Erişilebilirlik

Reuters: “Hamaney, Nasrallah'ı İsrail'in suikast planı konusunda uyarmış”


İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ı İsrail saldırısında öldürülmeden günler önce Lübnan'dan kaçması konusunda uyardığı bildirildi.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ı İsrail saldırısında öldürülmeden günler önce Lübnan'dan kaçması konusunda uyardığı bildirildi.

Reuters haber ajansının üç İranlı kaynağa dayandırdığı haberine göre, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ı İsrail saldırısında öldürülmeden günler önce Lübnan'dan kaçması konusunda uyardı.

Hamaney, İsrail'in Tahran'daki üst düzey hükümet kademelerine sızmasından da derin endişe duyuyor.

Reuters'a konuşan üst düzey bir İranlı yetkili, 17 Eylül'de Hizbullah'ın bubi tuzaklı çağrı cihazlarına yapılan saldırının hemen ardından Hamaney'in bir elçiyle mesaj göndererek Hizbullah lideri Nasrallah'ın İran'a gelmesini istediğini ve İsrail'in Hizbullah içinde ajanları olduğunu ve onu öldürmeyi planladığını öne süren istihbarat raporlarına atıfta bulunduğunu söyledi.

Yetkili, aracının, İran Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Abbas Nilforuşan olduğunu ve İsrail bombalarıyla vurulduğu sırada sığınağında Nasrallah'la birlikte öldüğünü kaydetti.

Üst düzey bir İranlı yetkili, 28 Eylül’den beri İran’da güvenli bir yerde bulunan Hamaney'in Salı günü İsrail'e yaklaşık 200 füze atılması emrini bizzat verdiğini söyledi. Devrim Muhafızları tarafından yapılan açıklamada saldırının Nasrallah ve Nilforoushan'ın ölümlerine misilleme olduğu belirtildi.

İran Dışişleri Bakanlığı, Hizbullah'ın medya ofisi ve ülkenin dış istihbarat teşkilatı Mossad'ı denetleyen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ofisi yorum taleplerine yanıt vermedi.

Nasrallah'ın suikastı, İsrail'in silah mevzilerini imha eden, Hizbullah'ın liderlik konseyinin yarısını ortadan kaldıran ve üst düzey askeri komutanlığını yok eden iki haftalık kesin saldırılarının ardından geldi.

İran'ın, Hamaney'in güvenliğine ilişkin korkuları ve hem Hizbullah hem de İran müesses nizamı içinde ve aralarında yaşanan güven kaybı, bu haber için 10 kaynakla yapılan görüşmelerde ortaya çıktı. Kaynaklar, İran'ın İsrail karşıtı düzensiz silahlı gruplardan oluşan Direniş Ekseni ittifakının etkin bir şekilde işlemesini zorlaştırabilecek bir durumdan söz etti.

1980'lerde İran'ın desteğiyle kurulan Hizbullah uzun zamandır ittifakın en güçlü üyesiydi.

Dört Lübnanlı kaynağa göre bu kargaşa, Hizbullah'ın yeni bir lider seçmesini de zorlaştırıyor çünkü devam eden sızmaların halefini riske atacağından korkuyor.

İsveç Savunma Üniversitesi'nde Hizbullah uzmanı olan Magnus Ranstorp, Hizbullah'a verilen derin hasarın İran'ın İsrail sınırlarını vurma kapasitesini azalttığını belirterek, “Temel olarak İran son on yıllardaki en büyük yatırımını kaybetti” dedi.

Hamaney'in güvenilir bir askeri danışmanı, “Bu olay İran'ı derinden sarstı. Bu İran'ın içine nasıl sızıldığını da gösteriyor: Sadece Nasrallah'ı öldürmekle kalmadılar, Nilforuşan'ı da öldürdüler” dedi.

Askeri danışman, Hizbullah'ın askeri kapasitesini ve lider kadrosunu kaybetmesinin İran'ı, vekil güçlerinin yükselişinden önce daha sık başvurduğu İsrail elçiliklerine ve yurtdışındaki personeline yönelik saldırılara itebileceğini söyledi.

