Erişilebilirlik

Obama Hükümeti İran’la Fazla mı Yakınlaştı?


İran’ın nükleer programıyla ilgili anlaşmanın üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Anlaşmanın uygulamaya konulmasından dört ay sonra Amerika’da bazı siyasetçilerin konuyla ilgili şüpheleri devam ediyor.

İran’ın anlaşmaya uzun dönemde bağlı kalıp-kalmayacağı ve İran’ın son dönemde anlaşma dışında kalan faaliyetlerine hükümetin verdiği tepki, Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen panelde gündeme geldi. Kongre üyeleri, dışişleri ve hazine bakanlıklarından yetkililere konuyla ilgili kaygılarını aktardı ve bilgi istedi.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Ed Royce, “Obama hükümetinin İran’la uzlaşmak için ne kadar uğraştığını görmek hayret uyandırıyor,” dedi. Hükümetin İran’ın son dönemdeki füze denemelerine neredeyse hiçbir tepki vermediğini söyleyen Royce, Amerika’nın ayrıca anlaşmanın ötesine geçerek Tahran’dan nükleer malzeme satın aldığını belirtti.

Bu ay içinde İran yeni bir balistik füze denemesi yaptı. Ocak ayında nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana Tahran, füze denemelerini sürdürüyor.

Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak adlandırılan anlaşma bu denemeleri yasaklamıyor. Ancak, bir BM Güvenlik Konseyi kararı İran’dan bu tür faaliyetlerde bulunmamasını istiyor. Bu tür denemeler komşu ülkeler ve Amerika tarafından kışkırtıcı bulunuyor.

Temsilciler Meclisi Üyesi Joe Wilson, “Bu tehlikeli anlaşmadan sonra bu şekilde meydan okuyucu tavırlar içinde olan bir rejime nasıl güvenebiliriz?” diye sordu.

Uluslararası Güvenlik ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Dairesi Başkan Yardımcısı Thomas Countryman “Onlara [İran’a] tüküreceğim mesafeden bir adım ötesine kadar güvenmem,” diye cevap verdi.

Royce’un Amerika’nın İran’dan nükleer silah yapımında kilit önemde olan ağır su satınalmasını da gündeme getirdi. Panele katılan dışişleri bakanlığı yetkilisi Nisan ayında yapılan alımın kabul edilebilir bir ticari eylem olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı İran Nükleer Programı Koordinatörü Stephen Mull, nükleer anlaşmanın tek başına Tahran’ın memnuniyetsizlik yaratan davranışlarına karşılık veremeyeceğini belirtti.

Mull, anlaşmanın İran’la tüm sorunları çözmeyeceğinin baştan kabul edildiğini söyledi ve diğer endişe yaratan noktaların hala geçerli olduğunu ifade etti.

Nükleer anlaşma bu programla ilgili yaptırımları iptal etse de, Amerika’nın başka konularla ilgili yaptırımları sürüyor. Ancak son haftalarda Amerikalı yetkililer, İran’da iş yapmak isteyen ancak Amerikan yasalarıyla sorun yaşamak istemeyen yabancı şirketlere yol göstermeye başladı.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Londra’da yaptığı bir toplantıda Avrupalı bankaların yöneticilerine güvence verdi ve “Anlaşmanın açıkça belirttiği meşru iş ilişkilerinin bankalar için de geçerli olduğunu açıkça belirtmek istiyoruz,” diye konuştu.

Ancak Amerikalı siyasetçiler İran’ın yabancı kurumlarla yaptığı ticaret sayesinde Amerikan doları kazanmasından çekiniyor.

Maliye Bakanlığı Müsteşar Vekili Adam Szubin, bu konuda Amerika’nın yapabileceklerinin sınırlı olduğunu söyledi.

Dünyanın her bankasında Amerikan doları olduğunu söyleyen yetkili, yabancı kurumların Amerikan yasalarına tabii olmadığını ve bu nedenle İran dahil olmak üzere istedikleri taraflara dolar sağlayabileceklerini söyledi.

Demokrasileri Savunma Vakfı Başkanı Mark Dubowitz, Senato’daki bankacılıkla ilgili panelde, İran’ın Amerikan doları istediğini ve buna doğrudan olmasa da dolaylı olarak ulaşmaya çalışacağını belirtti.

Kongre, İran Yaptırımlar Yasası’nın kapsamını genişleterek Tahran’la ilgili endişeleri gidermek istiyor. Yasa, İran’daki yabancı yatırımları hedef alıyor. Kongre’nin süresini uzatmaması durumunda yasa yılsonunda geçerliliğini yitirecek.

Ancak Szubin, Obama hükümetinin, İran’la yapılan nükleer anlaşmanın maddelerini hiçe sayan yeni yasamaya karşı çıkacağını belirtti.

XS
SM
MD
LG