Erişilebilirlik

Rusya lideri Putin, Gazze çatışmalarını jeopolitik avantaja mı çevirmek istiyor?


Rus ve Batılı politika uzmanlarına göre Putin, İsrail'in Hamas savaşını, ABD'nin hakimiyetine son verecek ve çok taraflı bir sistem lehine zaten şekillenmekte olduğuna inandığı yeni bir dünya düzeni için kullanmaya çalışıyor.
Rus ve Batılı politika uzmanlarına göre Putin, İsrail'in Hamas savaşını, ABD'nin hakimiyetine son verecek ve çok taraflı bir sistem lehine zaten şekillenmekte olduğuna inandığı yeni bir dünya düzeni için kullanmaya çalışıyor.

Hamas’ın 7 Ekim İsrail saldırıları, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in 71. doğumgününe rastladı. Putin, yorum yapmadan önce üç gün bekledi; sonra da Hamas'ı değil ABD'yi suçladı.

Putin Irak başbakanı ile görüşmesinde, "Sanırım pek çok kişi bunun, çözüm sürecini tekeline almaya çalışan ABD'nin Ortadoğu'daki başarısız politikasının açık bir örneği olduğu konusunda benimle hemfikirdir" dedi.

Putin'in İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile görüşerek yaklaşık 1200 İsrailli’nin öldürülmesi nedeniyle taziyelerini altı gün sonra sundu. Bundan 10 gün sonra da Rusya, bir Hamas heyetinin görüşmeler için Moskova'da olduğunu açıkladı.

“Hamas’ın müttefiki Rusya’nın müttefiki olan İran”

Rus ve Batılı politika uzmanlarına göre Putin, İsrail'in Hamas'a karşı yürüttüğü savaşı, ABD'nin hakimiyetine son verecek ve çok taraflı bir sistem lehine zaten şekillenmekte olduğuna inandığı yeni bir dünya düzeni için Batı ile varoluşsal bir savaş olarak nitelendirdiği savaşı tırmandırmak için kullanmaya çalışıyor.

Kremlin'in eski danışmanlarından Sergey Markov blogunda Putin'in kendini farklılaştırma ihtiyacını açıklarken "Rusya, ABD ve AB'nin İsrail'e tam destek verdiğinin farkında. Ancak ABD ve AB artık kötülüğün vücut bulmuş hali ve hiçbir şekilde haklı olamazlar" diye yazdı.

Markov, "Bu nedenle Rusya, ABD ve AB ile aynı kampta yer almayacaktır. İsrail'in ana müttefiki ABD, şu anda Rusya'nın ana düşmanı. Hamas'ın müttefiki ise Rusya'nın müttefiki olan İran" ifadelerini kullandı.

“Moskova açık bir Filistin yanlısı pozisyon izliyor”

Moskova, Hamas'a destek veren ve Washington'un Ukrayna savaşında Rusya’ya insansız hava araçları sağlamakla suçladığı Tahran ile giderek daha yakın ilişkiler kuruyor.

Berlin'de yaşayan Rus dış politika uzmanı Hanna Notte, Carnegie Rusya Avrasya Merkezi'ne yaptığı açıklamada, Moskova'nın Ortadoğu konusunda daha önceki daha dengeli pozisyonunu bıraktığı ve "oldukça açık bir Filistin yanlısı pozisyon" benimsediği görüşünde.

Notte, "Rusya tüm bunları yaparken kendisini, Filistin davasının yankı bulmaya devam ettiği Küresel Güney'de, Ortadoğu'da ve hatta ötesinde görüşlerini destekleyenlerle aynı hizaya getirdiğinin gayet farkında" dedi.

“Rusya küresel kamuoyu nezdinde puan toplamak istiyor"

Zira, Putin'in ABD'nin etkisini azaltacak yeni bir dünya düzeni arayışında kazanmaya çalıştığı ülkeler, tam olarak bu bölgelerde yer alanlar.

Notte, "Rusya'nın Gazze'deki bu krizden fayda sağlamasının en önemli yolu, küresel kamuoyu nezdinde puan toplamak" diye konuştu.

Putin, "(Gazze'de) acı çeken ve kanlar içindeki çocuklara baktığınızda yumruklarınızı sıkıyor ve gözlerinizden yaşlar geliyor" demişti.

Rus siyasetçiler, Washington'un İsrail'e Gazze'yi bombalaması için verdiği açık çek ile Moskova'nın sivilleri hedef almadığını söylediği Ukrayna'daki kendi savaşına Washington'un verdiği cezalandırıcı tepkiyi karşılaştırıyorlar.

İsrail'in BM Büyükelçisi, Rusya'nın Ukrayna'da kendi yaptıklarını göz önünde bulundurarak başkalarına ders verecek konumda olmadığını söyledi.

