Geçtiğimiz yıl bugün, Dünya Sağlık Örgütü Corona virüsünü “küresel pandemi” olarak ilan etti. New York’ta ise ilk vaka geçtiğimiz yıl 1 Mart’ta kayıtlara geçti. İki gün sonra, 3 Mart tarihinde ise salgın hastalık yüzünden kentin Brooklyn bölgesinde yaşayan 82 yaşındaki bir kadın salgın hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. New York’ta salgın hastalık yüzünden 50 bin kişi yaşamını yitirdi. Salgınla bir yıl çok zor şartlarda mücadele eden New York’ta, hayat yeniden normale dönmeye başladı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, “küresel salgın” açıklaması öncesinde, New York Valisi Andrew Cuomo, 7 Mart’ta eyalet genelinde salgın hastalık yüzünden “olağanüstü hal” ilan ettiğini açıkladı.
Dünyanın hiç tanımadığı bu yeni salgın hastalık New York kentinin banliyölerinden Westchester bölgesinde saptanan vakalarla bir anda tırmanmaya başladı. Vali Cuomo, 10 Mart tarihinde bu bölgeyi kapattığını duyurdu.
“Salgının merkezi New York”
New York’un her bölgesinden kötü haberler gelmeye başlayınca, yetkililer yeni tedbirler alınması konusunda görüş birliğine vardı. İlk olarak 15 Mart tarihinde New York’taki tüm okullar kapandı. Alınan tüm önlemlere rağmen virüsün yayılması ve ölümler engellenemiyordu. Yetkililer, 20 Mart tarihinden itibaren kentte zaruri hizmet verenler hariç tüm işyerlerini tamamen kapatma kararı aldı. New Yorklular’a ‘evinizden gerekmedikçe çıkmayın’ çağrısı yapıldı. New York, o günlerde sürekli artan vakalar ve ölümlerle bir anda ülkede salgının merkezine dönüştürdü.
Panik başlıyor
New York’ta alınan tüm önlemlere rağmen artan vaka sayıları hastanede tedavi gören hasta sayısını da arttırdı. Hastanelerin yoğun bakım üniteleri dolmaya başlamıştı ancak yeterince solunum cihazı olmadığı için büyük bir panik başladı.
Vali Cuomo, New York’taki vakaların artması halinde hastanelerde çok daha fazla yatağa ihtiyaç duyulacağını söyledi. Yetkililer ne yapacağını bilmiyordu. Kentte yeterli sayıda ne maske vardı ne de solunum cihazı. Nasıl bir salgın hastalıkla mücadele ettiklerini bilmeyen New Yorklu yetkililer, ABD’nin diğer eyaletlerinden solunum cihazı, maske, tıbbi malzeme yardımı istediler.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, New York’a bin yataklı askeri hastane gemisi gönderdi. Ünlü Central Park ve Javit’s Center Fuar Merkezi’nde sahra hastaneleri kuruldu. Sağlık personeli eksiliği yüzünden emekli sağlık çalışanları göreve çağrıldı. ABD’deki diğer eyaletlerde çalışan sağlık çalışanlarından yardım istendi.
Hastane morglarına sığmayan cesetler kamyonlarda tutuldu
Virüs, New York’ta binlerce kişiyi öldürmeye başladı. New York Üniversitesi Tıp Fakültesi, son sınıf öğrencilerini kentin Corona virüsüyle mücadelesine katılmalarını sağlamaları için üç ay önce mezun etti. Ulusal muhafızlar, Manhattan’daki Bellevue Hastanesi'nin morgunun can kaybının artması durumunda yetersiz kalması ihtimaline karşı hastane önünde geçici morg inşa etti. New York’ta morglarda yer kalmayınca, soğuk havalı kamyonlar morga dönüştürüldü. Kentte, otel, huzurevi, yurt gibi bazı binalar hastaneler dönüştürüldü.
ABD’nin birçok eyaletinden New York’a yardım için gönüllü sağlık çalışanları geldi. New York’ta kayıtlı olarak sağlık çalışanlarına ek olarak diğer eyaletlerden gelen 21 bin sağlık çalışanıyla birlikte 85 bin gönüllü sağlık çalışanı salgına karşı meslektaşlarına destek verdi.
Maskeler karaborsada
New York’ta yaşam şartlarının salgın hastalık yüzünden giderek ağırlaşmasıyla birlikte, kentte maske sıkıntısı görüldü. Maskeler karaborsada fahiş fiyatlara satıldı. Kentte yaşanan maske sıkıntısına çözüm için New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, maske bulamayanların yüzlerini atkı ve benzeri kumaşlarla kapatmalarını önerdi.
Nisan ayına gelindiğinde New York’ta, her gün onbinlerce vaka tespit edildi, ölü sayısı da günde 800’lü sayılarla kayıtlara geçti.
Alınan tedbirler sonuç vermeye başladı
Mayıs ayına gelindiğinde ise kentte alınan tedbirler meyvesini vermeye başladı. Vaka sayıları ve ölü sayıları azalmaya başladı.
Haziran ayının ortalarından itibaren kent kademeli olarak yeniden açılmaya başladı. New York’ta, dışarıda oturma yeri olan restoran ve barlar sosyal mesafe kurallarına uymak şartıyla ve kapasitesini azaltarak hizmet vermeye başladı. Kuaför ve berber salonları, tırnak bakımı ve masaj gibi hizmetler dışında, kapılarını müşterilerine yeniden açtı. New York’ta, ilk aşamada 400 bin, ikinci aşamada ise 300 bin kişi yeniden işlerine döndü. New York’taki plajların tamamında denize girme yasağı, 1 Temmuz’dan itibaren kaldırıldı.
İkinci dalga
Ancak uyulmayan kurallar, kentte yaşanan protesto olaylarının yoğunlaşması ikinci dalganın sinyalini vermeye başladı. Tüm uyarılara rağmen New York’taki denize girme yasağına uyulmadı. New York plajları tıka basa doldu. Yeni açılan restoranların dışarıdaki bölümlerinde tüm uyarılara rağmen maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadı. Tüm bunlar sonbaharda yeni başlayacak ikinci dalganın sinyali oldu.
New York’ta vaka sayısı Ekim ayından itibaren yeniden artmaya başladı. Kasım ve Aralık ayındaki tatil sezonu ikinci dalgayı getirdi. Şükran Günü'nden yeni yıla kadar uzanan 37 günlük tatil sezonuyla birlikte vakalar yeniden arttı. Ocak ayı başlarında pozitif test oranı yüzde 12’ye çıktı. Ancak ilk yaşanan dalgada oldukça tecrübe kazanan New Yorklu yetkililer, ikinci dalganın bu kez daha kolay atlatılmasını sağladı.
ABD’de ilk aşı New York’ta bir sağlık çalışanına yapıldı. İlk zamanlarda yaşanan aşı sıkıntısı giderildi. Kentte günde üç binden fazla kişiye aşı yapılan çok sayıda yeni merkez açıldı. ABD’de salgının vurduğu ilk eyalet olan New York’ta şu ana kadar yapılan aşı sayısı yedi milyonu aştı.
Valinin başı dertte
New York Valisi Cuomo, salgın hastalığa karşı verdiği mücadelede büyük takdir topladı. Ancak daha sonra Cuomo, huzurevlerindeki salgınla ilgili verdiği rakamlardan dolayı sıkıntılı günler yaşamaya başladı. New York Eyalet Başsavcısı Letitia James, huzurevlerinde salgın hastalık yüzünden yaşamını yitirenlerin sayısının bildirilen rakamlardan en az yüzde elli daha fazla olduğu iddiasıyla Cuomo hakkında soruşturma başlattı. Vali Cuomo’nun yanında çalışanlara tacizde bulunduğu iddiaları ise New York’ta salgınla ilgili çalışmaların önüne geçti.
New York’un eski günlerine dönmesi zaman alacak
New York dünyada Corona virüsünden en fazla can kaybı kaybının yaşandığı ve en fazla vakanın kayıtlara geçtiği kentlerin başında yer aldı. New York, 2020 yılında salgın hastalığın en yoğun dönemi dışında, artan suç oranları, yağmalar, çatışmalar ve ekonomik sıkıntılarla boğuştu. “Hiç uyumayan şehir” diye anılan New York, salgının en yoğun döneminde 'hayalet' bir kente dönüştü. Protestolar, çatışmalar ve yağmalar yüzünden kentte bir süre sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
New York, salgın nedeniyle ciddi bir ekonomik kayba uğradı. Salgın yüzünden kent ekonomisine ciddi katkıda bulunan eğlence, restoran ve hizmet sektörünün yüzde sekseninden fazlası iş yapamaz hale geldi. Hizmet sektöründe çalışan yüzbinlerce kişi işsiz kaldı. Kentten göç edenlerin sayısı milyonu aştı. Yüzlerce ünlü mağaza zinciri kentteki birçok şubesini kapattı. Kentin yüz yılı aşkın ünlü tarihi markaları iflas etti.
New York’ta tam bir yıldır yaşanan salgın hastalık kabusunda sona gelindi. Kentte, restoranlar iç mekanları yüzde 35 kapasiteyle yeniden hizmet vermeye başladı. Okullar kademeli olarak yeniden açılmaya başladı. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen kentin eski günlerine 2025 yılından önce dönemeyeceği belirtiliyor.