Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Birinci Dünya Savaşı öncesinde 1915 yılında, Osmanlı topraklarında yaşanan olaylarla ilgili, “Nasıl oldu da 1939’da olmayan Ermeni soykırımı, 1950’de ortaya çıktı? Bunu bize kim yaptı? Ermeni soykırımının tarihini yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor” sözleri, Ermenistan’da ve dünyadaki Ermeni diasporasında tepkiyle karşılandı.
Türk diasporasına ait dernekler ise “Bu açıklama çok önemli. Artık savaş baltalarını gömüp kucaklaşma zamanı geldi” değerlendirmesinde bulundu.
İsviçre’nin Zürih kentinde 24 Ocak'ta Ermeni diasporası üyelerine konuşan Paşinyan, “Ermeni soykırımının öneminin 1950'lere kadar tam olarak anlaşılmadığını” kaydederek, şunları söyledi:
“Ermeni soykırımının tarihini yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Ne olduğunu, neden olduğunu anlamamız gerekiyor. Yaşananları nasıl, kim vasıtasıyla algıladık? Nasıl oldu da 1939’da Ermeni Soykırımı diye bir gündem yoktu ve nasıl oldu da 1950 yılında böyle bir gündemimiz oldu? Nasıl oldu? Biz bunu anlamalı mıyız, anlamamalı mıyız? Bu konularla ilgilenmeli miyiz, ilgilenmemeli miyiz? Kimliğimizi denetliyor muyuz, yoksa denetlemiyor muyuz? Bunlar radikal sorular, anlamamız ve çözmemiz gerekiyor.”
Diasporadan kınama
Paşinyan'ın sözlerine Ermenistan ve dünyadaki Ermeni diasporası ve çeşitli sivil toplum örgütleri sert tepki verdi.
Ermenistan'daki Ermeni Devrimci Federasyonu (ARF) Yüksek Kurulu, Paşinyan'ın “ulusa, devlete ve bilime karşı yorumlarını” sert bir açıklamayla kınadı.
ARF, “Paşinyan'ın Ermeni soykırımının yadsınamaz gerçeğini sorgulayarak 40'tan fazla ülkenin tanınma çabalarını ve gelecekte insanlığa karşı suçları önleme girişimlerini baltaladığını” savunarak, Ermenistan Başbakanı’nı “Türkiye ve Azerbaycan'ın taleplerini karşılamakla” suçladı.
ARF açıklamasında, “Ermeni soykırımının özünün çarpıtılması, işlenen suçun boyutunun hafifletilmesi, Ermeni soykırımı meselesinin uluslararası boyuta ulaşmasına karşı kampanya yürütülmesi ve diğer çeşitli spekülasyonlar, her şeyden önce masum kurbanların anısına bir hakarettir” denildi.
Ermenistan’ın eski Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan da Ermenistan haber sitesi Civilnet'e yaptığı açıklamada, “Paşinyan’ı mazur görülemeyecek bir ihanetle” suçladı. Oskanyan, “Soykırımı alenen küçümsemek, Ermenistan'ın adalet için verdiği mücadeledeki konumunu zayıflatmak, gerçeği silmeye çalışanları cesaretlendirmek ve Ermeni ulusunun birliğini parçalamaktır. Bu, mazur görülemeyecek veya göz ardı edilemeyecek bir ihanettir” dedi.
Oskanyan, “soykırım kanıtlarının tartışılmaz olduğunu, resmi Osmanlı belgelerinin Ermenileri ortadan kaldırma planlarına işaret ettiğini, nüfus verilerinin Anadolu'daki Ermeni topluluklarının neredeyse tamamen silindiğini tartışmasız bir şekilde gösterdiğini” söyledi.
Kiliseden de tepki
Ermeni Apostolik Kilisesi de Paşinyan'ın yorumlarını kınayarak, başbakanı “Ermeni Apostolik Kilisesi tarafından aziz ilan edilen bir buçuk milyon Ermeni şehidinin anısına hakaret etmekle” suçladı.
Açıklamada, “1921 gibi erken bir tarihte, Katolikos Gevorg VI Surenyants'ın liderliğinde Ermeni Apostolik Kilisesi'nin 24 Nisan'ı soykırım kurbanları için resmi anma günü olarak ilan ettiği” belirtildi.
Kilise, Paşinyan'ın açıklamalarının, soykırımın evrensel olarak kınanması ve tanınması gerektiği yönündeki kararlı duruşuyla çeliştiğini ifade etti.
“Azerbaycan ve Türkiye tezleri”
Ermeni Ulusal Komitesi (ANC) de Paşinyan'ın “soykırımın yadsınamaz tarihi gerçeğini inkar etmeye devam eden Türkiye ve Azerbaycan tarafından öne sürülen aynı argümanları” tekrarladığını savundu. ANC, “Paşinyan'ın eylemleri, içeride büyüyen muhalefetle karşı karşıya olduğu için düşman güçler -yani Türkiye ve Azerbaycan- arasında müttefik bulma ihtiyacından kaynaklanıyor” ifadesine yer verdi.
“Genesis Armenia “adlı düşünce kuruluşu da eleştirilere katılarak başbakanın söyleminin Ermenistan'ın dış politikasında tehlikeli bir dönüşe işaret ettiğini belirtti. Kuruluş, Paşinyan'ın açıklamalarının “yalnızca Ermenistan'ın ulusal birliğini parçalamakla kalmayıp aynı zamanda Ermenistan'ın egemenliğini baltalamaya çalışan güçleri cesaretlendirdiğini” ekledi.
Türk dernekleri: “Bu önemli bir ilerleme”
Ermeni diasporasına ait kurum ve derneklerin sert eleştirdiği bu sözler, Avrupa’daki en büyük Ermeni diasporasına ev sahipliği yapan Fransa’da örgütlü Türk dernekleri tarafından “Çok önemli bir gelişme” olarak değerlendirildi.
VOA Türkçe’ye konuyu değerlendiren Fransa-Türk Kültür Dernekleri Birliği Başkanı ve Fransa’da “Türk tarihinin tarafsız anlatılması” çalışmalarına katılan Lütfi Bilgen, “Türk tarihini sorgulamadan, olayların yaşandığı koşulları ve sebeplerini irdelemeden yapılan soykırım suçlamalarına karşı yetkili bir ağızdan gelen bu açıklamayı bir ilerleme olarak değerlendirebiliriz” dedi.
Bilgen, “Hiçbirimiz Ermenilerin yaşadığı acıları inkâr etmiyoruz. Ancak itirazımız şuna: 900 yıl boyunca, üstelik Osmanlı’nın en güçlü olduğu dönemlerde paşa, vezir olmuş bir topluluk nasıl olur da bir anda katledilmiş olabilir? Bu sorunun cevabını aramak, o dönem yaşananları düşünmek zorundalar. Biz düşünüyoruz, onlar da düşünmeli. Gerçek şu ki eğer Türkler savaşı kaybetmiş olsaydı, bugün Avrupa sokaklarında ‘Mağdur edildik, vatanımız elimizden alındı’ diye ağlayan biz Türkler olurduk” dedi.
Tarih boyunca yok olup gitmiş binlerce halk varken, Ermenilerin hâlâ bir devletinin olması ve kültürlerini sürdürebilmelerinin “hem onlar için hem de insanlık için büyük bir şans” olduğunu dile getiren Bilgen, “110 yıl sonra artık savaş baltalarını toprağa gömüp kucaklaşma zamanıdır” diye konuştu.
Forum