ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı ve ülkelere İran’ın tecrit edilmesinde Amerika’nın yanında yer almaları çağrısında bulunmasının ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Amerikan Başkanı’na cevap verdi. Ruhani, ABD Başkanı Trump için oldukça sert ifadeler kullandı. Başkan Trump için‘Nazi eğilimli’ ve ‘otokrat’ ifadelerini kullanan Ruhani, Trump’ın İran’a yönelik yaptırım politikalarını “ekonomik terör” olarak değerlendirdi ve ABD’yi İran Nükleer Anlaşmasına geri dönmeye davet etti.
“ABD BM kararlarına uymak zorunda”
İran lideri Ruhani ABD’nin imzaladığı uluslararası anlaşmalara uyması gerektiğini belirterek, “Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen çok taraflı bir anlaşmadan çekilen bu ABD hükümeti bizi ikili görüşmelere davet ediyor. Devletin sürekliliğinin temel ilkesini reddetmek, selefinin onayladığı bir kararı reddetmek devlet yükümlülüklerini ihlal etmektedir. Uluslararası Atom Ajansı’nın (IAEA) 12 ayrı raporuna dayanarak, İran tüm taahhütlerini yerine getirdi. ABD'nin şu anki yönetimi, bahane yaratıp mazeretlere başvurmak suretiyle anlaşmadan çekildi. Birleşmiş Milletler, herhangi bir üye devletin iç tüzüğüne aykırı hareket etmesine ve taahhütlerini yerine getirmemesine izin vermemelidir”dedi.
“ABD hükümetini, bıraktıkları müzakerelere geri çağırıyoruz”
ABD’yi İran’a uyguladıkları yaptırımlar nedeniyle dünyada ekonomik terör yaratmakla suçlayan Ruhani, “ABD, 2231 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına uymamaları için ülkeleri ve organizasyonları tehdit ediyor. BM'nin tarihinde hiçbir zaman kabul edilen bir kararın ihlal edilmesine dair genel yasadışı bir çağrı veya bu tür tehditler gerçekleşmedi. ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne aynı yaklaşımı gösterdi. Herhangi bir görüşme İran Nükleer Antlaşması çerçevesinde olmalıdır. ABD hükümetini bıraktıkları müzakerelere geri çağırıyoruz. Eğer İran Nükleer Antlaşmasını iç politik rakiplerinizin mirası olarak beğenmiyorsanız, sizi tekrar Güvenlik Konseyini 2231'e kararına uymaya davet ediyoruz. Sizi uluslararası kurumlar yaptığınız anlaşmalara sadık kalmaya davet ediyoruz” dedi.
"Savaş yok yaptırım yok tehdit yok zorbalık yok"
Ruhani, ABD’nin kendilerine yönelik tavrına göre hareket edeceklerini belirterek, “İran'ın söylediği şey açık. Savaş yok, yaptırım yok, tehdit yok, zorbalık yok. Sadece kanuna göre hareket etmek ve yükümlülükleri yerine getirmek var. Teklifimiz açık: taahhüde taahhüt, ihlale ihlal, tehdit için tehdit, konuşmaksa konuşmak. Diyaloğun gerçekleşmesi için fotoğraf çektirme fırsatına ihtiyaç yok. Diyalog bu genel kurul sırasında da başlayabilir ve devam edebilir. Diyaloğun başlangıcı, etik kurallar çerçevesinde olmalıdır. Uluslararası hukuk ilkelerini olumsuz yönde etkileyerek, tehditler olursa bu adaletsiz yaptırımlarla sonuçlanır” dedi.
"Dünyada barış istiyorsanız en iyi dostunuz İran olabilir"
Ruhani, geçmişte ve günümüzde terör mağdurları olarak, her zaman terörizmle gerçek bir çatışmanın ön safında yer almaya devam edeceklerin belirterek, ”İran, her türlü terör eylemini her zaman kınamıştır ve bunu yapmaya devam edecektir. Suriye'deki krizin en başından beri, bu ülkenin içişlerine herhangi bir yabancı müdahaleye ve hukuka aykırı araçların kullanılmasına karşı uyardık ve krizin ancak Suriye içi diyalog yoluyla çözülebileceğini sürekli olarak vurguladık. İran, Rusya ve Türkiye, Suriye hükümetinin ve diğer Suriyeli muhaliflerin işbirliği ile bu ayın başlarında Tahran'da ve Astana Süreci aracılığıyla bir araya gelerek, Suriye'deki gerginliği azaltmayı başardık. Özellikle Idlib bölgesinde savaş tırmandırmadık ve kan dökülmesini engelledik. İran, Kuveyt'in işgal edilmesinden önce Baas partisine karşı savaştı. Avrupa'ya saldırılarından önce 11 Eylül'den önce ve IŞİD'e karşı El Kaide'ye karşı durdu. Eğer aradığınız şey barışsa, dünyanın İran'dan daha iyi bir dostunuz olmayacağını takdir edin” diye konuştu.
