Erişilebilirlik

‘Siyasetin Seviyesini Düzeltmek Yoldan Köprüden Daha Önemli’


‘Siyasetin Seviyesini Düzeltmek Yoldan Köprüden Daha Önemli’
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:09:56 0:00

Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Gökçınar, Türkiye’de seçim sürecinin adil yürütülmediğini düşündüğünü belirterek, medyada yer alamamaktan yakındı. VOA Türkçe’ye konuşan Gökçınar, 15 televizyon kanalının tamamının sadece bir kişiye angaje olduğunu savundu.

Gökçınar, medya blokajı olarak tanımladığı durumun bu seçimlerde daha şiddetli yapıldığı görüşünü dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bırakın medyada yer almamayı ya da meydan açılmamasını, bir de yok sayılmak gibi bundan önce çok denenmiş, eskimiş bir siyasi metodun uygulanması çok üzücü. 31 Mart’ta bu aziz millet, kendisini yöneten bu yanlış zihniyetler bazında müthiş bir silkinme yapacak. Adaylığım biraz geç açıklanmış olabilir ama önümüzde 10 altın gün var. Bütün seçimlerde kararsızlar bu 10-15 gün içinde belirlenir. Ben onu yok sayıyorum diyerek hamle yapan iktidar bizim tanınmamıza vesile oldu. Beni yok sayarak ne elde edeceksiniz ki? Sizin iktidarınız artık gidiyor. Halkımız teşhisi koymuş. Halkımız bir büyük zihniyet sıçramasıyla halkımız tekrar milli görüşle özdeşleşecek.”

“‘Benden değilse terörist, yüzde 50 evde zor duruyor’ söylemleri ayrıştırıyor”

Muhafazakar Milli Görüş ideolojisinden doğan Saadet Partisi’nin adayı Gökçınar, iktidar partisini destekleyen gruptan oy alacağını savunarak, şu mesajları verdi:

“Ben şunun tabanı bunun tabanı diye ayırmıyorum. Bu ayrımlar suni ayrımlar. Müslüman’ın, Saadet Partili’nin, AK Partili’nin diye değil insanın saadetini ortaya koyuyoruz. O zaman hiç kimse dışarıda kalmıyor. Ben solcuyum. Tamam ne diyorsun sen? Sen şimdi burada metrobüse rahat gitmek istemez misin? İsterim, o zaman Milli Görüş’e geleceksin, bize geleceksin. Peki sen ıspanağı 10 liraya almaya devam mı etmek istiyorsun? Hayır efendim çok pahalı. O zaman buraya geleceksin. Nereden bileyim senin öyle yapacağını? Biz 94 yılında şimdi gömleği çıkaran iktidar tarafından, hayali kurulan 94 var ya, o 94 yılında beraberdik. Sularımız akmıyordu, aktı. Başa kakmak için söylemiyorum hatırlatmak için söylüyorum. Necdet Gökçınar diye birisi gelmiş bayağı iddialı konuşuyor. Neye dayanarak konuşuyorum? Bir kere elimizde bir prensipler malzemesi var. İkincisi bunları uyguladığımız sonuçlar var. Türkiye’deki siyasetin seviyesini düzeltmek bizim için yoldan, köprüden daha önemli. Bu nasıl belediye başkanıymış kazmayı küreği alıp sayfa sayfa projelerle gelmiyor da ne söylüyor derseniz sözün özü budur. Çünkü öbürleri çok kolay işler. Ben elektrik mühendisiyim. Başka mühendis uzman arkadaşlardan yardım da alırım. Kaynaklarımız çok ama siz bu benden değilse teröristtir, yüzde 50 evde zor duruyor gibi ayrıştırıcı dil kullanır hele hele partimizin terör örgütüyle ittifak içerinde olduğu gibi yalanlarla ve hezeyanlarla dolu politika üretmeye çalışırsanız adaletsizliğin yanında başka unsurlar da bir araya gelmiş olur. Bu seçim böyle geçecek ama ibretlik bir durum. Ben şuna eminim benim aziz İstanbullu hemşerilerim böyle bir seviye düşüklüğüne izin vermeyecek.”

