabahı erken saatlerde Bourbon Caddesi'nde kalabalığın arasına dalmak için kullandığı kamyonete bir IŞİD bayrağı yerleştirdiği haberlerini doğruladı.
ABD Başkanı Joe Biden, FBI'ın şüphelinin sadakatini göstermek için “saldırıdan sadece saatler önce” başka eylemlerde bulunduğunu tespit ettiğini söyledi.
Biden, 42 yaşındaki ABD vatandaşı ve eski bir asker olan Shamsud-Din Jabbar'ın “sosyal medyada IŞİD'den esinlendiğini gösteren videolar yayınladığını” belirtti.
“Durum çok değişken” diyen Biden, kolluk kuvvetleri ve istihbarat kurumlarının herhangi bir bağlantı, ilişki ya da suç ortağı aramaya devam ettiğini bildirdi.
Bu soruşturma, New Orleans ve diğer eyaletlerdeki çeşitli yerlerde aramaların yapılmasını, FBI ve diğer kolluk kuvvetlerinin Houston'daki bir trafik kavşağında gerçekleştirdiği operasyonu ve Las Vegas'taki Trump Hotel'in önünde bir Tesla Cybertruck kamyonetini havaya uçurma girişimiyle herhangi bir bağlantı olup olmadığına dair soruları da içeriyor.
Saldırıda IŞİD taktikleri
New Orleans saldırısının ayrıntıları IŞİD propagandacıları tarafından uzun süredir benimsenen taktiklerle örtüşüyor.
Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde cihat konusunda uzman olan Aaron Zelin, “Gördüklerimiz bir süredir IŞİD’den gördüğümüz ortak modele uyuyor” dedi.
Zelin, örgütün yıllardır araç kullanılarak düzenlenecek saldırılar için çağrıda bulunduğunu söyledi.
VOA'ya konuşan Zelin, “Her gün destekçilerine, yeni üye adaylarına, herhangi birine kendileri adına bir şey yapmaları için çağrılarda bulunuyorlar” dedi.
Bir aracın silah olarak kullanıldığı IŞİD bağlantılı ilk saldırılardan biri 2016 yılında Fransa'nın Nice kentinde gerçekleşmişti. Boşanmış ve depresyon hastası olan 31 yaşındaki Tunus doğumlu bir Fransız, Bastille Günü kutlamalarında aracını kalabalığın üzerine sürmüş ve 80'den fazla kişinin ölümüne neden olmuştu.
Aylar sonra, 24 yaşındaki Tunuslu bir kişi Berlin'deki bir Noel pazarında kalabalığın arasına bir kamyonetle dalarak 13 kişinin ölümüne yol açtı. O da saldırıyı gerçekleştirmeden önce IŞİD'e bağlılık yemini eden bir video yayınlamıştı.
IŞİD ayrıca Kasım 2017'de New York'ta en az sekiz kişinin ölümüne neden olan bir kamyonetli saldırıyı da üstlendi. Polis yetkilileri, saldırganın IŞİD'in araçlı saldırılara ilişkin talimatlarını “neredeyse birebir” takip ettiğini açıkladı.
IŞİD terör örgütü, Suriye ve Afganistan gibi yerlerde geri çekilirken bile liderleri, dünya çapında saldırılara ilham verme arayışından asla vazgeçmedi.
IŞİD tehdit olmayı sürdürüyor
ABD İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas, Ekim 2023'te Kongre’ye verdiği yazılı ifadede, “Afganistan'da, IŞİD-Horasan'ın dış operasyonlar düzenleme niyetini sürdürdüğünü ve grubun yerel kinini Batılı takipçileri arasında küreselleştirmeyi amaçlayan İngilizce medya yayınlarını sürdürdüğünü” belirtmişti.
Eylül ayında yayınlanan en son iç güvenlik tehdit değerlendirmesinde de IŞİD'in El Kaide gibi diğer terör gruplarıyla birlikte “Ülke içinde saldırı düzenleme ya da telkin etme niyetini sürdürdüğü” uyarısı yapılmış ve tehdit seviyesi “yüksek” olarak değerlendirilmişti.
Eylül değerlendirmesinde ayrıca IŞİD'in internetteki medya gruplarının “daha fazla şiddet eylemi telkin etmek için” Ortadoğu'daki İsrail-Hamas çatışmasından faydalanmaya çalıştıkları uyarısında bulunuldu.
FBI Direktörü Christopher Wray de defalarca FBI’ın yerel terör olaylarıyla ilgili niyetinin yüksek olduğunu ve her yıl 50 ABD eyaletinin tamamını kapsayan yaklaşık bin IŞİD bağlantılı soruşturma yürütüldüğünü söyledi.
Ulusal Terörle Mücadele İnovasyon, Teknoloji ve Eğitim Merkezi'nde (NCITE) kıdemli araştırmacı Seamus Hughes tarafından derlenen verilere göre, 2014 yılından bu yana 250'den fazla kişi IŞİD ile ilgili faaliyetlerde bulunmakla suçlandı.
Hughes'a göre bu davaların çoğu zanlıların suçlarını kabul etmesiyle ya da mahkumiyetle sonuçlandı. Adalet Bakanlığı savcıları mahkemeye giden davalardan sadece birini kaybetti.
Bu arada FBI da IŞİD bağlantılı ya da ondan esinlenen terör planlarını bozmakta başarılı oldu.
Örneğin Ekim ayında ajanlar, Oklahoma City'de 27 yaşında Afganistan uyruklu bir kişiyi tutukladı. Bu kişi ve genç bir suç ortağı seçim günü kitlesel bir saldırı düzenlemeye teşebbüsle suçlandı.
IŞİD henüz New Orleans'taki terör saldırısını üstlenmedi ancak Washington Enstitüsü'nden Aaron Zelin, saldırının sosyal medyada IŞİD destekçileri arasında şimdiden heyecan yarattığını dile getirdi.
ABD’deki bazı terörle mücadele yetkilileri, bu heyecanın terör örgütünün işine yaramasından endişe ediyor.
ABD Ulusal Terörle Mücadele Merkezi (NCTC) Direktör Vekili Brett Holmgren, Kasım ayında Washington'da yaptığı bir konuşmada, “Onların bakış açısına göre bir saldırıda çok sayıda insanın ölmesi, medyanın ilgisini çekmesinden daha az önemli” dedi.
Ancak bazı terörle mücadele yetkilileri ve uzmanları, saldırıların daha ölümcül hale gelebileceğinden endişe ettiklerini söylüyor.
NCTC, IŞİD'in artan mali imkanlardan faydalandığı ve hatta Suriye'de ABD'ye karşı saldırılar düzenlemeye odaklanan bir dış planlama birimi kurduğu uyarısında bulundu.
Zelin, VOA'ya verdiği demeçte, “Geçen yıl boyunca IŞİD’in plan ve saldırılarının temposunda bir artış oldu. Geçen yıl ABD’de beş saldırı planı gördük, oysa 2023'te hiç yoktu” dedi.
Bu faaliyet Amerika ile sınırlı kalmayabilir. Bazı analistler IŞİD'in geçen yıl Kerman, İran ve Moskova'da gerçekleştirdiği ölümcül saldırılara işaret ediyor.
Zelin, “Bu, ABD'de gördüğümüz daha geniş bir eğilimle aynı doğrultuda, ama aynı zamanda Avrupa, Rusya, Türkiye, İran ve Orta Asya'da daha fazla komplo ve saldırı gördüğümüz dünyanın diğer bölgelerinde de geçerli” diye konuştu.
Forum