New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde yapılan ön duruşma Halkbank’ın ilk kez katılımıyla gerçekleşti. Corona virüsü nedeniyle telekonferans aracılığıyla yapılan ön duruşmada, Halkbank’ı üç gün önce mahkemeye bankanın temsil karını sunan Willams & Connely LLP hukuk firmasına bağlı yeni avukatı Robert M. Cary temsil etti.
Halkbank’ın daha önceki hukuk firmasının avukatı Andrew Hruska, geçtiğimiz hafta mahkemeye sunduğu dilekçede, Halkbank’ı King & Spalding firması ve kendisinin temsil etmeyeceğini bildirmiş, hakim talebi kabul etmişti.
Hakim Richard Berman, 15 Ekim’de açıklanan iddanamede yer alan Halkbank aleyhine iddiaları avukat Cary’ye aktardı. Avukat Cary, Halkbank’ın iddianamede yer alan tüm suçları kabul etmediğini söyledi.
Duruşma 70 gün sonraya ertelendi
Avukat Cary, mahkeme hakiminden duruşmanın üç ay sonraya ertelenmesini talep etti. Müvekkillerinin aleyhine ciddi iddialar olduğu böyle bir dönemde bu iddiaların video konferans aracılığıyla savunulmasının oldukça güç olduğunu belirtti.
Savcılık, Halkbank’ın avukatının üç ay erteleme talebine itiraz etti. Hakim Berman, yargılamanın seri duruşmalarla yapılacağını belirterek, bir sonraki duruşmayı 70 gün sonraya erteledi.
Hakim Berman ayrıca 9 Haziran günü yeniden bir değerlendirme duruşması yapılması ve tarafların bu tarih öncesinde usul ile başvurularını yapmasını istedi.
Halkbank iddianamesinde ağır suçlamalar
Geçen Ekim ayında Halkbank aleyhine New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde açılan davada şu suçlamalar yer alıyor:
''ABD‘yi dolandırmak amacıyla komplo kurmak, ‘Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı’ İran’a para transferleri yaparak ihlal etmek için komplo kurmak, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankacılık ve finans sistemini dolandırmak amacıyla komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak amacıyla komplo kurmak.''
Halkbank aleyhinde 15 Ekim 2019 tarihinde açıklanan 45 sayfalık iddianamede, Halkbank yönetiminin Türk hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından desteklendiği ve korunduğu iddia edilmişti.
Halkbank’ın 2012 ve 2016 yılları arasında İran’ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz satışından elde ettiği geliri harcamasına imkan veren bir tezgahın, paravan şirketler ağını kullanarak uygulanmasına yardımcı olduğu ve bunun da ABD yaptırımlarının ihlalini oluşturduğu iddia edilmişti.
İddianamede Halkbank’ın yaptığı transferlerin yaklaşık 20 milyar doları bulduğu öne sürülüyor.