İran tutuklamalar yapıyor

İkinci bir üst düzey İranlı yetkili, Nasrallah'ın ölümünün İranlı yetkilileri, Devrim Muhafızları’ndan üst düzey güvenlik yetkililerine kadar İran'ın kendi saflarındaki olası sızmaları kapsamlı bir şekilde araştırmaya sevk ettiğini söyledi.

İlk yetkili, özellikle yurtdışına seyahat eden ya da İran dışında yaşayan akrabaları olan kişilere odaklandıklarını söyledi.
Yetkili, Tahran'ın Lübnan'a seyahat eden bazı Muhafız üyelerinden şüphelendiğini söyledi. Yetkili, bu kişilerden birinin Nasrallah'ın nerede olduğunu, özellikle de belirli yerlerde ne kadar kalacağını sormaya başlamasıyla endişelerin arttığını sözlerine ekledi.

İlk yetkili, İran'ın istihbarat çevrelerinde alarm verilmesinin ardından bu kişinin diğer birkaç kişiyle birlikte tutuklandığını söyledi. Şüphelinin ailesinin İran dışına yerleştiğini belirten yetkili, şüphelinin ya da akrabalarının kimliğini açıklamadı.
İkinci yetkili ise suikastın Tahran ile Hizbullah arasında ve Hizbullah içinde güvensizliğe yol açtığını söyledi.

Yetkili, “Her şeyi bir arada tutan güven ortadan kalktı” dedi.

İran'ın müesses nizamına yakın üçüncü bir kaynak ise dini liderin “artık kimseye güvenmediğini” söyledi.

İki Hizbullah kaynağı ve Lübnanlı bir güvenlik yetkilisinin Reuters'a verdiği bilgiye göre, Temmuz ayında Hizbullah komutanı Fuad Şükür'ün bir Devrim Muhafızları komutanıyla görüşürken Beyrut'ta gizli bir yere düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülmesinin ardından Tahran ve Hizbullah içinde Mossad'ın olası sızmaları konusunda alarm zilleri çalmaya başlamıştı. Bu cinayeti birkaç saat sonra Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesi izledi.

Haniye'nin ölümünden farklı olarak İsrail, Nasrallah'ın cenaze töreninde Hizbullah'ın tarihindeki en önemli kabiliyetleri inşa eden merkezi bir figür olarak tanımladığı Şükür'ün öldürülmesinin sorumluluğunu açıkça üstlendi.

İsrail ordusu, Şükür'ün Hizbullah'ın hassas güdümlü füzeler de dahil olmak üzere en gelişmiş silahlarının geliştirilmesinde kilit rol oynadığını ve Şii grupların geçtiğimiz yıl İsrail'e karşı yürüttüğü operasyonlardan sorumlu olduğunu söyledi.

İsrail’in, İran istihbaratına sızması

İran'ın, İsrail'in üst kademelerine sızdığına dair korkuları yıllar öncesine dayanıyor.

2021’de yılında eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Mossad ajanlarını hedef alması beklenen bir İran istihbarat biriminin başkanının kendisinin de İsrail casusluk teşkilatının ajanı olduğunu söyledi ve CNN Türk'e, İsrail'in İran'ın nükleer programıyla ilgili hassas belgeleri ele geçirdiğini söyledi. Bu, İsrail'in programla ilgili çok gizli belgeleri ele geçirdiği 2018 baskınına bir göndermeydi.

Yine 2021’de, İsrail'in görevden ayrılan casus şefi Yossi Cohen, BBC'ye yaptığı açıklamada, bir depodan arşivin çalınmasında 20 İsrailli olmayan Mossad ajanının yer aldığını söyleyerek baskınla ilgili ayrıntılar verdi.

Çağrı cihazı uyarısı

İlk yetkili, Hamaney'in Nasrallah'ı İran'a yerleşmeye davet etmesinin, Hizbullah tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazı ve telsizin 17 ve 18 Eylül'deki ölümcül saldırılarda patlamasının ardından geldiğini söyledi. Saldırılar, sorumluluğu resmi olarak üstlenmese de yaygın olarak İsrail'e atfedildi.

