Türkiye’de dijital medya üzerinden yapılan haber yayıncılığı üzerinde yeni bir “sansür” tartışması başladı.
Tartışmanın fitilini önceki gün Ekol TV’de yayınlanan “Sorgusuz Sualsiz” adlı programda Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtlarken “kişisel yayınlar hariç tüm yayınlar denetimiz altındadır” diyen Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin ateşledi.
Dijital medya üzerinden yapılan yayınların denetiminin 1 Ağustos 2019’da Resmi Gazete’de yayınlanan “Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik” ile kendilerine verildiğini söyleyen Ebubekir Şahin, YouTube platformu üzerinden düzenli haber yayını yapan gazetecilerin de bu kapsamda olduğunu ve bu yayınları için lisans almaları gerektiğini söyledi.
RTÜK Başkanı: “Lisanslar 10 yıllık ve ücreti cüzi rakamda olacak”
Ebubekir Şahin, “Televizyonda anlaşamıyor, hasbelkader ayrılıyor. Gidiyor kanalını açıyor, sabahtan akşama kadar haber yapıyor. Arkasında da doğruluğu denetlenmemiş, Rekabet Kurulu tarafından onaylanmamış kocaman reklam alıyor. Haksız kazanç bir taraftan, abonelerden kazanç bir taraftan. O zaman bu (YouTube’dan yayın yapan) kanalların durumu ne olacak? Kim denetleyecek? Kanun düzenli yayın yapan bütün yayınlar internet dahil RTÜK denetimindedir” dedi.
RTÜK Başkanı, “çok bilinen mesleki duayen diyebileceğimiz arkadaşlarımız” diye tarif ettiği bazı gazetecilerin kuruma başvurarak yayın lisansı aldığını söyledi ancak Çağlayan’ın sorusuna rağmen kendilerinden izin almadığı gerekçesiyle bu kişilerin isimlerini açıklamadı.
Lisansların 10 yıl süreli olarak verileceğini ve lisans ücretinin “cüzi bir rakam” olacağını belirten Ebubekir Şahin, geçtiğimiz hafta RTÜK Başkan Yardımcılarından birinin YouTube’un Türkiye yetkilileriyle görüşmede bulunduğunu ve karşı tarafın bu konudaki görüşlerini beklediklerini dile getirdi.
Türkiye’de YouTube üzerinden yapılan gazetecilik faaliyeti büyüyor
Türkiye’de son dönemde YouTube üzerinden haber yayıncılığı ilgi topluyor.
Geçmişte kapatılan Habertürk gazetesinin yayın yönetmenliğini ve ana akım kanallarda “Teke Tek” adlı haber programını yapan Fatih Altaylı, Sözcü TV’deki görevinden alındıktan sonra Sözcü gazetesinden de istifa eden Yılmaz Özdil, en son Halk TV’de çalışan Özlem Gürses, CNN Türk ve Kanal D’de ana haber spikerliği yapmış olan Nevşin Mengü, kendi adlarını taşıyan YouTube kanallarından yayın yapıyor. Bu isimlerin yayınları her gün 100 binlerce kişiye ulaşıyor.
Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü'nün 2024 Dijital Haber Raporu'nda, “Türkiye'de uzun süredir devam eden medyadaki sansür iklimi, sosyal medya ve video ağlarındaki tartışma ve fikir alışverişi özgürlüğünü de etkiliyor. Son on yılda, bazı ünlü gazeteciler, hükümetin denetiminin veya müdahalesinin daha az olduğu YouTube gibi platformlarda kendilerine yer edinerek popülerlik kazandı” ifadeleri kullanıldı.
Haziran’da yayınlanan rapor için yapılan ankette 2 bin 82 kişilik örneklemin yüzde 38’i YouTube’u haber almak için kullandıklarını söyledi.
Ünsal Ünlü: “RTÜK’ün denetim yetkisi yok, bu düpedüz sansürcülük; Meclis buna izin vermemeli”
Geçmişte TRT, NTV ve Habertürk’te çalışan gazeteci Ünsal Ünlü “patronsuz özgür gazetecilik” şiarıyla 2015 yılında kendi yayın platformunu kurdu.
