Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesinde Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda farklı pozisyonları olduklarını dile getireceğini açıkladı. Katıldığı bir toplantıda konuşan Scholz, Erdoğan ile görüşeceği bir dizi konu olduğunu söyleyerek, "Bunlar arasında radikal İslamcı örgüt Hamas’la birlikte, Ortadoğu'daki çatışmalar ve AB-Türkiye göç anlaşmasının uzatılması yer alıyor" dedi.
Başbakan Scholz, İsveç'in NATO'ya katılımının da ele alınacağını belirterek, "Görüşmeler için çok uzun bir liste var" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Kasım'da Berlin'e kısa bir ziyarette bulunacağı, ziyaret kapsamında Başbakan Scholz ile Federal Başbakanlık'ta ortak bir akşam yemeği planlandığı duyurulmuştu. Erdoğan’ın Scholz tarafından ağırlanmadan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda mevkidaşı Frank Walter Steinmeier ile biraraya geleceği kaydedildi.
Erdoğan’ın ziyaretinin günübirlik olacağı düşünülüyor. Konuyla ilgili basını bilgilendiren Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann, Erdoğan’ın Scholz ve Steinmeier ile temasları dışında başka bir programı olup olmadığı sorusunu yanıtsız bırakmıştı. Diplomatik kaynaklar, Erdoğan’ın temasları sonrasında Berlin’den ayrılacağını ve 18 Kasım’da Türkiye ile Almanya arasında oynanacak dostluk maçına gitmeyeceğini tahmin ediyor.
Ziyaret öncesinde Diyanet’e yönelik eleştiriler
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti öncesinde, Almanya’daki camilere Türkiye’den tayin edilen Diyanet imamlarına artık vize verilmemesi talepleri yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Türk kökenli Alman Tarım Bakanı Cem Özdemir, Türkiye'deki Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak çalışan ve "Yahudiler ile İsrail devletini bütün kötülerin nedeni olarak görenlere karşı hoşgörü gösterilmemesi gerekiyor" dedi. Özdemir, "Ankara'dan bağımsız, değerlerimize ve Anayasa'ya sağlam bir şekilde inanan bir İslam'ın yaşanabileceği özerk yapılara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
Hükümetteki koalisyon partilerinden Hür Demokrat Parti'nin (FDP) dini politikalar konusundaki sözcüsü Sandra Bubendorfer-Licht ise din dersleri konusunda okullar ile Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) arasında varılan işbirliklerinin "derhal son bulması" gerektiğini kaydetti.
Almanya Federal Meclis'in Alman-Türk parlamento grubunun başkanı, Yeşiller’den Max Lucks, Scholz'un Erdoğan'ın İsrail'e yönelik açıklamalarına değinmesi gerektiğini söyledi. "Başbakanlık, Almanya’daki Türk kökenli vatandaşlara da yöneltilen kışkırtıcı cümlelerin durdurulmasını talep etmek için tam olarak doğru yer" diyen Lucks, ikili görüşmede Türkiye’deki hukuk ve adalet sorunlarının da gündeme getirilmesini istedi.
Federal Meclis'teki SPD meclis grubunun dış politika sözcüsü Nils Schmid, Türkiye'nin Güney Kafkasya'da arabulucu bir rol oynaması konusunun ele alınmasını önerdi. "Türkiye'nin Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki anlaşmazlıkta tacizci rolünü bırakıp barış yapıcı rolüne geçmesini de bekliyoruz. İki devlet arasında bir barış anlaşmasının mümkün olabilmesi için Türkiye arabuluculuk yapmalıdır" diyen Schmid, AB-Türkiye anlaşmasının yenilenmesiyle ilgili olarak, AB'nin önceki ödemelerle uyumlu mali taahhütlerde bulunması gerektiğini söyledi.
Forum