“İstanbul mutsuzluk saçan bir şehir haline geldi”

Gökçınar, kazanması durumunda İstanbul ile ilgili öncelikli projelerinin neler olduğu sorumuza ise şu yanıtı verdi:

“AK Parti lideri İstanbul’a ihanet ettik diye mertçe söyledi. İhanet ettiler mi ettiler. Şu yapılaşmaya bakın. Sadece yapılaşma da değil kentin her yerinden insanlara mutsuzluk saçan bir şehir haline geldi. Aziz İstanbul’un hak ettiği şey bu değil. Bu şehirde yaşayan hemşerilerimin hakları var. Şehrin kendi hakkı var. Şairlerin aziz dediği şehirde yaşıyoruz. Bu tahribat bu şehre yapılır mı? 31 Mart’ta bunu durduracağız.”

“Ulaşım, trafik, yapılaşma önceliklerimiz”

Gökçınar İstanbul’la ilgili projeleri hakkında sözlerine şöyle devam etti:

“16 senedir İstanbullu aziz hemşerilerim hizmete susamış durumda. Hizmete susamakla beraber hizmet beklerken şehirleri yaşanılmaz bir şehir haline geldi. Bunu herkes görüyor. Örnek verecek olursak Zeytinburnu sahiline koca koca simsiyah binalar yapıldı. İstanbul bu kadar tahrip edilmez. Dolayısıyla iş çok ancak elimizde rehber, ölçümüz sağlamsa iş kolay. Kadrolarla, fayda-zarar, fizibilite çalışmaları ile bu işi çözebiliriz. Şuradan hizmete başlamayı düşünüyoruz. Mesela düşünün ki evine gelmiş, metrobüsten kendini zor, tek parça inebildiğine şükreden kardeşimizi düşünün. Eve geldi, faturaları da önüne koydu. Şu faturası ödenmemiş, gaz faturası öyle. Adamın zaten ekonomik sıkıntısı var. Hanım da evde pişirecek bir şeyler bekliyor. Şimdi ben bu adamın karşısına televizyon açınca gelip bir şeyler anlatacağım. Bu sıkıntılar varken insanlara dokunacak projeler öncelikli olacak. Nedir o? Ulaşım, trafik, park problemlerine çözüm bulacağız. Ulaşım konforlu hale gelecek. Güneşten gelen bedava enerji elektriğe çevireceğiz, su pompalarını bunlarla çalıştıracağız. Eğer bütün elektriği böyle sağlayabilirsek yüzde 45 civarında bir katkısı var. Elektriğe İSKİ’de çok büyük paralar ödeniyor. Koca koca pompalar gece gündüz çalışıyor. Büyük elektrik sarfiyatı var. İşte biz Allah’ın verdiği bedava güneşten elde edersek o para faturalardan düşecek.”

“Nereden eziliyorsak oradan doğrulacağız”

Saadet Partisi İstanbul adayı Necdet Gökçınar HDP’nin İstanbul’da CHP adayını desteklediği iddialarını ise şu sözlerle yorumladı:

“Ben şunun tabanı buraya gidiyor dersem o kardeşlerime haksızlık etmiş olurum. Tek başına insan olmak ortak paydası ve onun memnuniyetini ve mutluluğunu sağlama gayreti bizim için tek ölçüdür. Biz nereden eziliyorsak oradan tekrar doğrulacağız. Bu bizim ortak zeminimiz. Onun üstündeki her çeşitliliğe eyvallah diyoruz. Bunlar ayrışmak için sebep değil zenginliktir. Fakat buradan tutup bizi ayrıştırıp iktidarda ne oluyor görmeyelim birbirimizle didişelim diyen bir iktidar varsa ortada gözümüzü açmamız lazım.”

XS
SM
MD
LG