Twitter tarafından satın alınan Periscope’taki ilk yayında, “Türkiye’deki patronaj yapısı değişti. Bu yapıda bazı gazetecilere yer var, bazılarına yer yok. Herkesi töhmet altında bırakmadan yaşananlara serinkanlı bakacaklara yer var, benim gibi heyecanını saklayamayanlara yer yok” sözleriyle dijital mecra tercihinin nedenlerini açıklayan Ünlü, dokuz yıldır da YouTube üzerinden yayıncılık yapıyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ünlü, “RTÜK’ün başkanının Armağan Çağlayan’la yaptığı televizyon programında dile getirdiği gibi YouTube üzerinde yapılan yayıncılık ya da gazetecilik üzerinde denetim yetkisi yoktur. Kafasına göre bir denetim yetkisi kullanmak istiyor. Meclis iradesine saygı duymuyor. Yetkisi olmadığı halde neden yalan söylüyor? Sebep ne? Çünkü sosyal medyayı kontrol edemiyorlar. İzmir’de Dilruba Kayserilioğlu’nu apar topar tutukladılar ama 13 gün sonra bir geceyarısı savaşta rehine bırakır gibi bıraktılar. Şimdi YouTube yayıncılarına parmak sallayıp, tedirginlik belki de korku salmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Ünlü, “Bunca içerik var nasıl denetleyeceksin? Şikayetle deniyor. Bugüne kadar hep iktidara karşı muhalif yayınlar şikayet edildi. Bu düpedüz sansürcülüktür. ‘Bana uymayan yayınları yasaklarım’ diyor ama böyle bir yetkisi yok. Meclis buna izin vermemeli. Bu büyük bir saygısızlık. Eğer Meclis Başkanı Bülent Arınç, Köksal Toptan veya Cemil Çiçek gibi isimler olsaydı RTÜK Başkanı buna cüret edemezdi” dedi.
YouTube’daki kanalında 163 bin abonesi bulunan Ünsal Ünlü lisans başvurusu yapmayacağını dile getirdi.
Özlem Gürses: “Lisans dayatması yapılabilecek bir şey değil; zamanın ruhuna aykırı ve regülasyonu yok”
Geçmişte yaklaşık otuz yıldır ATV, Habertürk, Sky Türk ve Halk TV gibi kanallarda prime time’da program yapan Özlem Gürses, “Corona günlerinde” YouTube’da kendi kanalını açtı ve dört yıldır düzenli yayın yapıyor.
Tıpkı Ünsal Ünlü gibi Özlem Gürses de lisans başvurusu yapmayacağını söylüyor.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Gürses, “RTÜK Başkanı’nın lisans dayatması yapılabilecek bir şey değil. Birincisi, zamanın ruhuna aykırı. Instagram’ı kapattılar oy kaybettiler. Çünkü kendi seçmenleri de orada. İktidara destek veren YouTuber’lar da orada yalan yanlış birçok şeyi yayıyorlar. Mütedeyyin seçmen bu sansür ve engelleme çabalarına tepki duyuyor. İkincisi bunun bir regülasyonu yok. Atıfta bulunulan yönetmelik YouTube yayıncılığı hakkında bir tarifte bulunmuyor. Sınırları nasıl belirleyeceksin? İzlenme sayısı mı, abone sayısı mı, gelir mi? Her şey belirsiz. Anneannemin bir sözü vardı, ‘Yağmasan da kaba kaba es’ derdi. Etrafa korku salmak bu” dedi.
Gürses, “Milyonda bir ihtimal ama bunu yine de uygulamak isterlerse herkes kanalını, İP adresini yurtdışına taşır” diye ekledi.
Özlem Gürses kendisinin de içinde yer aldığı YouTube üzerinden düzenli yayın yapan gazetecilerin vergilerini kuruşu kuruşuna ödediklerini de belirtti.
Erol Önderoğlu: “Türkiye pratiğinde ‘düzenleme’ demek ne yazık ki keyfiyet ve sansüre kapı aralamak demek”
2019’da yapılan dijital alanda yapılan düzenlemeye bir çeşit sansür olduğu iddiasıyla karşı çıkan meslek örgütlerinden biri de Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) idi.
RSF Türkiye Temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu, RTÜK Başkanı’nın çıkışını özgün haber ve yorumun kökünü kazıma girişimi olarak değerlendiriyor.
VOA Türkçe’nin ulaştığı Önderoğlu, “Türkiye pratiğinde ‘düzenleme’ demek ne yazık ki keyfiyet ve sansüre kapı aralamak demek. Yetkililer, gazetecilerin YouTube üzerinde yürüttükleri, haber ve yoruma odaklı faaliyetin bekçiliğini sansürcü RTÜK’e bırakırlarsa, bu uluslararası online mecrasının Türkiye’de sansür altında ezilen herhangi bir TV kanalından farkı kalmaz. Girişim, öyle görünüyor ki, YouTube’deki özgün haber ve yorum potansiyelinin şimdiden kökünü kazımak amacını güdüyor” diye konuştu.
Forum