Suriye, ABD'nin iki müttefiki Türkiye ve İsrail arasında tırmanan bir rekabete sahne oluyor. Analistler, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'de artan askeri ve diplomatik nüfuzundan endişe duyduğunu söylerken, Ankara İsrail'i Suriye'nin yeni yöneticilerini zayıflatmaya çalışmakla suçluyor.
Merkezi Tel Aviv’de olan sivil toplum kuruluşu Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Gallia Lindenstrauss da, Suriye’deki yeni rejim ve Ankara’nın yeni Suriye liderleriyle olan ilişkisinin, İsrail’de endişe yarattığı görüşünü savunan uzmanlar arasında.
Lindenstrauss, “(İsrail'in) görüşü, Suriye'nin geleceğinin İsrail için potansiyel bir tehdit haline geleceği konusunda hiç de iyimser olmadığı ve bu potansiyel tehditte Türkiye'nin baskın olmasının İsrail için de tehlikeli olduğu yönünde” diyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD tarafından terör örgütü ilan edilen Filistinli örgüt Hamas'a verdiği güçlü destek İsrail ile ilişkileri gerdi. Şimdi de Suriye yeni bir gerilim kaynağı olma tehdidiyle karşı karşıya.
Erdoğan bu ay yaptığı bir konuşmada, Şam'ın yeni yöneticilerinin zayıflatılmasından vazgeçmesi için İsrail'e üstü kapalı ve oldukça geniş bir şekilde yorumlanan bir uyarıda bulundu.
Erdoğan, dikkat çeken bu konuşmasında, “Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir” ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşması İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Suriye'deki Dürzi ve Kürt azınlıkları destekleme teklifinin ardından geldi. Analistler, Ankara ve Kudüs'ün Suriye'nin geleceği konusunda birbiriyle çatışan görüşlere sahip olduğunu söylüyor.
London School of Economics’de Türkiye araştırmaları yürüten Selin Nasi, Türkiye’nin Suriye’de geçiş dönemi cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara yönetiminde “güvenli ve istikarlı bir üniter devlet” görmek istediğini söylüyor. Nasi’ye göre, kuzey sınırının güvenliğine büyük önem veren İsrail ise zayıf ve bölünmüş bir Suriye beklentisi içinde.
İsrail güçleri, Suriye'nin Dürzi azınlığının büyük bir kısmına evsahipliği yapan kuzey sınırı boyunca Suriye topraklarını işgal ediyor. Ancak Pazartesi günü Kürtler’in öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), yönetim ve ordusunu Suriye'nin geçiş hükümetiyle bütünleştirmek için bir anlaşma imzaladı.
SDG, Suriye'nin önemli bir bölümünde kontrolü elinde tutuyor. Şam'ın kontrolü sıkılaştırmasıyla birlikte analistler İsrail'in Türkiye'nin Suriye içindeki mevcut askeri varlığını genişletmesinden endişe duyacağını söylüyor.
İnsan Bilimleri Enstitüsü’nden (IHS) uluslararası ilişkiler uzmanı Soli Özel, “Özellikle de Türkiye, Şam hükümetinin izniyle ülkenin güneyinde askeri mevzilere sahip olmak isterse, o zaman iki taraf askeri güçlerle çok yakın olacaktır ve bence bu oldukça tehlikeli ya da değişken, kışkırtıcı bir durum” dedi.
Analistler böyle bir askeri varlığın hava üslerini de kapsaması halinde İsrail'in Suriye hava sahasına halihazırda tartışmasız erişimini tehdit edebileceği uyarısında bulunuyor.
Erdoğan ve Netanyahu'nun aralarındaki hoşnutsuzluk ve güvensizliği pek gizlemedikleri düşünüldüğünde, analistler bu rekabetin Suriye'ye uzanabileceği ve ülkenin Esat rejiminden geçiş sürecini daha da zorlaştırabileceği uyarısında bulunuyor.
Forum