Ancak Senatör Aleksey Puşkov, Batı'nın kendi çıkarlarına dayalı siyasi tercihlerine bağlı olarak farklı ülkelere nasıl davrandığına dair çifte standartlarını ifşa ederek, kendi yarattığı bir tuzağa düştüğünü söyledi.

Putin: “Rusya çözüm sürecine katkı yapabilir”

Puşkov Telegram'da, "ABD ve Batı'nın İsrail'in eylemlerine verdiği açık destek, Arap dünyası ve tüm Küresel Güney'in gözünde Batı dış politikasına güçlü bir darbe indirdi" mesajını paylaştı.

Kremlin'in eski danışmanı Markov da Moskova'nın krizi, kendisini tüm taraflarla bağlantıları olan potansiyel bir barış gücü olarak göstererek Ortadoğu'daki nüfuzunu arttırmaya çalışmak için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi.

Moskova, bölgesel bir dışişleri bakanları toplantısına evsahipliği yapmayı teklif etti ve Putin de Rusya'nın yardım etmek için iyi bir konumda olduğunu söyledi.

Putin Ekim ayında bir Arap kanalına yaptığı açıklamada, "İsrail'le çok istikrarlı ve ticari ilişkilerimiz var, Filistin'le de onlarca yıldır dostane ilişkilerimiz var. Dostlarımız bunu biliyor ve bence Rusya da çözüm sürecine kendi katkısını yapabilir" dedi.


Markov'a göre bunun potansiyel ekonomik faydaları olduğu kadar, Batı'nın mali ve askeri kaynaklarını Ukrayna'dan uzaklaştırma gibi bir avantajı da var.

Markov, "Rusya bu savaşın sonucunda petrol fiyatlarında yaşanacak artıştan fayda sağlayacaktır. Ayrıca ABD ve AB'nin kaynak ayırmak zorunda kaldığı her çatışmadan Rusya faydalanır çünkü bu Ukrayna'daki Rusya karşıtı rejimin kaynaklarını azaltır" ifadelerini kullandı.

Carnegie Rusya Avrasya Merkezi Direktörü Alex Gabuev de Moskova'nın Ukrayna'daki savaş nedeniyle Ortadoğu politikasını değiştirdiğine inandığını söyledi.

Gabuev, "Bence bunun nedeni, savaşın Rus dış politikasının düzenleyici ilkesi haline gelmesi ve masaya askeri malzeme getiren İran ile olan bağlar. Rusya'nın merkezi savaş çabası, örneğin İsrail ile ilişkilerden daha önemli" dedi.

İsrail’le ilişkiler kötüleşiyor

Rusya'nın İsrail ile geleneksel olarak yakın ve pragmatik olan bağları ise zarar gördü.

Moskova'nın 7 Ekim saldırısının üzerinden iki hafta geçmeden bir Hamas heyetini kabul etmesi İsrail'i kızdırdı ve "terörizmi meşrulaştıran bir mesaj" verdiği gerekçesiyle Rusya’nin Telaviv Büyükelçisi Anatoli Viktorov'u, Dışişleri Bakanlığı’na çağırmasına neden oldu.

Hoşnutsuzluk karşılıklıydı; İsrail’in Moskova Büyükelçisi Alexander Ben Zvi, Rusya Dışişleri Bakanlığı ile görüşmek üzere en az iki kez çağrıldı. Rusya’nın BM daimi temsilcisinin İsrail'in kendini savunma hakkının kapsamını sorgulamasının ardından, iki ülkenin BM elçileri sert sözler sarf etti.

Rusya Dışişleri Bakan yardımcılarından Mikhail Bogdanov, Rusya'nın müttefiki Suriye'ye yönelik hava saldırıları konusunda İsrail’in Moskova'yı rutin olarak önceden uyarmayı bıraktığını söyledi.

Görevden alınan İsrailli bir bakan, İsrail'in Gazze'ye nükleer saldırı düzenlemesi fikrine açık olduğunu ifade edince, Rusya bu sözlerin "çok sayıda soru işareti" yarattığını söyledi ve bunun İsrail'in nükleer silahlara sahip olduğunu resmen kabul etmesi anlamına gelip gelmediğini sorguladı.

Netanyahu'nun Likud partisindeki özgürlükçü grubun başkanı Amir Weitmann, İsrail'in bir gün Moskova'yı bu tutumundan dolayı cezalandıracağını söyledi.

Weitmann, Ekim ayında Rus devlet kanalı RT ile röportajında, "(Hamas ile) bu savaşı bitireceğiz. Rusya sonrasında bedelini ödeyecek. Rusya İsrail'in düşmanlarını destekliyor. Bundan sonra ne yaptığını unutmayacağız. Geleceğiz, Ukrayna'nın kazanmasını sağlayacağız" dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG