Suriye’deki Kürtler’in geleceği ile ilgili kaygıların PKK ile yapılan ateşkes sürecini olumsuz yönde etkilemesinden endişe ediliyor.
PKK’nın yönetici kadrosu, yaptığı yazılı açıklamada Ankara’nın IŞİD’e verdiği desteğin içinde bulunulan ateşkes ve barış süreciyle bağdaşmadığını belirtti. Ankara’yı IŞİD’a lojistik ve tıbbı yardım sağlamakla suçlayan PKK, IŞİD’in bu yardım sayesinde Rojova özerk bölgesini ilan eden Suriyeli Kürtlere karşı savaştığını iddia ediyor. İstanbul Politikalar Merkezi’nden Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi uzmanı Cengiz Aktar, bu desteği yalanlamasına rağmen Ankara’nın IŞİD’a en azından üstü kapalı bir şekilde destek verdiğine dair güçlü deliller olduğunu söylüyor.
Suriyeli Kürtler’e yönelik politikasını uygulayabilmek için Türkiye’nin IŞİD ve benzeri gruplardan faydalandığını belirten Cengiz Aktar, el-Nusra ve el-Kaide örgütlerinin yıllarca olmasa da en azından belli bir süre ‘taşeron savaşçılar’ olarak kullanıldıklarını söylüyor. Aktar, Türkiye’nin ortağı olan Batılı ülkelerin, radikal İslamcı terörist gruplarla olan bu tehlikeli yakınlaşmadan ötürü kaygılandıklarını ve Türkiye’yi uyardıklarını belirtiyor.
Ankara, Suriye’deki özerk Kürt yönetimini PKK kontrolunda olmakla suçluyor. Uzmanlar, uluslararası sınırla ayrılmış olmalarına rağmen Türkiye ve Suriye’de yaşayan iki Kürt toplumu arasında güçlü aile ve aşiret bağları olduğunu, birçok PKK üyesinin Suriyeli Kürtler’den geldiğini belirtiyor.
Türkiye’deki Kürtler’in Suriyeli akrabalarına ciddi anlamda destek verdiklerini söyleyen Milliyet Gazetesi köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş; “Suriyeli Kürtler bir yandan cihatçı militanlarla savaşırken bir yandan da yerel yönetimi ele alma çabası içindeler. Türkiye’den birçok Kürt, sınırı geçerek Suriyeli yakınlarına yardıma, IŞİD’a karşı savaşmaya gidiyor” diye konuşuyor.
Basında çıkan haberlere göre sadece bu ay içinde bine yakın Kürt, IŞİD’le savaşmak için Türkiye’den Suriye’ye geçiş yaptı. Uzmanlar giderek artan bu rakamların nedenini, IŞİD’in Irak ordusuna karşı elde ettiği zaferden kazandığı ağır silahlarla Suriyeli Kürtlere karşı başlattığı saldırı olduğunu belirtiyor. Bu gelişmeler yaşanırken Ankara’nın Suriye Kürt sınırına asker yığması PKK ve Türkiye’deki Kürt kökenli siyasi partiler tarafından eleştirildi. Sınır bölgesinde yaşanan bir çatışma sonucu üç Türk askeri ve PKK üyesi olduğu şüphelenilen altı militan öldü.
Brüksel’deki Carnegie Avrupa Enstitüsü uzmanı Sinan Ülgen’e göre, artan gerginliğe rağmen Ankara ve PKK arasındaki ateşkes ve barış süreci devam edecek. Barış sürecinin kendine has bir dinamiği olduğunu ve Türkiye’nin sınırları dışında gelişen olayların bunu etkileyemeyeceğini söyleyen Ülgen, her iki tarafın da bu sürece bağlı olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: “Kontrolleri dışındaki etkenler nedeniyle barış sürecinin sekteye uğramasını iki taraf da istemez.”
Ankara ve PKK arasındaki barış süreci 30 yıldır devam eden çatışmaya son vermeyi hedefliyor. Süreç her ne kadar yavaşlamış olsa da, hükümet yetkilileri önümüzdeki ay yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra tekrar ilerleme kaydedileceği sözü veriyor. Uzmanlar, Kürtlerin sabrının giderek azaldığını ve hükümetin bu konudaki samimiyetini sadece Türkiye’deki gelişmelerin değil, komşusu Suriye’de yaşanılanların da belirleyeceğini söylüyor.
