Ankara, Suriye Ulusal Konseyi’nin Hür Suriye Ordusu’nu silahlandırmak için bir büro kurma çağrısına yanıt vermedi. Hür Suriye Ordusu, muhalefetin silahlı kanadı. Bu çağrıyı Paris’ten yapan Suriye Ulusal Konseyi, büronun Türkiye’de kurulması gerektiğini savunuyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Cuma günü Suriyeli muhalefet temsilcileriyle bir araya geldi. İki taraf da bu konuyu konuşmadıklarını, görüşmenin özellikle bu ay İstanbul’da yapılması planlanan yeni “Suriye’nin Dostları” toplantısına odaklandığını belirtiyor.
“Suriye’nin Dostları” toplantısı, Suriye muhalefetine destek veren Arap ve Batılı devletlerin temsilcilerini bir araya getiriyor. Toplantılar dizisinin ilki geçen ay Tunus’ta yapılmıştı.
Ankara bir yandan da muhalefeti kanlı biçimde bastıran Şam hükümetine baskıyı devam ettiriyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, haftasonu İtalya Dışişleri Bakanı’yla görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Suriye’ye yönelik sert söylemlerini sürdürdü. Şam hükümetinin kendi halkını katlettiğini söyleyen Davutoğlu, bunun bir savaşta dahi kabul edilemeyeceğini kaydetti. Davutoğlu özellikle Suriye halkına karşı gerçek mermi kullanılmasına, sivil bölgelerin topçu ateşine tutulmasına dikkati çekti.
Türkiye, şu ana kadar Suriye’deki olaylardan kaçan 10 bin kişiye kucak açtığını bildiriyor. Öte yandan Suriye ordusu Türkiye sınırına yakın direnişçi mevzilerine karşı ilerlemesini sürdürüyor.
Ankara, ayrıca Suriye muhalefetinin birleştiği çatı örgüt olan Suriye Ulusal Konseyi ve Hür Suriye Ordusu’nun komuta kademesine ev sahipliği yapıyor. Tüm bunlara rağmen Türkiye, Suriye muhalefetini silahlandırdığı iddialarını resmen reddediyor.
Milliyet gazetesi dış politika yazarı Semih İdiz, Suriye Ulusal Konseyi’nin direnişçileri silahlandırma çağrısı yapmasının Ankara’yı zor durumda bıraktığını söylüyor. Çağrının diğer ülkelerin içişlerine karışmama politikasıyla çeliştiğini belirten Semih İdiz, Türkiye’nin bu tarz politika izlemesinin, daha sonra başka bir şekilde kendisine geri döndüğünü hatırlatıyor.
Semih İdiz’in de dikkatini çektiği gibi Ankara, muhalefetin silahlandırılmasına destek vermesi durumunda Şam hükümetinin de misilleme yaparak PKK militanlarını silahlandırmasından kaygı duyuyor.
Ancak Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Soli Özel’e göre Suriye’nin muhalefete baskısı arttıkça Ankara’nın da manevra alanı daralıyor. Türkiye’nin kendi gücü ve nüfuzu konusunda çok iddiada bulunduğunu kaydeden Özel, Ankara’nın bir çelişkiye sürüklendiğini, kendisinden istemediği şeyleri yapmasının istendiğini söylüyor. Özel’e göre Türkiye de Suriyeli muhalefetin silahlandırılmasına destek veriyor, ancak bunu meşru bir uluslararası zeminde yapmak istiyor. Türkiye bu desteği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden bulabilmiş değil.
Gözlemciler de Rusya ve Çin gibi vetocu üyeleri yüzünden Güvenlik Konseyi’nin bu desteği sağlamayacağına dikkati çekiyor. Konsey’in iki daimi üyesi olan Rusya ve Çin, geçen ay da Suriye’yi kınayan bir karar tasarısını veto etmişti.
Semih İdiz, İstanbul’da yapılacak “Suriye’nin Dostları” toplantısının, Ankara’ya Suriye muhalefetini silahlandırmak için yeterli gerekçe sağlayacağına işaret ediyor. İdiz bu toplantıda Türkiye’nin Bosna tezini kullanacağını savunuyor. Yani, “eğer zamanında müdahale edilseydi, Bosna’da da 250 bin kişi ölmeyecekti”.
Bununla birlikte Ankara’nın Suriye muhalefetine silah desteğine çoktan başladığı da iddia ediliyor. Ancak Türk hükümeti bu iddiayı şiddetle reddediyor.
Türkiye’nin Suriye’de gittikçe derinleşen krizin içinde kontrolünü kaybedeceği kaygıları artıyor. Şam hükümeti, muhalefete karşı baskısını yumuşatma konusunda hiçbir adım atmadığı için Türkiye’de bu kaygılar da artmaya devam ediyor.