Yetkili, Tahran'ın Hizbullah saflarına sızabilecek kişilerle ilgili ciddi endişelerine rağmen Nasrallah'ın güvenliğinden emin olduğunu ve yakın çevresine tamamen güvendiğini söyledi.
Hamaney ikinci kez denedi ve geçen hafta Nilforuşan aracılığıyla Nasrallah'a bir mesaj daha ileterek Lübnan'ı terk etmesini ve daha güvenli bir yer olarak İran'a taşınmasını istedi. Ancak yetkili Nasrallah'ın Lübnan'da kalmakta ısrar ettiğini söyledi.

Yetkili, çağrı cihazı patlamalarının ardından Tahran'da Hizbullah ve Nasrallah'ın güvenliğini görüşmek üzere birkaç üst düzey toplantı yapıldığını söyledi, ancak bu toplantılara kimlerin katıldığını söylemekten kaçındı.

Lübnan'daki üç kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre, Hizbullah çağrı cihazlarının patlamasının ardından yüzlerce üyesini sorgulayarak aralarındaki İsrail casuslarını temizlemek için büyük bir soruşturma başlattı.

Bir Hizbullah kaynağı, soruşturmayı üst düzey bir Hizbullah yetkilisi olan Şeyh Nebil Kauk'un yönettiğini söyledi. Kaynak, Nasrallah suikastından bir gün sonra bir İsrail baskınında öldürülmeden önce soruşturmanın hızla ilerlediğini söyledi. Geçen hafta başında yapılan bir başka baskında da Hizbullah'ın üst düzey komutanları hedef alınmış, bunlardan bazıları soruşturmaya dahil edilmişti.

Kaynak, Kauk'un lojistikle ilgili Hizbullah yetkililerini ve “çağrı cihazları ve telsizlerle tekliflere katılan, aracılık eden ve teklif alan” diğer kişileri sorguya çağırdığını söyledi.

Kaynak, Nasrallah ve diğer komutanların öldürülmesinin ardından “daha derin ve kapsamlı bir soruşturma” ve tasfiyeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Şii toplumuna ve Hizbullah'a odaklanan Janoubia adlı haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Ali El-Emin, Hizbullah'ın çağrı cihazı skandalının ardından yüzlerce kişiyi sorgulamak üzere gözaltına aldığına dair haberler geldiğini söyledi.

Yedi kaynak, Hizbullah'ın Nasrallah'ın komuta merkezindeki derin sığınağında öldürülmesinin şokunu yaşadığını ve İsrail'in gruba ne kadar başarılı bir şekilde sızdığını gördüklerini söyledi.
Beyrut'taki Carnegie Ortadoğu Merkezi'nin İran ve Hizbullah üzerine çalışan araştırma direktör yardımcısı Mohanad Hacı Ali, saldırıyı Hizbullah'ın İran'la birlikte kurulmasından bu yana “İsrail'in en büyük istihbarat sızması” olarak tanımladı.

Güven kaybı

Hizbullah içindeki tartışmalara aşina olan dört kaynağa göre İsrail'in saldırısı ve Hizbullah'a yönelik daha fazla saldırı korkusu, İran destekli grubun Nasrallah'ın dini ve liderlik statüsünü yansıtacak ölçekte ülke çapında bir cenaze töreni düzenlemesini de engelledi.

“Bu koşullarda kimse cenaze törenine izin veremez” diyen bir Hizbullah kaynağı, yetkililerin ve dini liderlerin merhum lideri gerektiği gibi onurlandırmak için öne çıkamadığı durumdan yakındı.

Geçen hafta öldürülen birkaç komutan Pazartesi günü gizlice gömüldü ve çatışma sona erdiğinde uygun bir dini tören yapılması planlanıyor.

Lübnanlı dört kaynağa göre Hizbullah, Nasrallah'ı geçici olarak gömmek ve durum elverdiğinde resmi bir cenaze töreni düzenlemek için dini bir kararname çıkarma seçeneğini değerlendiriyor.

Kaynaklar, Hizbullah'ın Nasrallah'ın yerine geçecek kişiyi, muhtemelen İsrail suikastının hedefi haline getirmemek için, resmi olarak atamaktan kaçındığını söyledi.

El-Emin, “Yeni bir Genel Sekreter atamak, İsrail'in hemen ardından ona suikast düzenlemesi halinde tehlikeli olabilir. Grup, öldürüldüğünü görmek için birini atayarak daha fazla kaos riskini göze alamaz” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG