Rusya ve Çin, Suriye hükümetine silah dışı yaptırımlar uygulanmasını öngören BM Güvenlik Konseyi karar tasarısını veto etti.
11 Konsey üyesi karar tasarısına evet derken iki üye de çekimser oy kullandı. Çin ve Rusya Suriye krizi başladığından beri üçüncü kez veto hakkını kullanıyor.
Veto BM özel temsilcisi Kofi Annan’ın görevini tehlikeye sokarken yetki süresi Cuma günü dolacak BM gözlemcilerinin geleceğini de belirsiz hale getirdi.
BM kaynakları Amerika’nın Sesi’ne Güvenlik Konseyinin gözlemcilerin görev süresini uzatmak üzere yeniden toplanacağını bildiriyor.
Obama Yönetimi, Suriye krizini çözmeye yardımcı olmak için BM sürecinin dışında çaba göstereceğini açıkladı.
BM’deki oylama sırasında hükümet kuvvetleri ile isyancıların Şam’da çatışmalara devam ettiği haber veriliyor.
Kent sakinleri çatışmaların başkanlık sarayı ile hükümet merkezi yakınlarına yayıldığını önesürdü.
İsyancılar Çarşamba günü ulusal güvenlik binasına düzenledikleri bombalı saldırıda savunma bakanı dahil Esad yönetiminin öndegelen üç üst düzey askeri yetkilisini öldürmüştü.
Suriye’de şiddet aylardır tırmanıyor.
Buna rağmen, Rusya ve Çin, üçüncü kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adım atmasını engelledi.
Amerika’nın BM Büyükelçisi Susan Rice tepki gösterdi.
Rice, “İlk iki vetoları yıkıcıydı. Bu veto, hem daha tehlikeli, hem içler acısı…” dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylama, Şam’da Suriye Savunma Bakanı ve iki üst düzey güvenlik yetkilisinin öldürüldüğü saldırıyı izliyor.
Son saldırılar, Esad rejimine yönelik çok ciddi bir darbe olarak yorumlanıyor ve uzmanlar bunun etkisinin küçümsenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Carnegie Ortadoğu Merkezi Direktörü Paul Salem, “Birkaç gün önce Suriye rejiminin son aylarını yaşadığı yorumu yapılabilirdi. Şimdi, rejimin son haftalarındayız diyebiliriz,” şeklinde konuşuyor.
Suriye ordusu, Şam’da isyancıların kontrolundaki bölgelerde operasyonlarını taarruz helikopterleriyle yapıyor.
Suriye askerleriyle isyancılar arasındaki sokak çatışmaları giderek yoğunlaşıyor.
Uzmanlar, Hür Suriye Ordusu’nun Şam’da çok sayıda hedefi vurabilmesinin rejim açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.
Washington Enstitüsü savunma uzmanlarından Jeffrey White, “Bu ciddi bir gelişme. Hür Suriye Ordusu’nun başkentin merkezine girebileceğini gösteriyor ve rejimin, silah üstünlüğüne rağmen böyle bir saldırıya karşılık veremediği anlaşılıyor,” diyor.
Buarada Suriye halkı ülkelerinden kaçmaya devam ediyor.
Çoğu, uluslararası toplum daha fazla önlem almadığı için öfkeli: “Oğullarımızı, kadınlarımızı öldürdüler. Bizi taciz ettiler. Kimse bizi kurtarmaya gelmedi. Araplar bize yardım etmeli.”
Uzmanlar, uluslararası toplumun Esad sonrası döneme hazırlanmak için herhangi bir plan yapmadığını; etnik gruplar arasında çatışma çıkmasını ve cihatçıların kontrolu ele geçirmesini önleyecek adımlar atılmadığını vurguluyor.
Jeffrey White, “Bütün bunların çok çirkin, çok kanlı ve çok karmaşık bir sonu olacak,” diyor.
Uzmanlar, Suriye’deki son saldırılarla, krizin yeni bir evreye girdiğini düşünüyor ve Suriye rejiminin kendi halkına yaptığı saldırılarda sona gelindiğini umut ediyor.
11 Konsey üyesi karar tasarısına evet derken iki üye de çekimser oy kullandı. Çin ve Rusya Suriye krizi başladığından beri üçüncü kez veto hakkını kullanıyor.
Veto BM özel temsilcisi Kofi Annan’ın görevini tehlikeye sokarken yetki süresi Cuma günü dolacak BM gözlemcilerinin geleceğini de belirsiz hale getirdi.
BM kaynakları Amerika’nın Sesi’ne Güvenlik Konseyinin gözlemcilerin görev süresini uzatmak üzere yeniden toplanacağını bildiriyor.
Obama Yönetimi, Suriye krizini çözmeye yardımcı olmak için BM sürecinin dışında çaba göstereceğini açıkladı.
BM’deki oylama sırasında hükümet kuvvetleri ile isyancıların Şam’da çatışmalara devam ettiği haber veriliyor.
Kent sakinleri çatışmaların başkanlık sarayı ile hükümet merkezi yakınlarına yayıldığını önesürdü.
İsyancılar Çarşamba günü ulusal güvenlik binasına düzenledikleri bombalı saldırıda savunma bakanı dahil Esad yönetiminin öndegelen üç üst düzey askeri yetkilisini öldürmüştü.
Suriye’de şiddet aylardır tırmanıyor.
Buna rağmen, Rusya ve Çin, üçüncü kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adım atmasını engelledi.
Amerika’nın BM Büyükelçisi Susan Rice tepki gösterdi.
Rice, “İlk iki vetoları yıkıcıydı. Bu veto, hem daha tehlikeli, hem içler acısı…” dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylama, Şam’da Suriye Savunma Bakanı ve iki üst düzey güvenlik yetkilisinin öldürüldüğü saldırıyı izliyor.
Son saldırılar, Esad rejimine yönelik çok ciddi bir darbe olarak yorumlanıyor ve uzmanlar bunun etkisinin küçümsenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Carnegie Ortadoğu Merkezi Direktörü Paul Salem, “Birkaç gün önce Suriye rejiminin son aylarını yaşadığı yorumu yapılabilirdi. Şimdi, rejimin son haftalarındayız diyebiliriz,” şeklinde konuşuyor.
Suriye ordusu, Şam’da isyancıların kontrolundaki bölgelerde operasyonlarını taarruz helikopterleriyle yapıyor.
Suriye askerleriyle isyancılar arasındaki sokak çatışmaları giderek yoğunlaşıyor.
Uzmanlar, Hür Suriye Ordusu’nun Şam’da çok sayıda hedefi vurabilmesinin rejim açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.
Washington Enstitüsü savunma uzmanlarından Jeffrey White, “Bu ciddi bir gelişme. Hür Suriye Ordusu’nun başkentin merkezine girebileceğini gösteriyor ve rejimin, silah üstünlüğüne rağmen böyle bir saldırıya karşılık veremediği anlaşılıyor,” diyor.
Buarada Suriye halkı ülkelerinden kaçmaya devam ediyor.
Çoğu, uluslararası toplum daha fazla önlem almadığı için öfkeli: “Oğullarımızı, kadınlarımızı öldürdüler. Bizi taciz ettiler. Kimse bizi kurtarmaya gelmedi. Araplar bize yardım etmeli.”
Uzmanlar, uluslararası toplumun Esad sonrası döneme hazırlanmak için herhangi bir plan yapmadığını; etnik gruplar arasında çatışma çıkmasını ve cihatçıların kontrolu ele geçirmesini önleyecek adımlar atılmadığını vurguluyor.
Jeffrey White, “Bütün bunların çok çirkin, çok kanlı ve çok karmaşık bir sonu olacak,” diyor.
Uzmanlar, Suriye’deki son saldırılarla, krizin yeni bir evreye girdiğini düşünüyor ve Suriye rejiminin kendi halkına yaptığı saldırılarda sona gelindiğini umut ediyor.
