NEW YORK —
New York’un çok kültürlü nüfusu sanat ve müzikte kaynaşma için çok uygun bir ortam oluşturuyor. Amerika’nın Sesi’nden Carolyn Weaver Brooklyn’li Red Baraat grubunu izledi. 80 kişiden oluşan grup Kuzey Hindistan’ın bhangra müziğiyle caz, hip hop ve diğer türleri birleştiren bir müzik yapıyor.
New York’taki Hudson Nehri kıyısında yapılan Clearwater Festivali’nde bu yıl Red Baraat grubu da sahne aldı. Grup korno ve vurmalı çalgılardan oluşuyor, gürültülü ve serbest bir tarzı var. İzleyenler bu müzikle dans etmeyi çok seviyor.
Grubun lideri Sunny Jain birinci nesil Hintli Amerikalı ve dhol çalıyor. Dhol, bhangra’nın yani Pencap bölgesinin folklor müziğinde kullanılan çift taraflı bir vurmalı çalgı. Jain, caz davulcusuyken Hindistan’a yaptığı bir yolculukta dhol’un sesine tutulmuş: “Bu alet benim için çok farklı bir enerjiye sahip. Çok gürültülü bir alet. Omuza asılıyor. Bateride olduğu gibi sabit oturmuyorum. Hareket edebiliyorum.”
Red Baraat 1998’de kurulmuş ve adını Kuzey Hindistan’a ait geleneksel bir düğün töreninden almış.
Hayranları arttıkça grup, festivallerde ücretsiz müzik yapmaktan, geçen yıl Beyaz Saray’da çalma noktasına gelmiş.
Müzik eleştirmenleri grubun, Pencap dans müziğiyle New Orleans cazı, funk, hip hop ve go-go’yu harmanlayarak yeni bir tür müzik oluşturduğunu söylüyor.
Jain her müzisyenin önemli katkısı olduğunu söylüyor: “Yalnızca caz müzisyenleri olsun istemedim. Farklı öz geçmişleri olan müzisyenler aradım. Sunny Singh trompet çalıyor ve Sikh gurularıyla büyümüş, tapınakta dua etmiş ama aynı zamanda ska ve reggae dinlemiş. MiWi La Lupa bas trompet çalıyor ve rhythm and blues, caz dinleyerek büyümüş. Ernest Stuart ise Philadelphia’da bir siyah kilisesinde yetişmiş. Yani herkesin çıkış noktası farklı.”
Jain, Red Baraat’ın Bhangra’dan ilham alsa da aslında Brooklyn’e ait olduğunu ve kendisinin hem Hintli ve Amerikalı yanını yansıttığını düşünüyor. Bu dinleyicilerin giderek sınır tanımayan zevkleriyle de uyum sağlamış.
New York’taki Hudson Nehri kıyısında yapılan Clearwater Festivali’nde bu yıl Red Baraat grubu da sahne aldı. Grup korno ve vurmalı çalgılardan oluşuyor, gürültülü ve serbest bir tarzı var. İzleyenler bu müzikle dans etmeyi çok seviyor.
Grubun lideri Sunny Jain birinci nesil Hintli Amerikalı ve dhol çalıyor. Dhol, bhangra’nın yani Pencap bölgesinin folklor müziğinde kullanılan çift taraflı bir vurmalı çalgı. Jain, caz davulcusuyken Hindistan’a yaptığı bir yolculukta dhol’un sesine tutulmuş: “Bu alet benim için çok farklı bir enerjiye sahip. Çok gürültülü bir alet. Omuza asılıyor. Bateride olduğu gibi sabit oturmuyorum. Hareket edebiliyorum.”
Red Baraat 1998’de kurulmuş ve adını Kuzey Hindistan’a ait geleneksel bir düğün töreninden almış.
Hayranları arttıkça grup, festivallerde ücretsiz müzik yapmaktan, geçen yıl Beyaz Saray’da çalma noktasına gelmiş.
Müzik eleştirmenleri grubun, Pencap dans müziğiyle New Orleans cazı, funk, hip hop ve go-go’yu harmanlayarak yeni bir tür müzik oluşturduğunu söylüyor.
Jain her müzisyenin önemli katkısı olduğunu söylüyor: “Yalnızca caz müzisyenleri olsun istemedim. Farklı öz geçmişleri olan müzisyenler aradım. Sunny Singh trompet çalıyor ve Sikh gurularıyla büyümüş, tapınakta dua etmiş ama aynı zamanda ska ve reggae dinlemiş. MiWi La Lupa bas trompet çalıyor ve rhythm and blues, caz dinleyerek büyümüş. Ernest Stuart ise Philadelphia’da bir siyah kilisesinde yetişmiş. Yani herkesin çıkış noktası farklı.”
Jain, Red Baraat’ın Bhangra’dan ilham alsa da aslında Brooklyn’e ait olduğunu ve kendisinin hem Hintli ve Amerikalı yanını yansıttığını düşünüyor. Bu dinleyicilerin giderek sınır tanımayan zevkleriyle de uyum sağlamış.
