Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından 25 Eylül’de yapılan bağımsızlık referandumuna Irak Türkmen Cephesi (ITC) başta olmak üzere Türkmenler’in bir kısmı karşı çıkarken, bu hamle bazı Türkmen hareketler tarafından desteklendi.
Bağdat hükümetiyle IKBY arasındaki gerilimin Peşmerge güçlerinin Kerkük dahil statüsü tartışmalı bölgelerden çekilmesine kadar uzanan süreçten Türkmenler de doğrudan etkilendi.
Türkmenler’in “referandum sürecinin Irak’ın bölünmesine yol açacağını” savunan kesimi Bağdat hükümetinin aldığı kararları ve attığı adımları destekliyor. Referandum sürecine destek vermiş olan Türkmenler ise, “Bağdat hükümetinin mezhepçi politika güttüğü ve İran etkisinde olduğu, bu nedenle Türkmenler açısından sürecin olumsuz sonuçlar doğuracağı” görüşünde.
Kerkük merkezli Türkmen Millet Partisi lideri İrfan Kerküklü ve Erbil merkezli Türkmen Kalkınma Partisi lideri Muhammed İlhanlı referandum sürecini destekleyen Türkmenler’in durumunu Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
Merkezi Kerkük’te olan Türkmen Millet Partisi referanduma destek veren hareketler arasında. Partinin Genel Başkanı ve Kerkük İl Meclisi Üyesi olan İrfan Kerküklü, kentten Peşmerge güçlerinin çekilmesinin ardından önce Kerkük’e bağlı Altınköprü’ye gittiklerini ancak burada da çatışmaların olmasının üzerine Erbil’e geçtiklerini söyledi.
Kerkük’te bulunan parti merkezlerinin yakıldığını ve kendisi ile partide yer alan isimlerin evlerinin basıldığını söyleyen Kerküklü, “Benim, oğlumun, arkadaşlarımın evleri basılmış ve bu evlere el konulmuş durumda. Hala ölüm tehditleri geliyor. Numaralarımızı nereden bulduklarını da bilmiyoruz. Ben Kerkük İl Meclisi üyesiyim. Bize, ‘İl meclisi üyeleri Kerkük’e geri gelebilir’ diyorlar ancak evlerimize ve partimize el konulmuşken nasıl gidebiliriz? Az sayıda arkadaşımız Kerkük’te kaldı ancak kendileri için endişeliler” dedi.
Bağdat hükümeti, Kerkük dahil bazı bölge merkezlerinden Haşdi Şabi’nin çekileceğini duyurmuştu. Ancak İrfan Kerküklü, “Haşdi Şabi’nin hala Kerkük içinde olduğunu” iddia ederek, “Bağdat hükümeti Irak Anayasası’na göre hareket ettiğini söylüyor ancak adalet veya anayasa olsaydı evlerimize el koyulmazdı” diye konuştu. “Kentte mezhepsel gerilimin tırmanabileceğini” savunan Kerküklü, Kerkük’te bütün tarafların adil olarak yer aldığı bir yönetim sisteminin kurulması gerektiğini söyledi.
Erbil merkezli Türkmen Kalkınma Partisi lideri Muhammed İlhanlı da, “komşu ülkeler dahil uluslararası toplumun referandum yapılmasına sebep olan sorunlara odaklanmalarını beklediklerini” söyledi.
İlhanlı, “Biz dünya kamuoyunun referanduma yol açan sorunların çözümü için harekete geçmelerini bekliyorduk. Taraf olmalarını değil, arabuluculuk bekliyorduk. Ama sadece ‘Referandum yanlış, yapmayın’ diyorlardı. Buradaki yönetim, ana partiler referandumdan hemen sonra devlet ilan etmeyeceklerini, halkın Bağdat’ın davranışlarından ve politikalarından bıktığını dünyaya göstermek istediklerini söylediler. Bağdat’ın ayrımcı ve düşmanlaştırıcı politikaları durumu bu noktaya getirdi” diye konuştu.
IKBY ile Türkiye’nin yakın ilişkilerinin olduğunu ancak Türkiye’nin ve uluslararası toplumun IKBY’ye yönelik tavrının İran’ın lehine boşluk yarattığını savunan İlhanlı, “Güya Irak Anayasası’na göre hareket etmek istiyorlar. Peşmerge’nin çekildiği yerlere Haşdi Şabi girdi. Haşdi Şabi, IŞİD’e karşı kurulan bir milis güç. Kerkük’te savaş yok, IŞİD yok. Haşdi Şabi’nin oraya girmesinin amacı nedir? Sonuçta, Türkiye yanlısı siyasi ve idari bir sistem orada (Kerkük’te) yok oldu. İran yanlısı, Şii nüfuzunu güçlendirmeyi amaçlayan bir siyasi oluşum kurulacaktır” dedi.
“Peşmerge güçlerinin çekildiği yerlerdeki bazı Kürtler’in ve Türkmenler’in evlerine yönelik saldırılar olduğunu” söyleyen İlhanlı şöyle konuştu:
“Türkmenler’in milli menfaatlerinin korunması ve bütün idari ve siyasi haklarının gerçekleşmesi şartıyla Kürtlerle ittifak içinde ve aynı coğrafyada kalmalarını istiyoruz. Çünkü Türkmenler için en iyi seçenek budur. Bir millet olarak, milliyet olarak varlıklarını korumak istiyorlarsa müşterek irade ile hareketlerinde yarar vardır. Merkezi yönetimden(Bağdat Hükümeti) yana olmaları halinde çok zarar görecekler ve mezhepsel çekişmenin kurbanı olacaklar. Türkmenler kendi içlerinde de mezhebi bölünmelerle ve mezhebi çerçevede hareket ederek yavaş yavaş milli varlıklarını kaybedecekler.”
Kerkük’ten Peşmerge güçlerinin çekilmesinin ardından BM kentten 60 binden fazla kişinin Erbil ve Süleymaniye’ye kaçtığını ancak büyük kısmının geri dönmeye başladığını duyurdu. Referandum sürecine destek veren Türkmenler’in bir kısmının da kente geri döndüğü belirtiliyor.
Referandum sürecine destek veren ve karşı çıkan Türkmenler arasında karşılıklı sert suçlamalar yöneltilirken yine aynı bölgelerde yaşayan iki kesim arasında gerginlikler yaşanabileceği kaydediliyor.