Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 14 Mayıs seçimleri öncesi gazetecilere yönelik baskıya hız verdiği gerekçesiyle 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’yi 180 ülke içerisinde 165’inci sırada gösterdi.
2021’de bulunduğu 153’üncü sıradan geçen yıl sivil toplumun hak arama performansı sayesinde 149’uncu sıraya yükselen Türkiye, 2023 endeksinde, özellikle Kürt gazetecilere yönelik toplu tutuklamalar ve medya özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler nedeniyle 16 sıra birden gerilemiş oldu.
10 ülkenin yedisinde gazetecilik zor
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde bu yıl 21’incisi yayımlanan 180 ülkeli endeks, 31 ülkede basın özgürlüğü durumunu “vahim”, 42’sinde “kötü”, 55’inde “sorunlu”, 52’sinde de “çok iyi” veya “iyi” olarak ayrıştırıyor. Bu durumda, gazeteciliğin 10 ülkeden 7’sinde güçlükle yapılabildiğinde ve sadece 10’da 3’ünde tatmin edici bulunduğu ortaya çıkıyor.
Norveç’in yedi yıldır üst üste başı çektiği endekste, İrlanda ve Danimarka ikinci sırada yer aldı. Sıralamada 22 sıra ilerleyen Hollanda (6), gazeteci Peter R. De Vries cinayeti öncesinde bulunduğu konumuna geri döndü.
Endeksin son üç sırasında ise Asya ülkelerinden; muhabir ve haber yorumcularına yönelik baskıları oldukça ileri bir noktaya taşıyan Vietnam (178), gazeteciler için en büyük hapishane olan ve propaganda içerik ihracatçısı olarak nitelendirilen Çin (179) ile Kuzey Kore (180) gösterildi.
Türkiye en ciddi gerileme gösteren ülkelerden
Kimi radikal politik, sosyal ve teknolojik dönüşüm ve istikrarsızlıklara da işaret eden endekste Türkiye, “sorunlu” kategoriden “vahim” olana gerileyerek en sert düşüş gösteren ülkeler arasında yer aldı.
Türkiye, 2002 yılında 99. sırada kendine yer bulduğu sıralamada 2016’da 151, 2017’de 155, 2018 ve 2019’da 157’nciliğe kadar gerilemişti. 2020’de 154, 2021’de 153, geçen yıl da 149’uncu sırada gösterilmişti.
Basın özgürlüğü şartlarının genel olarak ağırlaşmasına karşın Türkiye önceki iki yılda gazetecilerin tahliye edilmesi, tutuklama yerine adli kontrole rağbet edilmesi ve ifade özgürlüğü örgütlerinin hak aramada etkili mücadele yürütmesi açısından 2022 raporunda 149’uncu sıraya yükselmişti.
Ancak geçen yıl özellikle medyanın kutuplaştırılması ve türlü yollardan hedef alınmasının yanısıra Diyarbakır ve Ankara merkezli operasyonlarla 25 Kürt medya temsilcisinin tutuklanması sonucu, Türkiye endekste “görülmedik bir düşüş” yaşadı ve 165’inci sıraya geriledi.
Türkiye 2002’de 99’uncu sıradaydı
180 ülkede medyada çoğulculuk, medya ortamı ve bağımsızlığı, oto sansür ve habere yönelik müdahaleler, yasal çerçeve, şeffaflık, altyapı ve ihlaller gibi onlarca parametrenin katsayı temelinde sıralamaya dönüştürüldüğü RSF raporu ilk kez 2002 yılında yapıldığında Türkiye 99’uncu sıradaydı.
Yargı bağımsızlığından kaynaklı ağır sorunlar, habercilere yönelik keyfi tutuklamalar, internet haberciliğinin bastırılması, eleştirel haberciliği hedef alan cezai ve idari yaptırımlar ile gazetecilere karşı suçlarda cezasızlık Türkiye’nin kronik meseleleri arasında yer alıyor.
Türkiye gibi, Tacikistan (153) ve Başbakan Modi’ye yakın oligarkların medya çoğulculuğunu tehdit ettiği Hindistan (161) da medya özgürlüğü açısından durumu “vahim” olarak tespit edilen ülkelerden oldu.
Mahsa Amini’nin ölümünün yol açtığı toplumsal eylemler İran (177) ile ilgili “sosyal bağlam” ve “yasal çerçeve” göstergelerini geriletti.
Rusya endekste 164, Ukrayna 79’uncu sırada gösterildi. ABD üç sıra gerileyerek 45’inci, Fransa iki sıra ilerleyerek 24’üncü sırada yer aldı.
Gazetecilerin istihbarat servislerince ve güçlü bir casus yazılımla izlemeye alındığı Yunanistan, 107’nci sıra ile Avrupa Birliği’nin endekste en gerideki ülkesi oldu.
RSF’ten sahte içerik uyarısı
2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi dolayısıyla sahte içeriklerin etkisine dikkat çeken RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, "Endeks, Brezilya'nın 18 sıra yükselmesi ve Senegal'in 31 sıra gerilemesi gibi büyük yükseliş ve düşüşler ve benzeri görülmemiş değişikliklerle muazzam bir dalgalanma göstermekte. Bu istikrarsızlık, birçok ülkede yetkililerin artan saldırganlığının ve gazetecilere karşı sosyal medyada ve fiziksel dünyada artan düşmanlığın bir sonucu. Bu istikrarsızlık aynı zamanda dezenformasyon üreten, dağıtan ve bunun için gerekli araçları sağlayan sahte içerik endüstrisindeki büyümenin de bir sonucu" dedi.
Propaganda, dezenformasyon, yapay zeka, algoritma…
Endekse ilişkin açıklamada, 118 ülkeden siyasi aktörlerin yaygın propaganda ve dezenformasyon kampanyalarına meyletmesi, yapay zekanın muazzam gelişiminin medyayı Web 2.0 sonrası daha da kırılgan hale getirmesi, Twitter’ın sahibi Elon Musk’ın, algoritmaların gazetecilik için bataklık olduğunu gözler önüne sererek keyfi ve sansürleyici bir mantığı en uç noktalara kadar zorlaması gibi birçok etkene de değinildi.
Kıta sıralamasında Avrupa önde Ortadoğu sonda
Endekste kıtalar düzeyinde sıralama ise, Avrupa, Amerika, Afrika, Asya-Pasifik ve Ortadoğu ile Mağrip bölgesi şeklinde kendini gösterdi. Örneğin Afrika kıtasında Botswana 65, Burkina Faso 58, gazeteci Martinez Zongo’nun öldürüldüğü Kamerun 138, medyanın Cumhurbaşkanı İssaias Afezorki’nin keyfiyetine terk edildiği Eritre 174’üncü sırada yer aldı.
Kayıp ve rehin tutulan gazetecilerin varlığı nedeniyle medya için en tehlikeli bölge olarak belirlenen Ortadoğu’da, Suriye 175, Yemen 168, Irak 167, Filistin 156, Suudi Arabistan 170’inci sırada. Medya patronu olan İhsane El Kadi’nin yargılandığı ve otoriter hamlelerin sürdüğü Cezayir de 136’ncı sırada gösterildi.